Uzun bir aradan sonra AK Parti programı takip ettik Salı akşamı. İlçe Danışma Meclisi toplantısı, Silivri Belediyesi Tiyatrosu Önder Yılmaz Sahnesi'nde düzenlendi. AK Parti'nin geçmiş ihtişamlı organizasyonu yoktu ama fena da bir ortam değildi diğer partilerin yereldeki durumu göz önünde bulundurulduğunda ve İBB'deki vaziyet düşünüldüğünde. Uzun bir sessizliğin ardında AK Parti'nin iddiası açısından hala varlığını koruyan bir iktidar gücü, yerelde toparlanmaya ve güç kazanmaya çalışan bir teşkilat.
AK Parti'nin en uzun görev yapan İlçe Başkanı olma yolunda mesafe kat etmeyi sürdüren Mutlu Bozoğlu, parti dinamiklerini en radikal biçimde şekillendirmekle de değerlendirilebilir. Danışma Meclisinde Ender Gezici dışına geçmiş dönem kurmaylarından pek kimse ilişmedi gözüme.
Açılış konuşmasındaki tutukluluğu üzerinden atan Mutlu Bozoğlu, kapanış konuşmasında zincirlerinden boşalırcasına adeta siyasi bir şov yaptı. Teşkilata, dosta, düşmana mesajlarını gönderdi. Sessizlik örtüsü altında gün yüzüne çıkmakta sabırsızlanan güçlenme ve iktidar amaçları siyasetin doğasında var da, sonuçta sözünü ettiğimiz oluşum da ülkenin tek başına 20 yıllık iktidarı.
Gençlik Kollarında partisi ile tanışmakla duyduğu mutluluğu paylaşan Bozoğlu, muhtemelen ilçe başkanlığını yürüttüğü siyasi anlayışı da iktidarken tanıdı. Kuruluşundan 6 ay sonra iktidar olup bugünlere gelen bir partiden söz ediyoruz sonuçta. İktidar olmadığı halinin nesini ve nasıl bilinsin!?
Toplantının heyecan ateşini Gençler tezahüratları ile yakmaya çalıştı ama bence eskimeyen Milletvekili Gülay Dalyan'dı esas başarılı olan. Siyasetçiler arasında ders alacak alçakgönüllüsünü bulmak zor olur ama Dalyan, bu işin bir okulu olsa kesinlikle hocası olur! Bir dönem sonrası devamı gelmeyen milletvekilliğine rağmen (anlattıklarından anımsayabildiğim kadar) yürekten ve içten söyleminin etkisinden kendinizi alıkoymanız zor. Dalyan'ın anlattıklarını dinledikçe, aynı AK Parti mi söz konusu edilen diye sorgularken yakaladım kendimi. Bu kadının inanmışlığı ve savunuculuğunda 100 kişi olsa her parti ilk seçimde tek başına iktidara gelir diye düşünmedim değil! Siyaset ve siyasetçi olmak böyle bir şey olsa gerek.
Danışma Meclisi toplantısına içerik açısından bakacak olursak Volkan Yılmaz'ı, Silivri Belediye Başkanlığında uçuran iki kanatlardan birinin AK Parti olduğu mesajı da net olarak verildi. Hiçbir uçuş tek kanatla mümkün olmuyor zaten!
AK Parti Silivri'de ciddi bir ittifak sınavı verdi. İçerde kopan fırtınalara dair duyumlar, danışma meclisinde yöneltilen soru ve tepkilerden de kendini hissettirse de görüntüdeki asayişi sağlamak da az buz şey değil. Farklı yönleri tartışılır belki de hizmet ve yatırım bakımından Silivri'nin bu dönem gördüğü teveccüh partisel, kesimsel ve de bireysel mağduriyetleri telafi etmeye her türlü bedel.
Son gerçekleştirdiğimiz söyleşide Başkan Volkan Yılmaz, “Cumhur İttifakı Belediye Başkanlığının zor bir tarafı yok” demişti doğru anımsıyorsam. Sahip olduğu şartlarda bunu söyleyebilmesi için Silivri'yi yönetirken sarf ettiği çabanın kaç katını harcadığını varın siz hesap edin.
AK Parti'nin İBB kaybına yönelik duruş ve tutumu Mahsun Kırmızıgül'ün meşhur şarkısını anımsattı bana…
“Yıkılmadım ayaktayım
Dertlerimle baş başayım
Zalimlere kötülere
Yenilmedim buradayım…”
İmamoğlu tercihinden pişman olup seçmenin tekrar kendilerine yönelmesini beklediklerini açıkça deklare ettiler!
***
Silivri ile alakalı da AK Parti'yi tarif eden bir şarkı geldi aklıma…
“Haydi, güle güle git, uğurlar olsun (Silivri…)
Yolun bir yerinde elbet yorulursun (Volkan Yılmaz…)
Kendimi saklıyorum (AK Parti)
Vakit gelince sen (Silivri Halkı) beni bulursun…”
Dipnot: Bu şarkılı-türkülü sonuç hep Ahmet Ermiş'in yüzünden.