Hakemler konusunda pek fazla yazı yazmadım. Aşırı yorumlarda bulunmadım. Lakin Kırıkkale maçında 1-0 öne geçen Silivrispor'un en önemli oyuncularından Mücahit Karagöz'ün kırmızı kart görmesini kimse anlatamaz. Çocuk hayatında ilk kez kırmızı gördü ve ne yapacağını şaşırdı kulübeyle, soyunma odası arasında gidip geldi.
Tamam, verdin kırmızıyı eksik bıraktın helal olsun sana da, maçın doksan dakikası 1-1 bitmiş ve hakem efendi 6 dakika uzatma vermiş ve yine her ne hikmetse Silivrispor 90+10.dakikada ikinci golü yiyorsa hem de elle kontrol ederek yiyebiliyorsa ve sen de hakem olarak bu golü verebiliyorsan yine de helal olsun sana hakem efendi.
Maç başlamadan söyleseydin skoru en azından heyecan yapmazdık puan alacağımıza umutlanarak sevinmezdik boşuna. Ya ikinci yarının son çeyreğinde Silivrispor'u yarı sahadan öte çıkartmadın. En baştan söyleseydin verirdik üç puanı sakat ve kart cezalımız olmazdı.
Alın teri var, emek var, hayaller var, gelecek kaygısı var, umutlar var, her şey var ama hakkı gasp olmaması lazım. Hakkıyla kazanan her takıma sonsuz saygıyı vermiş, alkışlamışızdır.
Bu ikinci yarıdaki yorumum, ilk yarıda ise bambaşka. Ya Allah aşkına hangi akla hizmet ediyorsunuz? Bu sorum da Silivrisporlu oyuncu arkadaşlarıma. 2-1 yenildiğiniz maçta kaçırdığınız 6 net pozisyonu nasıl açıklayacaksınız? İlk yarı soyunma odasına 4-0 veya 4-1 galip gidilebilecekken 0-0 tamamlamanın açıklaması nedir?
İkinci yarı sahaya çıkan oyuncularla ilk yarı sahaya çıkan oyuncular aynı ama her iki yarıda sahnelenen oyun farklı. Bu olmamalı bir istikrar yakalanmalı.
Lig başından beri bir gol sorunudur gidiyor. Altı pas içine kadar iniliyor paralel paslar çıkıyor ama o son vuruşlar olmuyor. Burada büyük bir sıkıntı var demektir.
Sıkıntı arttıkça hatalar da baş gösteriyor. Hakemlerin aksi tavırları anlamsız kararları her ne kadar saç baş yoldursa da artık buna da bir dur denilmeli.
Defansa bağırmakla iş çözülmez siz ileride işinizi yapın altı pas içinde son vuruşu yapın, orta sahadan araya paslar salın işte tüm bunları yapın sonra başka oyunculara bağırın. Kendi hatanızı başkalarına yükleyerek sıyrılamazsınız bu işten. Sorumluluk alın saha içinde saklanmayın. Sağ bek Emre Sofuoğlu 1998, sol bek Mücahit Karagöz 2000, Kaptan Oğuz Yavuz 1990, Hakan Sayar 1989 ve Bülent Demir'de 1991 doğumlu işte bunlar kadar mücadele ettiğimizde hakkınızı isteyebilirsiniz. Tek tek isimler üzerinden gitmeye gerek yok ama mücadele edenlerle aynı mücadeleyi göstermeyenler kenardan görülebiliyor. Siz ne kadar saklansanız da görünüyorsunuz.
Yoksa saha içinde saklanarak üstüne gelen toptan kaçarak, aman ayağıma top gelmesin diyerek değil savaşarak hakkını alabilirsin.
Tamam, paralar dağıtılmıyor, maddi sıkıntılar oldukça fazla ama para alamamakla altı pas içinden gol kaçabiliyorsa insan ister istemez ‘acaba' diyebiliyor. Ama siz gol kaçırdıkça o paralar da toplanmıyor. Başkan ve yöneticiler hangi yüzle para istemeye gidecekler insanlara. Her hafta puan kaybı, her hafta başka bir sıkıntı bu duruma birileri dur demeli.
Sezon başından beri yanınızda oldum. Size tek laf ettirmedim. Hep destekçi eleştiriler getirdim. Artık yeter orta saha ve forvet hattı kendilerine bir çeki düzen vermeli. Teknik heyet daha dikkatli davranmalı.
Daha radikal kararlar alınmalı. Yumuşak bölümler kesilip atılmalı daha sert tedbirler ve önlemler alınmalı. Aksi takdirde art niyet arar olacağım.
Sezon başından beri maçları izliyorum kimin ne kadar mücadele ettiğini görebilecek kadar futbol bilgim var. Yanınızda duruyorsak bunu da suiistimal etmeyelim.