Dorukhan Enes Kocabaş… Siyaseti çok yakından takip etmeyenler için belki ancak soyadı bir işaret sayılabilir, olabilir. Bu genç arkadaşımız, Mutlu Bozoğlu'nun başkanlık ettiği yönetim listesine giren en sürpriz isimlerden biriydi. 23 yaşında adım attığı aktif siyaset yaşantısını gençlik hevesi, heyecanı olarak nitelendirdiğimi şimdi şimdi, zaman geçtikçe fark ediyorum. Siyaset Bilimi okuyor olmanın getirdiği merakın “aktif” kısmında çok uzun mesafe veya derinlik ile karşılık bulmayacağı konusundaki önyargılarım için özür dilerim. Pek tabi daha çok yolun başında… Ancak bir kaçtır dikkatimi çekiyor klimalı yönetim toplantılarının ötesinde, sahada, çarşı pazarda devamlılık arz eden bir takip içerisinde. Oysa bir görünüp, iki kaybolsa tam da benim baştaki önyargılarıma ve genel beklentiye hizmet etmiş olurdu : )
Kendisine güvenenleri yanıltmayacak gibi duruyor… Tebrik ediyorum. Yolu açık olsun…
(Yazıyı bitirince babasından hiç söz etmemize gerek kalmadığını fark ettim : )) Gerçi bu aralar yerel seçim değerlendirmelerinde adını da bir kaçtır duyuyorum, hem de AK Parti Belediye Başkan Adayları seçenekleri arasında… Bu husustan önce oğlunun yönetim yolculuğunun yazı konusu olması görüşlerime dair yeterince şeyi ifade ediyor merak edenler için sanıyorum : )
Kocabaş Ailesine selam ve saygılarımla…
HEYECAN
Pazartesi günü uzun bir aradan sonra ilk kez Silivri Belediye Meclis toplantısına katıldım. AK Parti'nin önergeler hususundaki atağını istikrarlı bir şekilde sürdürmesinin hakkını teslim etmekle birlikte Başkan Işıklar'ın kendi çalıp kendi oynama durumunu engelleyen bir muhalefet unsuru ne yazık ki yok. Önergeleri kendi lehine jet hızıyla çeviren Işıklar'ın, siyasi manevralarını, algı yönetimini engelleyecek bir karşı atak olmaksızın sanki muhalefet iktidara kendini anlatma, savunmak, propaganda için çanak tutuyor gibi bir durum oluşuyor.
Dün yazımı yazmaya çalışırken bir taraftan CHP'nin TBMM'deki grup toplantısı yayınlanıyordu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını tamamlamasıyla kopan alkış tufanını dikkatimi çekince bizim meclisteki eksikliğin heyecan ve coşku olduğuna bir kez daha emin oldum.
“Sevginar Abla hareket beklentisi mi var meclise gelmişsin?” diye soran genç köşe yazarımız Şahin Dirik, Rıfat Kutlu ve Mutlu Bozoğlu'nun katılmayacağını ifade etmemle “Bir şey olmaz o zaman. Hareket umudunu kes” yanıtını verdi.
Evet bir şey olmadı! Işıklar kendi çaldı, kendi oynadı biz de kuzu kuzu izledik : )) Bazı açıklamalarına müdahale etmemek için ben kendimi zor tuttum ama muhalefet sıralarında yaprak kımıldamadı. Örneğin niye yaşamanın güzel olduğu ilçemizin resmi nüfusu 180 ama 350 bin kişi oturuyor? 10 senelik iktidarı boyunca burada sürekli oturan insanların nakillerini de ilçemize almaları için nasıl bir ikna çalışması yapıldı? Yapılmadı! Yapılsa haberimiz mutlaka olurdu…
6 ayda bir gidiyorum meclise demek ki senede bir gitsem çok fazla bir şey kaçırmamış olurum : ) Allah'tan 6 ay sonra seçim var!