Silivri Belediye Başkanı seçildikten sonra adeta kendini ilçeye hizmete adayan Volkan Yılmaz, görev süresinin ilk aylarında yaşadıklarını “Silivri'ye gelince önümdeki dağlar bile ova görünüyor” şeklinde tarif etti ve “Severek yaparsanız bir işi o size kolay geliyor” dedi.
11. ayını süren Silivri halkının 31 Mart'ta sürpriz bir şekilde Belediye Başkanı seçtiği Volkan Yılmaz, yaptıklarını anlattı ve gündemdeki konuları Hürhaber'e değerlendirdi.
“EN ÖNEMLİSİ SİZİN BAKTIĞINIZ PENCEREDEN SİLİVRİ'YE BAKABİLMELERİNİ SAĞLAMAK”
Sevginar SALİ: Beş yıllık hedefleriniz içinde bir yıllık planlarınızı gerçekleştirebildiniz mi?
Volkan YILMAZ: On yıllık başka bir iktidardan belediyeyi devraldığınızda ilk karşınıza çıkacak olan yönetimsel ve kadro problemidir. Onunla ilgili Silivri'nin genleriyle çok oynamadık. Koşmaya devam edeceğiz, arkamızda yürüyenleri koşmaya teşvik edeceğiz, oturanlara da kalkıp devam etmeleri noktasında telkinde bulunacağımızı söylemiştik. Koordinasyonu sağlamış durumdayız. Personel ve çalışma arkadaşlarımın benim tarzımı anladıklarını düşünüyorum. Hala istediğim verimlilikte çalışamıyoruz çünkü bazı alışkanlıklardan vazgeçilmesi uzun sürüyor. Silivri'nin 870 km2'lik alanını sevk ve idare edebilmek esasında çok da kolay bir iş değil. Silivri Belediyesi her geçen gün daha operasyonel, fonksiyonel ve işlevsel çalışmalara imza atıyor. En önemlisi de buydu aslında; personel ve kadroyu sizin baktığınız pencereden Silivri'ye bakabilmelerini sağlamak. Arkadaşlar şevkle çalışıyorlar ama daha verimli hale getirmek için daha profesyonel çalışmalar ve destekler almaya devam ediyoruz.
“12 MİLYON TL KAYIP OLMASINA RAĞMEN 20 MİLYON TL BORÇ KAPATILDI”
Hizmet noktasında Türkiye'nin içinden geçtiği ekonomik sıkıntıyı biliyorsunuz. Bir yıl önceki iskan, ruhsat v.s. Belediyenin lokomotif gelirleri dediğimiz inşaat, ruhsat harçlarından, yaklaşık 12 milyon TL gibi bir kaybımız var. 2018 yılından daha düşük bir para toplanmış. Silivri Belediyesi, buna rağmen 20 milyon TL borç kapatmış. İşçilerin biriken tazminatları ödendi. İşçinin alın terinin kurumadan parasının ödenmesi taraftarıyım. Her ayın 14'ünde işçi ve memurlarımızın maaşları ve ikramiyeleri hesaplarına yatıyor. İşçi ve memur kredi kartına faiz öderken belediyeden alacaklı olması esasında belediyenin ayıbı.
Çok ciddi tasarruflar elde ettik. Farkında olmadığımız gelir artırıcı tedbirler alarak gelir hanesine yazdırdık. Belediyenin kira süresi dolan mülklerini kiraya verdik. Arazilerini bulup kiraya verdik.
Şu an belediyenin su ve elektrik faturalarını incelettiriyorum. Hiç alakası olmayan yerlerin su ve elektrik faturalarını belediye ödüyor. Belediyenin Kurban Satış Yerine 9 bin TL'lik elektrik faturası gelmiş. Araştırdığımızda orada bir müteahhide şantiye yeri kiralandığı, kendisinin burada elektrik ve suyu kullanıp gittiği ortaya çıktı. Kirası ödenmeyen ama belediyenin elektrik ve suyunu ödediği bir sürü mülkü var. Bunlar araştırdıkça önümüze çıkıyor. Belediyenin finans durumunun daha iyi olacağına inanıyorum.
“SİLİVRİ'NİN 18 MİLYONU ÇÖPE GİTMEYECEK”
İstanbul'da 39 tane ilçe belediyesi var. Belediyenin, personel ödemelerinden sonra en yüklü harcaması; temizlik ve çöp toplama işi. İki ay içerisinde belli kalemlerle tasarruf ettik. 8 Aracı gereksiz deyip iade ettik. Arkasından 16 aracı kiraladık. Yaklaşık ayda 400 bin lira kar elde ettik. Şu anda 39 ilçe belediyesi içerisinde ihale etmeden çöpünü kendi toplayan tek Silivri Belediyesi var. Bana “Bu topa girme, çöpleri toplatamazsınız. Çöpleri bile toplatamayan bir belediye başkanı imajı verirsiniz. Bu bir risk. Belediye nasıl olsa bu parayı ödüyor, ödemeye devam etsin” dediler. Yıllık 18 milyon TL çöpe para ödüyorduk. Şu an çöp toplama işini biz yapıyoruz. Topladığımız çöplerin maliyeti şu an ayda 400-500 bin lira arasında. Yıllık 5 milyon liraya biz bu işi halledeceğiz. Bu riski alırken bunu başarabileceğime inanıyordum. Temizlik İşleriyle toplantı yaptım. Herkes umutsuzdu ama ben inandım. Silivri Belediyesinin bu hamlesinden sonra, diğer belediyeler sıkıştılar. Mesela Çatalca Belediyesi kendi çöpünü toplamak için adımlar atacağını söyledi. Büyükçekmece Belediyesi İller Bankası'ndan 20 milyon krediye başlamış. Çöp arabası alacak ve kendi toplayacak.
20 milyon meclisten borçlanma yetkim var. İller Bankası'ndan da onaylanan kredim var ama göreve geldiğim günden beri tek kuruş kredi kullanmadım. Tek kuruş kullanmadım. Ve o krediyi de kullanmayarak hibe yöntemiyle çöp araçlarının büyük çoğunluğunu tedarik ettik. Şu an Silivri Belediyesinin garajında kendine ait araçlarıyla, belediyemizi borçlandırmadan çöpü topluyoruz. Bu da ayrı bir kazanım.
“GENÇLERİMİZİ YETİŞTİRİRSEK ANCAK BAŞARILI OLURUZ”
Belediyenin sosyal, kültürel, sosyal faaliyetlerini artırarak devam ettiriyoruz. Tabi ki kültür merkezi, spor salonu, yol, köprü, baraj yapacağız ama bunları anlamlandıracak unsur insan demiştik. Gençlerimizi donanımlı olarak yetiştirebilirsek ancak başarılı oluruz.
8. Sınıfı bitiren her çocuk yabancı dil konuşabilmeli demiştik. Kültür sanat etkinliklerini bilgisayar programlarıyla desteklenerek, özgüvenli birey olarak yetiştirmelerine katkıda bulunacağız. Küresel ve globalleşen dünyada rekabet hat safhada. İyi gelişmiş gençlerimiz olmazsa, bu hızlı teknolojik gelişimde yaya kalabilirsiniz. Bu noktada yatırımlarımız devam ediyor. Şimdi bir projemizi başlattık. En uzak köyden Sayalar'dan başlayacağız. 13 Köy okulumuzu gezdik. Çeltik'teki de 14. okulumuz olacak.
“DEZAVANTAJLI GRUPLARIN BELEDİYE BAŞKANIYIM”
Ben dezavantajlı grupların Belediye Başkanıyım. Eğitimde dezavantajlı, bedensel engeli varsa, zihinsel engeli varsa veya kadınlar kim varsa önce onlara elimizi uzatacağız.
“KÜTÜPHANESİZ, BİLGİSAYARSIZ, TİYATRO SAHNESİZ KÖY OKULU KALMAYACAK”
Kütüphanesiz, Bilgisayar Odası ve tiyatro sahnesi olmayan köy okulumuz kalmayacak. Bunların hepsi belediyemizin kasasından harcama yapmadan hayırsever ve eğitime destek verecek gönüllülerle yapacağız. Tiyatro salonlarını çok amaçlı düşünüyorum. Küçük tiyatroların oynanacağı, müzik dinletilerinin yapılacağı, kadınların eğitim alabilecekleri yerlere dönüştüreceğiz. Köylerdeki okulları vatandaşımıza açmak istiyoruz. Bu noktada çalışmalarımız var.
“KÖY PAZARI DESTEKLENMELİ”
Silivri'mizin marka kent olmak yönünde tarım ve hayvancılık alanında gelişmeler devam ediyor. Köy Pazarı sözümüz vardı. Şehrin kalbine yaptık. Bürokratlar ve vatandaşlar tarafından sahip çıkılması ve desteklenmesi gerekiyor. Üretici ve tüketicinin direk buluştuğu bir pazarın olması, Silivri'de üretilmeyen hiçbir ürünün satılmamasını arzu ediyoruz. Denetimlerimiz devam edecek. Köy pazarı kundaktaki bebek gibi. Acımasızca eleştirmek yerine sahip çıkılmalı. En nihayetinde burası Silivri Belediyesine ait değil, Silivri halkına, çiftçisine, köylüsüne ait. Orada kira yok, tahta parası yok. Tamamen Silivri Belediyesinin organize ve finanse ettiği bir köy pazarı. Silivri beş yıl içerisinde en iyi hafta sonu tatil kaçış noktası haline gelecek. Silivri pazarı da en iyi on köy pazarı arasına girecek. Beypazarı, Şirince'den bahsedilirse Silivri'den de bahsedilecek.
“DAHA GÜZEL HALE GETİRECEĞİZ”
Ben bunun sinyallerini alıyorum. Gerek ulusal basında, gerek sosyal medyada gloger üzerinden Silivri paylaşımları var. Hürriyet Gazetesi'nde “Burası İtalya değil, Silivri” şeklinde sürmanşet oldu. Boğluca ben ona kanal diyorum, etrafındaki evlerin boyanması Silivri'yi sıcak bir hava kattı. Hele bahar ve yaz aylarında çok daha güzel bir etki olacak. İyiyecek içecek sektörüne katkı olacak. Bütün şehirlerde kanal etrafları cazibe merkezi olur, ama bizim en bakımsız yerimizdi. Bir iki ufak dokunuşla orayı daha güzel hale getireceğiz.
Büyük köprü üzerinde Silivri Belediyesinin işleteceği Vakkas Kafe diye bir projemiz var. Yalnızca çay, kahve ve suyun olacağı ve 2-3 liraya satılacağı küçük ve şık bir kafe olacak. Projesi hazır, 15-20 gün içinde koymuş oluruz. Bu arada Vakkas Köprüsü'nün restorasyonu başladı. Çok kısa sürede, müteahhidin bize ifade ettiğine göre Temmuz ayının sonuna kalmadan Haziran ayına doğru bitirecek.
Mimar Sinan Köprüsü'nün de 7-8 ay gibi bitirme vakti var. Ekipler çok hızlı çalışıyor. Onlarla da ilgileniyoruz.
Kanal boyunca rekreasyon çalışmalarına devam edeceğiz. Onun projelerini çizdirdik. 250 Araçlık otopark bitmek üzere.
Ebru Arıkan'la yer tahsisini bitirdik. İstanbul'daki ilk ve tek olacak engelli ve engelsiz çocukların beraber oynayabilecekleri çok şık bir park ve spor alanlarını inşa edeceğiz.
Yüzme havuzumuzun ihalesi çok yakında olacak. Bir iki proje yaptık, onlar üzerinden karar vermeye çalışıyoruz.
“A'DAN Z'YE YEPYENİ BİR ŞEHİR STADIMIZ OLACAK”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümetle uyumluyuz. Müjdat Gürsu Spor Tesislerinin olduğu yerde stat, batı tribünü komple üstü kapanıyor, üzerine yeni bir tribün yapılıyor. Doğu tarafından bir portatif misafir tribünü, kuzey tribünü bütün amatör kulüplerine malzemelerini koyabilecekleri odalar tahsis edilecek. Orada bir spor salonu inşa ediyoruz. Yaklaşık 10 milyonluk bir ihale yapılacak. Yeni sezona orası yetişecek. Sahanın zemini komple yenileniyor. Tartan pisti yenileniyor. A'dan Z'ye yepyeni bir şehir stadımız olacak.
KREŞLERLE İLGİLİ SON DURUM
Büyükşehir'in iki kreşine başladık. Yer tahsisini yapmıştık. Yeni Mahalle'deki bitmek üzere. Selimpaşa Yoğurthane mevkiindeki kreşimiz iki ay içerisinde bitecek. Gümüşyaka ile Değirmenköy'deki kreşlerimizin başlanması için Büyükşehir Belediyesinden haber bekliyoruz.
“ÜÇ ANAOKULU İÇİN HAYIRSEVERLERİMİZLE EL SIKIŞTIK”
İsmini vermemekle birlikte iki veya üç hayırsever vatandaşımızla üç tane daha anaokulu yapmak için el sıkıştık. Yerler konusunda fikir alışverişi yapıyoruz. Bunun dışında okullarımıza yardımlarımız devam ediyor.
YENİ SAĞLIK OCAKLARI
Akören'deki Sağlık Evimiz yapılıyor. Bir iki aya biter. Sayalar Mahallesi'nde bir Sağlık Evi'ni başlayacağız. Gümüşyaka'da Belediyemiz ve bir hayırseverimiz bir Sağlık Ocağı yaptırıyor. Temelini attık, iki ay içerisinde biter. Yoğurthane mevkiinde bir Sağlık Ocağı, Kolon Hastanesi karşısında İlçe Sağlık Müdürlüğü Verem Savaş içerisinde dispanserin olduğu 112'nin olduğu bir proje var.
Yine Büyük Kılıçlı'da köylerde acil vakalara müdahale etmek için 112 Acil Merkez kuracağız. Sağlık hizmetleriyle de yoğun ilgileniyoruz ama Silivri'de yaşayan vatandaşların biriken ve ağırlaşan problemlerini çözmekte zorlanıyoruz ancak çok mesafe kat ettiğimiz de aşikar.
“DEVLET VE ÖZEL OKULLAR ARASINDAKİ MAKASI KAPATACAĞIMIZI DA İDDİA ETTİK”
Okulların fiziki durumlarından, boyasından, temizlik malzemesine aslında ben bu işi yapmak istemiyorum. Gittiğimde de okul müdürlerine söylüyorum, bu tarz müteahhitlik işlerini değil, çocuklarımızın donanımlı yetişmelerini konuşmak istiyorum. Devlet ve özel okullar arasındaki makası kapatacağımızı da iddia ettik. 13 Tane köy okulumuzun komple boyasını da yapacağız. Sayalar şu an boyanıyor. Köydeki çocuklarımızın motivasyon olarak da kendilerini iyi hissetmelerini istiyorum.
“MÜZİK OKULU PROJESİ DÜŞÜNCEMİZ VAR”
Bir sonraki aşamada köy okullarımızda farklı projelerimiz de var. Her okula bir Müzik Odası yapalım, yoksa konservatuar tadında bir Müzik Okulu mu yapalım hala karar vermiş değiliz. Şahsi fikrim konservatuar tadında bir Müzik Okulu olsun. Müziğe ilgili ve meraklı, enstrüman çalmayı öğrenmek isteyen hafta içi ve hafta sonu her çocuğun eğitim alacağı, belediyenin yöneteceği bir müzik okulu olacak. Eğitimcilerle görüşüyoruz. Selimpaşa'daki bir Anadolu Lisemize müzik enstrümanları aldık. O müzik okulundan güzel bir Halk Müziği Korosu, Mehteran Takımı, iyi solistler de çıksın. Çok kısa zamanda projelendireceğiz. Silivri'deki müzik öğretmenlerimizin hem çocuklarla haşır neşir olacağı, hem onlara ek gelir getirecek bir Müzik Okulunun onlara da ilçemize de faydalı olacağını düşünüyorum.
YABANCI DİL OKULU
Çok cüzi rakamlara Yabancı Dil Okulu planlıyoruz. Çalıştığımız bir iki proje arkadaşımız var. Yine eğitime destek anlamında Üniversite Sınavına giren Silivri'de ilk 10'a giren çocuğumuzu 10 günlük süreyle Londra'ya dil okuluna yolluyoruz. İlan ettik.
Lise Geçiş Sınavı'nda da Silivri'de ilk 5'e girenleri de paket programlı Dil Okullarına yollayacağız. Eğitime yapacağınız yatırım insana yaptığınız yatırımdır. İnsanın ruhuna yapacağınız yatırımlar havaya gider gibi gözükse de geri dönüşleri size farklı olacak. Silivri'yi daha yaşanır hale getirebiliriz.
“ÜZÜLDÜĞÜM KONU”
Üzüldüğüm bir konu da atıkların doğru şekilde toplanamaması. Katı atıkları bu şekilde depolamaya devam edersek yakın zamanda alan bulamayacağız. Vatandaşı nasıl teşvik edeceğimizi konuşuyoruz. Evimizde aynı çöp poşeti içinde plastik, cam, metal, kağıt ve yemek var. Son derece yanlış. Rayına oturtmak, ayrıştırmak lazım. Sıfır atık üzerinden haneye gelir getirecek bir çalışma içindeyiz. En azından bir ayda eve giren ekmek parasını oradan çıkarabilir. Silivri Belediyesi olarak biz de daha az çöp toplayıp, daha az mazot yakıp, daha az işçi çalıştırıp, daha az para ödeyeceğim.
“DÜŞTÜKLERİ DURUM KOMEDİ”
Cumhuriyet Halk Partisi bir önerge verdi. Değirmenköy'de stadın bakımsız halde olduğu, ışıklandırma olmadığını açıkladılar. Her ne hikmetse 10 yıldır Değirmeköy'de bunu yapamayanlar benim 10. ayımda bana bunu sorabiliyor. Düştükleri durum komedi. 8 Bin kişinin yaşadığı bir yeri, koyunların otlayacağı bir sahaya terk edeceksiniz, ondan sonra dönüp, ‘On yıldır buraya niye stat yapılmıyor?' diyeceksiniz. İş makineleri elinizde, her şey elinizdeyken yapmayacaksınız, 10 ay sonra bunu belediye başkanından soru önergesiyle isteyeceksiniz. Biz Değirmenköy'deki sahayı düzelttik. Soyunma odalarını yaptık. Şu anda orada antrenman yapılabiliniyor. Işıklandırmalar elden geçirilecek.
25 Bin kişinin yaşadığı Selimpaşa'da futbol sahası yok. Onun da önergesini versinler! Oraya da yapacağım. Merak etmesinler. Spor Bakanlığımız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile görüşüyoruz. Hepsine soyunma odaları olan semt sahalarını kısa zamanda yapacağız.
Yine Müjdat Gürsü Tesislerinin orada yine bir tesis yapmayı düşünüyoruz. Esasında hem Silivrispor'un alt yapı tesisleri yok, hem futbol takımlarının oynayacağı tesisler yok. Tenis kortları, yüzme havuzları yok. Bunları da yapmalıyız. Taşıma suyla değirmen dönmez. Alt yapısı güçlenmeyen profesyonel takımın sürdürülebilir yapıda olamayacağını, amatör lige düşeceklerini düşünüyorum. Türkiye'de şehir takımları var. Nüfusu Silivri'den çok daha fazla olan ama amatörde oynayan şehir takımları var. Nedeni doğru yönetilememek, kaynakların doğru kullanılmaması ve alt yapıya kaynak ayrılmaması. Silivrispor'da ilk 11'de oynayan en azından 6 çocuğun alt yapıdan çıkması gerekir.
Bunların örnekleri var… Gençlerbirliği, Altınordu var. Altınordu'dan Roma'ya oyuncu transfer olabiliyor. Biz yerimizde sayıp, hazır kaynaklarla, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyoruz o da dönmüyor, dönmez. Bunun için herkesin şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım.
“ “NEDEN SİLİVRİ BELEDİYESİNİN MALI DEĞERİNDE KİRAYA VERİLMEDİ?” SORGULANSIN BİR ŞEY SORGULANACAKSA”
Sevginar SALİ: Yeni dönemde belediyenin mülklerindeki kira artışı kamuoyunda epey ses getirdi. Yapılan uygulama ve bunun nasıl anlaşılması gerektiğini
anlatır mısınız?
Volkan YILMAZ: Şöyle söyleyeyim; belediyeye ait kira getiren mülkler Volkan Yılmaz'ın babasının mülkleri değil. Bana babamdan miras kalan mülkler de değil. Kendi inisiyatifimde olan, istediğim rakama veya kişiye kiraya verebileceğim yerler değil. Bunlarda Silivri'de yaşayan 200 Bin kişinin hakkı var. Benim de belediye başkanı olarak korumam gereken haklar bunlar. Yıllarca ahbap çavuş ilişkisine göre kiraya verilen yerler var! Böyle bir şey olabilir mi? Siz babanızın dükkanını mı kiraya veriyorsunuz? Böyle bir şey olmayacağını, ne arkadaşlarıma, yakınlarıma hiç kimseye bir iltimas geçilmeyeceğini, her şeyin kamuya açık olduğunu ve bunların usulüne uygun kiralanacağını söyledim. 1 liraya olan yer 3 liraya çıktıysa; ekonomideki arz talep dengesine bakmak gerek; bunların kesiştiğin noktada fiyat oluşur. 3 liralık kira yerine, bir şey sorgulanacaksa, 1 liralık dönemi sorgulanmalı. “Neden bizim, Silivri Belediyesinin malı değerinde kiraya verilmedi?” sorgulansın bir şey sorgulanacaksa. İhaleler son derece şeffaf, herkese açık şekilde yapıldı. Silivri Belediyesi'nin kasasına giren her kuruş vatandaşı memnun etmeli.
“MUTLU AZINLIKLAR OLMAYACAK SİLİVRİ'DE”
Mutlu azınlıklar olmayacak Silivri'de. Herkese eşit (bunu da derken doğruya, dürüste, çalışkana eşit) bir belediye olacak. Bu noktada biz müsterihiz. Yüzlerce mülkünüzü kiraya verirken arada birkaç aksaklık olabilir, bunları düzeltmek de bizim vazifemiz. Biz 15 yıl kira alınmayan yerlerin kiralarını tahsil ettik. Yeri kiralamalarda da arz ile talep güncellendi. Belediyenin haberi olmadan mülklerinin kullanılma durumlarını da belirledik. Bunların ecrimisilleri de 5 yıl geriye dönük olarak tahakkuk ettiriliyor. Bunlara da devam edeceğiz.
YENİ İLÇE OLUŞUMLARINA İLİŞKİN YORUMU
Sevginar SALİ: Silivri'de Doğu ve Batı yakasında, iki yeni ilçenin oluşturulması ile ilgili konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Üzerinde düşündüğüm bir konu değil. Merkezi Hükümet böyle bir karar alırsa herkes gibi uyarız. Nasıl olur, ne biter diye yorum yapmak üzere üzerinde düşünme fırsatım hiç olmadı açıkçası.
“BİZ NEYİN, NEREDE VE NE ZAMAN KONUŞULACAĞINI BİLİRİZ”
Sevginar SALİ: Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Silivri ve Belediye Başkanlığı ziyaretinden sonra Volkan Yılmaz, “Silivri için ne istedi?” konusu epey gündemi meşgul ediyor… Yanıtı sizden alalım…
Volkan YILMAZ: Öncelikle şunu ifade edeyim çok önemli bir yatırım; Kuzey Marmara Otoyolunun 30 km'lik kısmının açılışı nedeniyle Silivri'deydi Cumhurbaşkanımız. Sağ olsunlar Silivri'mizi şereflendirdiler, Belediyemizi de ziyaret ettiler. Yaklaşık olarak 1 saatin üzerinde belediyemizde kaldı Cumhurbaşkanımız. Çok faydalı zaman zaman ülke, yer yer siyasi konuların da konuşulduğu hoş bir sohbet edasında geçen bir ziyaretti.
Cumhurbaşkanımız sorduğunda sağlığını, sıhhatini, afiyetini istediğimizi ifade ettik.
Silivri ile ilgili Bakanlık düzeyinde gördüğümüz desteği Cumhurbaşkanımıza ileterek teşekkür ettim. Spesifik bir konuda Cumhurbaşkanımızdan bir talebimiz olmadı. Biz neyin, nerede ve ne zaman konuşulacağını biliriz.
“SİLİVRİ'NİN TARİHİNDE, SİLİVRİ BELEDİYESİ'Nİ ZİYARET EDEN TEK VE İLK CUMHURBAŞKANI”
Silivri'nin tarihinde, Silivri Belediyesi'ni ziyaret eden tek ve ilk Cumhurbaşkanı… Bu şeref de bize nail oldu. Ziyarette Cumhurbaşkanımızı istek ve taleplerle meşgul etmek şık olmazdı diye düşündüm. Silivri ile ilgili bütün problemleri çözebilecek kararlılıktayız bütün vatandaşlarımız bunu bilsin. Tekrar tekrar Silivri'yi şereflendirdiği için Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederim.
“MHP'DEN AYRILIP AK PARTİ ÇATISI ALTINDA GRUP KURMAK CUMHUR İTTİFAKI RUHUNDA HİÇBİR EKSİKLİK OLUŞTURMAZ”
Sevginar SALİ: Cumhur İttifakı kapsamında MHP meclis üyesi olarak seçilen
AK Partililerin, Sami Barlas gibi önümüzdeki günlerde Silivri Belediyesinde kendi grubuna dönmesi bekleniyor. Buna ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Bu mesele bizim gündemimizi oluşturacak çok önemli bir konu değil. Çünkü, her zaman söylüyorum, ben Cumhur İttifakı'nın ruhunu iyi anlamış, anlamlandırmış bir siyasetçiyim, belediye başkanıyım. Cumhur İttifakının ne olduğunu biliyorum. Burada makam, mevki, koltuk, maddi unsurların olmadığını burada belirleyici olanların millet, bayrak, devlet, ezan olduğunu hep söyledim. Bu noktada da Cumhur İttifakı'nın diğer paydaşı olan AK Parti'deki arkadaşlarımın, MHP'den ayrılıp AK Parti çatısı altında grup kurmaları Cumhur İttifakı ruhunda hiçbir eksiklik oluşturmaz. Böyle bir karar alınırsa da saygı ile karşılarız. Biz diğer belediyelerde Cumhur İttifakı olarak nasıl ortak hareket ediyorsak, Silivri'de de hiçbir problemin yaşanmayacağına inanıyorum. Cumhur İttifakının paydaşları olarak kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz.
“SİLİVRİ'YE GELİNCE ÖNÜMDEKİ DAĞLAR BİLE OVA GÖRÜNÜYOR”
Sevginar SALİ: Silivri'yi yönetmek zor mu?
Volkan YILMAZ: Ben hiç zorluk çekmedim. Belediye Başkanı olduğum ilk günkü şevkle çalışmaya devam ediyorum. Zorlandığım noktalar var mı? Silivri'ye gelince önümdeki dağlar bile ova görünüyor. Çalışmaktan, Silivri için dertlenmekten keyif alıyorum. Yeri geliyor 18 saat Silivri'yi yaşıyorum. Mesai arkadaşlarıma da ifade ettim; koşacağız dedim evet hep beraber ama hiç birinden benim kadar mesai harcamalarını beklemiyorum. Çünkü aileleri, hobileri, sosyal hayatları var. Benim seçildiğim günden sonra ailem var bir de Silivri Belediyesi. Hobilerim, arkadaşlarım, sosyal yaşantım 5 yıl bir kenara itildi. En keyif aldığım işleri yapmıyorum ama bundan da hayıflanmıyorum.
“SEVEREK YAPARSANIZ BİR İŞİ O SİZE KOLAY GELİYOR”
Sabah uyandığımda aşkla, şevkle belediyeye koşar adımlarla geliyorum. Bu benim için önemli. Gece geç saatlere kadar çalışıyorum bundan da hiç şikayet etmiyorum. Severek yaparsanız bir işi o size kolay geliyor.
Sevginar SALİ: Görev sürenizi hep
5 yıl olarak tarif ediyorsunuz?
Volkan YILMAZ: Yasanın belirlediği süre bu. Belediye Başkanları 5 yıl süreliğine seçiliyor. Benlik bir durum yok.
“SİLİVRİ'YE SÖZÜM VAR”
Sevginar SALİ: O zaman şöyle sorayım;
ilk genel seçimde milletvekili adayı olacak mısınız?
Volkan YILMAZ: Benim Silivri'ye bir sözüm var; Marka Kent Silivri. Beş yılın bitiminden önce genel seçimler olmayacak mı? Milletvekili olmak için belediye başkanlığımızı bırakmamız gerekiyor değil mi? Ben hayatım boyunca siyasette de diğer alanlarda da etik değerleri ön plana koyup hareket etmiş biriyim. Etik olmayan hiçbir şeyi yapmamaya çalıştım, yapmadım da…
“MİLLETVEKİLİ SEVDALISI OLSAM, ŞU ANDA SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI DEĞİL MİLLETVEKİLİYDİM ZATEN”
24 Haziran seçimlerinde Milletvekili adayıydım biliyorsunuz. Milletvekili sevdalısı olsam, tek amacım milletvekilliği olsa şu anda Silivri Belediye Başkanı değil milletvekiliydim zaten. Bunu kaçırmamak lazım, söylemekten de icap duyuyorum esasen. Hayalim milletvekilliği olsa ve etik değerlerim olmasa şu an İzmir milletvekiliydim.
24 Haziran seçimlerinden önce MYK üyesiydim biliyorsunuz, bana İzmir ve Balıkesir, iki ilin milletvekilliği birinci sıralarında adaylık teklif edildi. Hiç illiyet, gönül bağım olmayan iki şehre gidip oradaki teşkilat mensuplarının gözyaşları ve alın terleri üzerine bir milletvekilliği kurgulamadım. Bunun etik olmayacağını oradaki arkadaşlara saygısızlık olacağını, doğru bulmadığımı düşünerek kabul etmedim.
Bunu yapan bir siyasetçinin Silivri Belediye Başkanlığını bırakıp milletvekilliğini tercih edebileceğini düşünebilir misiniz?
