Soru da basit yanıtı da sorunun içinde aslında.
Evet, Silivrispor nasıl maç kazanır? İşte bu sorunun yanıtı son 10 dakikada sahnelenen futbolla kazanılır olacaktır.
Bu yazım Şile maçının ilk 80 dakikası için geçerlidir, son 10 dakikası bu yazının son bölümünde işlenmiştir.
Birçok unsuru olsa da hücuma yönelik ataklardaki zafiyet Silivrispor'un en büyük eksikliği. Ofansif orta sahanın eksikliğini sezon başından beri çekmekte olan Silivrispor son Şile maçında da aynı sıkıntıyı yaşadı.
Hava şartlarının olumsuzluğu da maçta etkili olmuştur mutlaka, rüzgârın şiddeti ve aşırı soğuk az da olsa etkili oldu kanaatindeyim.
Bir de Şile takımının topa çok daha fazla sahip olması Silivri'nin gardını düşürmüş oldu. Ön tarafta üretkenlik kesinlikle yoktu. Karambolden yaşananlar hariç tabii ki. Komple takımın temposunun düşüklüğü de gözlerden kaçmadı. Üretkenliği olmayan kısır bir futbol seyrettik.
Defanstan kanatlara ve orta sahaya topu aktarmakta zorlandı.
Orta sahadan da kanatlara aktarılamayan toplar sıkıntı oluşturdu.
Doksan dakika boyunca kanatlardan yapılan ortaları biri saymış veya istatistik tutmuştur sanırım.
Maçın başlama düdüğü ile birlikte takımda bir tutukluk vardı. Fazlaca tutuktu oyuncular, sanki sahada ne yapacağını bilmez halde sağa sola koşturan altyapı oyuncuları gibiydiler.
Sezon başından beri kronik sıkıntı aynen devam etti. Topu forvetle buluşturacak oyuncu eksikliği. Kanatların yetersizliği, şuursuz ataklar, şişirme toplarla forveti buluşturma çabası ve isyan eden oyuncular.
80 dakika sahada ne yaptığı belli olmayan bir takımın son 10 dakikada esip gürlemesi de ilginç. Ya takımda bir sıkıntı var ya da geç açılan bir takımımız var. Öyle ya başka açıklaması var mı bu durumun?
Takımı oldukça yakından takip eden biriyim.
İçerde ve dışarda maçlarını takip edip yorumlayacak kapasitedeyim. Aşağı yukarı her yazımda belirttiğim bir konudur eksik oyuncu ve kadro yetersizliği.
Takımda bir sakatlık veya bir kart cezası durumunda kulübede eksiği tamamlayacak oyuncu eksikliği. Vurdumduymazlık.
Orta saha oyuncu olan Ali'nin sağ beke çekilmesi ve yıllardır sağ bekte oynayan Oğuz'un açık yapılmasına bir anlam veremedim. Şile maçında oyuncu tercihlerinin sonucu gördük.
Son 10 dakikada ne değişti?
İşte bu sorunun cevabı önemli. Birden ışık yandı ve sahada hazırlık maçı değil de lig maçı oynadığını hatırladı oyuncular. Kanatlar az da olsa çalıştı. Sağ ve sol kanatların kazanma arzusu yerine geldi. Defans öne çıkmayı aklına getirdi, orta saha kanatlara pas atmayı hatırladı. Kenarlar görevlerinin içeri kat edip orta yapmak olduğunu hatırladı. 80 dakika içinde yapmak zorunda olunanlar, son 10 dakikaya sığdırıldı. Hal böyle olunca da kenar yönetim saç baş yoldu. Hele son anlarda kıl payı kaçan (harcanan) pozisyonlar. Bir puan yeterli miydi, kesinlikle hayır ama sevinir olduk son zamanlarda bir puana da. Ayrıca eklemek isterim ki Eren Açıkgöz ağır bir ameliyatın ardından sahaya sürülmesi de büyük bir riskti.