AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun ağabeyi Nusret Kutlu'nun Trakya Rumeli Derneği Başkanı Turgay Köksal ile birlikte FETÖ/PDY yöneticisi olduğu gerekçesi ile tutuklanma haberi Silivri siyaset kulislerinde deprem etkisi yarattı. Bu depremin önemi tutuklanan kişinin kendisinden değil, kardeşinin iktidar partisinin Silivri Temsilcisi olmasından kaynaklanıyor.
Nusret Kutlu'nun akıbetini yargılama süreci belirleyecek tutuklu yargılanmasının nedeni ise 17-25 Aralık 2013 operasyonlarının ardından FETÖ ile bağlantısı belirlenen Trakya Rumeli Derneği yönetiminde 6 ay daha kalmış olması. 15 Temmuz'dan çok önce istifa ettiğini de ekleyelim.
Haberinde de belirttiğimiz gibi Kutlu'nun ailesi dolayısıyla cemaat ilişki düzeyi ilçe başkanı atama sürecinde de biliniyordu. Doğruladığım bilgilere göre de konu o zaman tüm ayrıntılarıyla İl Başkanlığı ve Genel Merkez düzeyinde değerlendirildi. Nusret Kutlu'nun gözaltından, tutuklanmasına dek süreç parti üst organlarının bilgisi dahilinde işledi.
Kutlu, ailesinde yaşanan sıradan bir örnek ama Silivri ölçeğinde önemli bir olaya dönüşüyor elde olmayan sebeplerden dolayı yaşanan durum.
Nusret Kutlu'nun suçlu olup olmadığına yargı karar verecek de ağabeyinin cemaatle ilişkisini hiçbir zaman gizlemeyen Rıfat Kutlu'dan neyin hesabı sorulmak isteniyor anlamak güç… Benim de bir ablam var varsayalım ki çok büyük bir suç işledi bu aramızdaki kan bağı durumunu değiştirmez ki? Bizi etkiler, üzülürüz, kızarız belki ama kardeşinden kimse vazgeçmez hele ki zor zamanında yanında durmamak olacak şey değil…
“Şaban Dişli AK Parti genel başkan yardımcısı. Kardeşi de 15 Temmuz'un liderlerindendi. Görevine devam ediyor. AK Parti'nin bakanından tutun da milletvekiline, üst düzey pek çok ismi aynı kaderi paylaşıyor; damadı, kardeşi veya başka bir yakının cemaat ile ilişkisi 15 Temmuz sonraki süreçte yasal düzeyde FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında değerlendiriliyor. Bu konuda Rıfat Kutlu'ya haksızlık ediliyor. Yargılama süreci bitmeden kimseyi suçlu ilan edemeyiz. Velev ki ağabeyinin bir hatası var Rıfat Kutlu'nun günahı ne?” değerlendirmesi Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a ait…
Bu zamanda siyaseten aynı davaya baş koyanlar bile bir tık öne ya da toptan yerine geçmek için birbirini ispiyonlama yarışına girmişken, kendisine muhalefet olan birine karşı bu yaklaşımı beni şaşırtmadı…
Bir insan koşarken yanında büyük bir memnuniyetle yer alanların, tökezlediği anda toparlanamaması için darbe ardına darbe indirmesi acımasızlık. Yanında bilip, güvendiğin için tüm gardını indirdiğin kimselerin ihaneti daha yıkıcı olur olmasına da onun üstesinden geldi mi kişi bir daha sırtı kolay kolay yere gelmez.
Kutlu'nun, ‘Vicdanım rahat. Ağabeyimin de bir suçu varsa cezasını çeker' yaklaşımı içinde olduğunu söyleyebilirim. Bu konudan olağanüstü bir durum ile köklü bir değişiklik beklentisi içinde olanlar fazla umutlanmasın hayal kırıklıklarını büyütür düşüncesindeyim.
Her kötü şeyin muhakkak iyi bir tarafı olduğu anlayışına inanırım. AK Parti'de bu depremden sağ çıkan Rıfat Kutlu daha da güçlenecektir, yeter ki çabasını doğru yere odaklasın. İyi olmasını bekleyen ve ona inanan kesime kulak verip, öncesinden daha azimli vazifesine sarılması kendine ve de davasına yapabileceği en büyük iyilik. Son dönemde yaşadıkları kolay şeyler değil… Hatta bu enerji kaybını 15 Temmuz'dan sonrası olarak ifade etmek mümkün. Kimin ne yaşadığını en iyi kendisi bilir de ben Rıfat Kutlu'nun sergilediği performanstan daha iyisini yapabileceğine inananlardanım. Elinde olmayan ve sorumlu tutulamayacağı yanlışların altında ezilmek yerine, sorumluluk alanında başarılı olmasına gayretini çevirmeli.
Güven kazanmak, insan yetiştirmek ne kadar zor şeyler… Bir anda harcanıyor olabilmesi haksızlık…
GÜNÜN SÖZÜ
“Dışarıdan bir şeyler kazanabilmek için, içeriden bir şeyler yitirmek. Yani şan, şöhret, mevki, makam şatafat, ün, şan kazanmak için; Huzurunu, boş zamanını ve bağımsızlığını, bütünüyle ya da önemli ölçüde feda etmek; Büyük bir budalalıktır. Mutluluk çok zordur ve içimizdedir. Başka yerde bulunması imkânsızdır. Sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur. Eksiksiz bir sağlıktan ve kusursuz bir bedenden daha iyi ne olabilir? Sakin ve neşeli bir huy. Duru, canlı, nüfuz edici ve doğru kavrayan bir zekâ. Ilımlı, yumuşak bir arzu ve bunlara uygun olarak iyi bir vicdan. Bunların hepsi; yerini hiçbir rütbenin, ya da zenginliğin dolduramayacağı üstünlüklerdir...”
*Anooshirvan Miandji
İyi hafta sonları...
