Dün akşam Silivrispor, kongreye giderken 3. Lig başarısını
değerlendirmek ve yakalanan bu düzeyi sürdürmek adına kulübün önde gelen
isimleri Yönetim Kurulu Üyesi Mutlu Memiş'in düzenlediği toplantıda bir araya
geldi. Kaydedilen başarıyı küçümsemek veya göz ardı etmeden, herkes gördüğü
artı ve eksileri rahatça ifade etsin, yönetenler, yönetecek olanlar da bunları
doğrudan duysun, bilsin istendi. Kulübün halk ile bütünleşmesi, toplum ile
iletişim kanallarının daha açık ve şeffaf olması beklentisi ifade edildi.
Sokakta ve köşe başlarında, özel toplantı ve görüşmelerde konuşulanın çok ufak
bir kısmı alenen dile getirilebildi. Bu tarz toplantılardan kimseye zarar
gelmez, aksine tecrübe paylaşımı olur, fikir çeşitliliği gelişimi sağlar.
Mustafa Saral'ı bugün kulüp başkanlığı konusunda kanatlarının altına aldığı
görüntüsü veren Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın dedikleri toplantıya
damgasını vurdu. Siyasette yakalayamadığı popülizmi, spor alanında tribünlere
oynayarak yakalamasını beklemek beyhude bir uğraş tabi. Ama bunu onun bizzat
tecrübe edip, ikna olması için zamana ihtiyaç var. Ve zaman herkese hak ettiği,
ektiği meyveleri verir. Doğanın kuralı insana rağmen kendi kanunları
çerçevesinde işler. Işıklar, özetle şunu söyledi Silivrispor'un geleceği ile
ilgilenenlere; "Parayı da kararı da ben verdim, veriyorum”… Bir diğer kural
parayı veren düdüğü çalar! Tabi en lazım olan zamanda ‘düdüğünü' parayı verenin
elinden alınma riski her zaman için var! Bizim durumda aşırı yüksek bir risk
var bu konuda. Saral, sessiz ve derinden amacına ve hedeflerine ulaşırken,
birileri kendi çıkarlarına hizmet ettiği rüyasını varsın görsün. Saral şanslı
adam vesselam!
Işıklar, kamunun parasıyla kulübe destek olduğunu
söylemesine rağmen kişisel inisiyatifini de ortaya koydu: "Kim olursa değil
Mustafa olursa yardım ederim (para veririm)!” Sonra da iç dünyasını bu kadar
net dışa yansıtmış olmasından duyduğu rahatsızlık sonucu olsa gerek aralık bir
kapı bıraktı "Mustafa gibi olursa yardım ederim”… Yani "Benim sözümden çıkmaz,
zengin biri” olarak da tanımlayabiliriz Işıklar'ın beklentilerini sanıyorum. Ah
bir de Ak Partili olmasa! Gülü seven dikenine katlanır! Yeni yönetimini
oluşturacak olan Saral'ın Işıklar'dan görüş alması esas kılınmış ikili
arasındaki kutsal ittifak anlaşmasında. Silivri'ye ve Silivrispor'a hayırlı
uğurlu olsun! En azından kartlar açık, hedefler net. Belirsizliğini koruyan tek
konu yok sayılmaya, göz ardı edilmeye çalışılan siyasi hedefler. Saral
hisseleri siyasette tavan yaptı zaten bu aralar. Akşamki toplantıda Ak
Parti'den belediye başkan aday adaylığı da konuşulmaya başlandı. Geçen dönem
kendisini meclis üyesi yapmayan parti bu dönemde belediye başkan aday adayı
yapar mı? Siyaset bu… Ama meclis üyeliği adaylığından başkan adaylığa yükselişi
Saral'ın doğru yolda olduğunun kanıtı gibi adeta. Silivrispor gönlü içten içe
hep siyaset aşkı ile yanıp tutuşmayan Kulüp Başkanı görmedi bugüne kadar.
Bundan sonra da kural değişmeyecek! Saral ne ilki ne sonuncusu ama siyasilere
ona göre kendine ayar çektirmeyi başaran tek isim. Yiğidi öldür hakkını yeme!
Gelelim toplantıda da ifade ettiğim bazı hususlara… Kongrede
sorulması muhtemel sorulara….
1. İki yıllık sıkı bir çalışmanın ardından ne oldu da Mutlu Memiş gibi bazı yönetim
kurulu isimleri ile Saral yollarını ayırdı?
2. Yönetim kurulunun son 7 aydır tam olarak hiç toplanmadığı, bir araya gelmediği
konuşuluyor. Bunlar doğru mu, bu süreçte kulüp kararları nasıl alındı?
3. İstifaların ardından yönetime yedekten isimler ne şekilde alındı? Örneğin ben ilk yedekken
nasıl benden sonraki Aydın Doğar yönetime girdi? Usulsüz görevlendirme
iddialarına kulüp yönetiminin cevabı nedir?
Kamuya vermediğiniz hesabı gün gelir yargıya vermek zorunda
kalırsınız!
Silivrispor'un yönetimine gir dediler, "İşim gücüm var yedeğe
yazın elimden gelen desteği veririm” dedim. Forma sponsoru, kamp, yemek
organizasyonu gibi etkinliklerde destek istendi ne kadar faydam olduğu veya
olup olmadığına yönetim karar versin. Hiçbir iddiam yok. Spor adamı iddiasında
olan biri asla sportmenliği ve bunun ilk kuralı nezaketi elinden bırakmayacak!
Konu Mustafa Saral'ın Silivrispor'un Başkanı olup olmaması
meselesi değil. Yeni yönetime gidilen süreçte takınılan tavır. Saral'ın tavrı,
Belediye Başkanı'nın tavrı hepsi bir arada. Kimse Saral'ın Silivrispor'daki
başarısını inkar edemez ama o da bu konuda emeği geçenleri yok sayamaz.
Dayatmayla değil gönül almayla… Zorlamayla değil efendilikle… Silivrispor
başkanını kendi seçer, Özcan Işıklar değil. Mustafa Saral da koltuğunu
koruyacaksa Silivrispor'un başkanı tanımını doldurarak bunu yapabilir. Yoksa
ancak Özcan Işıklar'ın ‘kuklası' olur ki bu da en son istediği şeydir. Saral
ilk kez kulüp başkanlığı yaptı. Yanlışlarını da doğruları kadar sahiplenerek
ancak yola sağlıklı bir şekilde devam eder. Kulüp Başkanı olarak tanınmadı
olmaya devam etmezse de yok olmayacak. Saral'ın düşünmesi, koruması gereken
daha farklı anlamları var. Korumasa da olur tabi. Keyfi bilir.