Bilindiği üzere önümüzdeki aylarda Silivrispor olağan kongresini yapacak ve yeni sezondaki başkanını iki yıllığına seçecek. Bununla birlikte siyaset yine sahnede. Bir türlü sporun içinden siyaseti ayıramıyoruz. Şimdi olağan kongrede muhtemel adaylar içinde siyasetin içinde aktif rol üstlenmiş isimler göze çarpıyor. Serdar Teker’in işlerinin yoğunluğundan dolayı çekilmesinin ardından meydanı boş bulmuş kediler gibi atlayanlar çok oluyor haliyle kulübe.
Serdar Teker ismi gündemi ilk geldiğinde olumlu bir hava estiği doğrudur. Yaptıkları ile gündeme oturan bir başkandı. Bana göre erken bırakıyor. Fakat yaptığım söyleşide ise tamamen bırakmadığını söyledi. Bilenler bilir Serdar Başkan hastane işletmecisidir. Bunun yanında yeni bir hastane projesi olduğundan ve Silivrispor’a gerektiği kadar vakit ayıramayacağı için bir süreliğine izinli sayıyoruz kendisini. Dediğim gibi, batmış haldeki bir kulübü ayağa kaldırmak zor iştir. Saygınlığını yitirmiş kaba tabir ile ayağa düşmüş bir kulübü tekrar ayağa kaldırdı. Tıpkı Osmanlı’daki gibi. 600 yıllık efsaneden sonra hasta adam olmak. Sonrasında ise tekrar ayağa kalkmak. Sil baştan yapmak. Yeniden yapılandırmak. Gerçekten Serdar Teker ve ekibini takdir etmek lazım. Bu ekibin sayesinde kulüp kendini buldu. Özgüvenine kavuştu. Nitekim iyi de oldu. Görevleri süresince kulübe asla siyasi bir kimlik yüklemediler. Hiçbir siyasi partinin boyunduruğu altına girmediler. Emir eri olmadılar. Bundan dolayı da zor günler geçirdiler. Otoparkları tamamen siyasi manevralarla ellerinden gittiğinde bile ses çıkarmadılar. Gelebilecek her türlü siyasi manevralara karşı da hazırlıklı oldular. İşin özü sporu siyasetten uzak tuttular. Serdar Teker ve ekibine teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Şimdi yine bilirsiz beklentiler, siyasi hesaplar, menfaatler, şahsi çıkarlar falanlar filanlar… İşte bunlar ön planda şuan. Kimse kulübün geleceğini düşünmüyor. Kendi egolarını tatmin kişisel çıkarlar kaprisler yine gündemde. Herkes kendi havasında herkes kendi çıkarlarının peşinde. Eğri oturup doğru düşünmenin sırasıdır şimdi. Serdar Teker’in ardından kime Silivrispor Kulübü Başkanı diyeceğiz. Bu çok önemlidir başkan olacak kişi önce siyasi bir kimliğinin olup olmadığına bakması lazım. Eğer siyasi bir kimliği varsa şimdiden vaz geçsin derim ben.
Akgün Duru, bu isim son zamanlarda çokça anılmaya başladı. Özellikle haberi ilk çıktığı günlerde. Sonrasında ise bir duraklamaya geçti. İsim olarak mükemmel bir isim ama!!! Çok iyi bildiğim kadarı ile Akgün Duru’yu destekleyen isim yani perde arkasında Yetkin Karakaş’tır. Bunu benim gibi tüm Silivri biliyor. Hatta bilmeyen yokta diyebilirim. Yetkin Karakaş kimdir? AKP İlçe Başkanının kardeşidir. Yani yine siyaset var işin içinde. Yetkin Karakaş’ın desteğini alan bir isim ne zaman başarılı olmuş ki. Buradan Akgün Başkanıma açıkça ifade edebilirim. Kılavuzunuzu iyi seçin. İnanın verdiği boş vaatlerle kulübün kapısından içeri giremezsiniz. Girseniz bile kapısından dışarı çıkamazsınız. Şayet Akgün Duru ismi tek başına anılmış olsaydı bırakın Silivri’den İstanbul ve Trakya bölgesinden alacağı desteği kimse hesaba katamazdı. Bu durum tıpkı Yetkin Karakaş’ın Refik Bek ile yola çıkmasına benziyor. Vakti zamanında ona da demiştim kılavuzu karga olanın diye. Aynı şeyi Akgün Başkan’a da hatırlatıyorum.