“Siyasi bir kandırmaca var”

“Siyasi bir kandırmaca var”

13.10.2012 10:41:02

SİLİVRİ Belediyesi Ekim ayı meclisinde konuşan AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş, Başkan Işıklar'ın, Gümüşyaka üniversite alanına yönelik basında çıkan açıklamalarını kendisini ve partisini töhmet altında bırakma çabası olarak değerlendirdi. Karakaş, Karayolları'nın bu yönde bir kararı olmadığına dikkat çekerken, Arıkan Vakfı'na bedelsiz tahsis edilen 85 dönüm arazi için de "Silivri'nin toprağı veriliyorsa bunda kamusal bir rant olmalı” dedi.

KARAKAŞ: SİLİVRİ'NİN MENFAATİ OLMALI
AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş, Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın basında yer alan Gümüşyaka üniversite alanı konusundaki açıklamalarının partisini ve şahsını töhmet altında bıraktığını söyledi. Karakaş Ekim ayı meclisinde şöyle konuştu: "Gümüşyaka'da yapılacak olan üniversite plan tadilatları konusundaki sürece değinmek istiyorum. Bizler, üniversite konularında çok hassas olan insanlarız. Bugüne kadar gelen hiçbir üniversite planına ne İBB ne de ilçe meclisinde karşı bir tavrımız olmamıştır. Sadece buraya gelecek olan üniversitelerden ki eğer bu bölgenin toprağını veriyorsanız, Silivri'nin de bir menfaati olması gerekiyor.”

"ÖNCE MECLİSE GETİRİLİR, SONRA PROTOKOL İMZALANIR”
Az önce Sayın Başkan protokol esaslarından bahsetti. Oysa ki üniversite buraya talepte bulunur, bu dilekçe meclise getirilir ve başkana protokol yapma yetkisi verilir. Elbette her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Sayın Başkan böyle uygun görmüştür. Sonuç olarak bu konu meclise gelecektir ve alınacak karara göre şekillenecektir. Dolayısıyla protokol meclise geldiğinde şeffaf bir şekilde tartışacağız. Çünkü kamuoyunda bilgi kirliliği de mevcut bu konu hakkında. Kimileri peşkeş çekildiğini söylüyor, kimileri bedava verildiğini.

"SİZ ÖN PROTOKOLE BAŞTA KAYMAKAMIMIZ OLMAK ÜZERE BÜTÜN DEVLET ERKÂNINI DAVET EDER MİSİNİZ?”
Yapılan ön protokol anlaşmasına devletin üst düzey yöneticilerinin katılması, aslında gerçek bir protokol yapılacağı yönündeki bir yaklaşımdır. Siz ön protokole başta Kaymakamımız olmak üzere bütün devlet erkânını davet eder misiniz? Devletin bir güvenilirliği vardır. Devletin oturduğu yerde atılan imzanın bir ciddiyeti vardır. Şimdi bu protokolü ön çalışma olarak imzaladınız ve meclise getirdiniz. CHP ve AK Partili arkadaşlar tutun ki bu protokolü beğenmedik. ‘Şartlar şöyle olacak ve Silivri'ye şu menfaati istiyoruz' dedik. Sayın Arıkan da ‘Ben de bunu yapmıyorum' dediği zaman o protokolün, o yapılan toplantının ne anlamı kalacak? Sayın kaymakamımız başta olmak kaydıyla tüm devlet erkanının burada olduğu bir ortamdaki o yapılan programın veya o yapılan toplantının devlet adına güvenilirliği olur mu? İşler olgunlaşır, onanır ve sonrasında protokol yapılır. Biz bu güne kadar Sayın Belediye Başkanı'na her türlü konuda yetki verdik. Ama başkanın bu tutumu, hem CHP, hem bağımsız hem de AK Partili Meclis üyelerini hiçe saymaktır.

"BİR SİYASİ İRADEYİ TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK AÇIKÇASI HİÇ ŞIK BİR DAVRANIŞ DEĞİL”
Ama esas mesele bu da değil. Bir şekilde toparlanır. Ancak Belediye Başkanı İBB'deki bir üsluptan bahsetmiş. Hem komisyon hem de grup başkanvekillerimizle olan bir durumu basın toplantısında anlatmış. Komisyonlar siyasi yerler değildir. Komisyon başkanları ve üyeler orada karar alırlar, bunu grup başkan vekillerine götürürler ve arkasından orada çıkacak olan karar da nihai siyasi karar olarak olgunlaşır. Bu şekilde meclise sunularak karar neticelenir. Başkan bey bugüne kadar yapmış olduğu birçok çalışmaları burada izah etmiş, komisyon başkanının bütün meseleleri çözdüğünü söylemiş, ama ilk defa "Beni başkanvekiline yönlendirdi” demek suretiyle de hem beni hem de grup başkanvekilimizi ağır bir itham içine sokmuştur. Ben de bu basın açıklamasını alarak Yalçın kardeşimizle birlikte İBB'ye gittim. Gerçekten böyle bir görüşme oldu mu? Üniversite yapılmaması için siyasi bir irade oluştu mu? Bugüne kadar gelmiş hiçbir üniversite planına hayır dememiş olan İBB Meclisi AK Parti grubunun tavrı gerçekten bu mu? İşte bu soruların cevabını almak istedim. Gittim görüşmeler yaptım ve onlar da şok oldular. Çünkü 16 CHP'li ve 26 AK Partili belediye başkanına, komisyonun da, komisyon başkanının da bakış açısı aynıdır. Sayın Başkanın (Özcan Işıklar) ifadesine göre komisyon başkanı (İBB İmar Komisyon Başkanı), bizim grup başkanımıza ( İBB AK Parti Grup Başkanın Vekili) yönlendirme yapmış. Bu konuyu bir basın açıklamasıyla kamuoyuna aktarmak, bir siyasi iradeyi töhmet altında bırakmak açıkçası hiç şık bir davranış değil.

KARAKAŞ'TAN SİYASİ EDEP VURGUSU
Kendisiyle görüştüğümde (İBB AK Parti Grup Başkan Vekili) birkaç kez arandığını, konuyla ilgili böyle bir yardım istenildiğini söyledi. Ama ben siyasi edep açısından birkaç şey söylemek istiyorum. Bizim grup başkanvekilimizle siz görüşeceğiniz zaman ki orası AK Parti Grup Başkanvekilliğidir. Ya şahsımı ya da Yalçın Bey'i yanınıza almanız gerekmektedir. Yahut da, onun muhatabı olan CHP Grup Başkanvekiliyle birlikte gidip onunla görüşmeniz gerekiyor. Bir Belediye Başkanı AK Parti siyasi iradesini şekillendirme noktasında kendi görüşme talebini bu konuda iletip orada görüşme yapması da siyaseten hiç şık değil. Bunu da özellikle ifade etmek istedim.

"KARAYOLLARI'NIN OLUMSUZ YÖNDE KARARI YOK Kİ”
Ama böyle bir görüşmenin neticesinde bize de sordular, "Böyle bir konu var mı?” diye. Geldiğinde ‘değerlendirelim' dediler. Çünkü belediye meclis gündemine bir defa gelmiş, bir kurum görüşünün tekrar alınması noktasındaki talep doğrultusunda geri gönderilmiş. Tekrar belediye meclis gündemine gelecek, Gümüşyaka'daki üniversite alanı yapılacak mı, yapılmayacak mı konuşacağız. Gümüşyaka sınırlarının burada bir bölge planı var. Onunla ilgili olarak da siyasi irademizi ortaya koyacağız. Ve beğenmediğimiz bir plan açıkçası. Çünkü bir planı yaparken karar vericiler kendilerine göre şekillendirirler, az önce söylediğim silsileler içerisinde bu bölge planını belediye meclisine getirirler, komisyonlar değerlendirir ve bu konuda nihai kararı belediye meclisi olarak verirler. Gümüşyaka'da öngörülen projeksiyon nüfusu 80 bin civarında. Biz diyoruz ki; Burada 1/100 bin planlardan oluşan yaklaşık 120-130 bin nüfus yoğunluğu olacaktır. Buradaki raylı sistemlerin yeri yanlış, E-5'in hemen Kuzey'inden geçmesi gerekiyor. Donatı alanı miktarlarının arttırılması gerekiyor. İşte bu kadar detayına vakıf olduğumuz bir plan. Üniversite alanı olarak işlenecek olan alanı da sordum ve ‘gelecek olan dosyadan çıkacak olan karara göre şekillendireceklerini, Silivri Belediyesi'nin bu konudaki talebi doğrultusunda nihai kararı vereceklerini' de bize bürokrat arkadaşlar söyledi. Burasının gerçekten yeşil alan olup olmadığını da sordum. İncelediğimizde burası öncelikle eğitim alanında kalıyor. Bunun görüşüne baktım ‘olumsuz.' Plan yaparken eğitim ve donatı alanlarını kaldırmak suçtur. Olabilir, bunda bir irade kullanılabilir. İlçe Spor Müdürlüğü de orada kendi alanları olduğundan azaltılmamasını istemişler. Eğer planda böyle bir durum var ise, kendilerine ait spor alanlarından az bir miktar kullanılması yönünde görüş belirtmişler. İSKİ sadece yapılan çalışmalardan haberdar olmak istemiş. Birçok kurumun görüşü alınmış açıkçası. Ama dikkatimi çeken, Başkan Bey'in ‘karayollarının olumsuz kararı' var ifadelerine karşılık böyle bir kararın olmaması. Öyle bir talep de olmamış zaten.

"BASIN TOPLANTISININ MAHİYETİ BAŞKAYDI BU NOKTALARA GETİRDİ”
Buradaki 32 kişiyle Silivri'yi yönetiyoruz. Hepimizin yetkileri yasalarla sınırlandırılmış durumda. Ancak daha çıkmamış bir karar var ortada. Ve bu konuda hem şahsımı, hem Sefer Başkanımızı hem de AK Parti Grup Başkanvekilimizi töhmet altında bırakmak! Bizim Gümüşyakada'ki üniversiteye karşı çıkıyormuşuz gibi de bunları basın toplantısında aktarmak. Kaldı ki o basın toplantısının mahiyeti, belediye meclis gündemine taşımış oldukları, bir gazeteci veya farklı kişilikteki insanlarla olan kişisel ilişkileriyle ilgiliydi. Hatta bu konulardan mecliste söz etiğindeki, ağlamaklı bir şekilde, biz arkasında olduğumuzu beyan ettik. Ama Sayın Başkan o konudan sapmış ve bu noktaya taşımıştır o basın toplantısını.

"SİYASİ BİR KANDIRMACA VAR”
Aradan yaklaşık 4 yıl geçti. Başkan Bey'in o günlerdeki konuşmalarını anımsadığımda Tavak Üniversitesi'nin altı ay içinde eğitime başlayacağı, tabelasının asılacağı vardı. Şimdi de baktı süre doldu, olayı bu noktaya taşımaya çalışıyor. Zaten kendisi de artık bunu anlamış olmalı ki, şimdilerde farklı bir söylem geliştirdi: ‘Bizim zamanımızda yapılması önemli değil. Biz oraları üniversite alanı olarak tescilledik.' Burada siyasi bir kandırmaca var. Bu konulardan sıyrılabilmek için, günah keçisi olarak şahsımı da içine katarak siyasi partimizi bu anlamda töhmet altında bırakmaktadır.

"GÜVEN DUYMADIKLARI İÇİN SİLİVRİ'YE GELMİYORLAR”
Şimdi soruyorum sizlere; yaklaşık 4 yıldır burada birlikte görev yapıyoruz. Selimpaşa'da İstanbul Üniversitesi'ne yer verdik. Ortaköy-Kavaklı'da hem belediye binalarını hem de arazilerini verdik. Üzerimize vazife olmamasına karşın Fener Köyü tarafında da İstanbul Üniversitesi'ne yerler verdik. Orada da protokoller vardı. Yine Gümüşyaka'daki belediye binası da dahil olmak üzere bir çok yer biz üniversite alanı olsun diye verdik. Planları biten yerler de var bu konuyla ilgili olarak. Peki, arkadaşlar, bugüne kadar bu saydığımız yerlerde bir tane eğitime başlayan öğrenci var mı? Bir tane çakılmış çivi var mı? Tavak gelsin başlasın hadi. Her şeyi bitti, planları da. Veya mevcut binaları hazır olanlar gelsin. İstanbul Üniversitesi'ne verdiğimiz Selimpaşa'daki mevcut binalar onları bekliyor, gelsinler. İşte güven ortamı olmadığı için kimse gelmiyor. Seçimlerden sonra kazma vuracakları noktadalar.”

Tolga EMEK

YORUM YAP