Siyasetçiler Doğruyu Söylesin Basın Yanlış Yazmaz

AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş’a teşekkür ediyorum;  dün düzenlediği basın toplantısında Selimpaşa Lisesi’nin İmam Hatip’e dönüştürülmesi konusuna açılık getirmiş.
Karakaş’ın çarpıcı açıklamalarını haberinde okuyacaksınız…
Toplantıda basına ve muhalefete yaptığı bir çağrı var. AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş diyor ki; “Siyasette doğruları söylemek bir erdemdir.”
Aynen katılıyorum. Bir insanın her koşulda doğruları söylemesi onu erdemli bir kişi kılar.
Gerçekleri söylediğiniz, konuştuğunuz zaman birilerinin size karşı güvensizliğini önlersiniz, kendinizi de olduğundan daha güç durumlara sürüklemezsiniz.
Mesaisinin büyük bir bölümünü siyasetçilerle geçiren basını yalana, doğru olmayana alıştırmayın. Bugün sizin yanlışlarınızı görmememizi beklerken, yarın bir başkasının yanlışını görmezden gelerek canınızın yanmasına, yakılmasında kullanım sürecine bizi itmeyin, alıştırmayın. Bu tüm siyasetçiler için geçerli.
Ve her ne kadar farklı şeyler söylüyor da olsak anlaştığımız, fikir birliğine vardığımız nokta: “Milli Eğitim’in politikası. Doğruysa ödülünü alır, yanlışsa cezalandırılır.” Milli Eğitim’in politikaları dışında hayatta her şeyin karşılığı da böyle gelişir.
Milli Eğitim’e havale ettiğiniz süreç, Hükümet temsilcisi olarak sizin için de aynı oranda geçerlidir. Karakaş’ın haberi olmadan, görüşü alınmadan Silivri’ye bu süreçte her hangi bir devlet tasarrufu yapıldığını sanmıyorum. Milli Eğitim Müdürünün haberi olmadan söz konusu olayı Karakaş’ın bildiğinden de adım kadar eminim. İlkinde Alevi bir hayırseverin okulu (Aleviler okullardan din dersinin kaldırılmasını isterken), sonra Selimpaşa Lisesi… Silivri’nin dengelerini göz ardı ederek attığınız adımlar yanınıza kar kalmaz. Siyaseten bu hiç mümkün değil. Karakaş kendi söylüyor, “Selimpaşa satıldı tepki göstermediler, lise İmam Hatibe dönüştü protesto ediyorlar”. CHP’nin hatalarına yönelik hoşgörü, AKP’ye karşı yok. Bu da Silivri, bölgesel bir gerçek. Karakaş ve AKP’nin siyasi istikbali için bu ne kadar çabuk algılanırsa o kadar iyi. “Köylere hizmet ediyoruz oy alamıyoruz” diyor Karakaş, Silivri işte bu…
Toplumsal infaal falan uyanmaz söz konusu meseleden. Safahat’ta, Sözlük Olayı’nda uyanmamış. Silivri tepkisini her zaman demokratik bir şekilde verdi yine öyle yansıtacak. Boşuna endişelenmişsiniz.
Farklı değerlendirmelere tabi tutulur ama “İmam Hatibe gerek yoksa o zaman CHP’ye de gerek yok” sözlerinizde bile kabul etmeyeceğiniz ölçüde o kadar çok haklılık payı var ki. Allah mı söyletiyor ne?
Karakaş’ın sözleriyle bitirelim: “Silivri hepimizin, halkı doğru bilgilendirin.”

EMEĞE SAYGI
Genelde ne oluyor biliyor musunuz? Memnuniyetini insanlar birbirine, memnuniyetsizliğini bize aktarıyor. Allah’tan istisnalar var da kendimizi savunabiliyoruz.
Örneğin Silivri Belediyesi’nin açılışını yaptığı Organik Tarım Pazarı ile ilgili Kent Konseyi’nin Kadir Baran Başkanlığında yaptığı çalışmalar vardı. Ama açılışta ne Kent Konseyi’nden söz edildi ne de Başkanı davet edildi. “Kadir Baran iktidarı çok seviyor bize gücenmez” diye düşünülmüş olabilir ama yanlış. Ben olsam Baran’ın yerine alınırım. Ben uğraşacağım malzeme bulacağım, yemeğin hazırlanmasında yardım edeceğim, afiyetle yiyenler bir “eline sağlığı” kıskanırsa üzülürüm.
Baran’ın yanlışları kadar doğruları da vardır. Kent Konseyi’nin hemen dibinde kurulan Organik Pazar açılışına davet edilmemesinin hatası da Silivri Belediyesi’nindir.
Emeği geçen insanları unutursanız, onlar da emek vermekten vazgeçer.

HAYIRLI OLSUN
Bora Sezen, Lüleburgaz’da Öz Süt’ün şubesini açtı. Dün de kurban keserek işbaşı yaptı. Hayırlı işler, bol kazançlar diliyorum.