Cuma günü oldukça sakin ve karşılıklı teşekkürler ile başlayan Silivri Belediye Meclisi'nin Kasım ayı ikinci oturum “fair play” konusunda yürekleri hoplatacak şekilde spordan siyasete keskin bir dönüş yaptı.
Dananın kuyruğu nerede koptu özetleyeyim; Silivrispor'a aktarılacak terminal gelirlerinden çıkan tartışma Hüseyin Turan'ın dönemindeki yerel iktidara kadar dayandı.
Görüşülen ve oybirliği ile kabul edilen gündem maddesi; Terminalin 9 aylık geliri 792.500 Bin TL'den 539 Bin TL giderler çıktıktan sonra kalan yaklaşık 250 Bin TL'nin kalan 125 Bin TL'lik bölümünün de Silivrispor'a ödenmesi.
CHP giderleri “anormal” ve “mantıksız” bulduğunu ileri sürünce Yılmaz açıklamasının yanına geçmiş dönemin mali yönetimine bombardımanı da ekledi.
Öyle soruya böyle yanıt!
Muhalefet, İktidarın istediği gibi soru sorsa Yılmaz'ın birçok siyasi şovu hayatla buluşmadan ziyan olacak oysaki!
Türkiye genelinde bütün belediyelerin genelde yüzdüğü borç batağından Silivri'yi ayrıcalıklı bir konuma taşımış olma başarısı ile Yılmaz'ın kendini konumlandırdığı devlet adamlığı örtüşüyor kuşkusuz. Bunu başarı ölçüsü saymayanlar olsa dahi başarısızlık kıstası olarak da ileri süremez.
Yılmaz, yerel iktidarın bir numaralı temsilcisi olarak muhalefetin sorularına soru ile yanıt vermesinin bir esprisi olmadığı gerçeğine ne kadar az direnirse o kadar mutlu bir belediye başkanı olur.
İktidarın, muhalefetten daha iyi soru sormak gibi bir başarı alanı yok bence, cevaplar hususunda destan yazma şansını boşa harcama şansı olmadığı gibi.
Muhalefetin her söz talebine onay veren Yılmaz'ın kendi grubunu ihmal ettiğine son oturumda iyice kanaat getirdim. CHP'li üyeler arasında neredeyse söz almayan kalmazken, Başkan Bey ‘Muhalefete haksızlık yapacak' sakıncası içine kendi grubunun söz taleplerini önemli ölçüde eledi gibi… İktidarın muhalefete yönelik hassasiyeti hoş bir şey de, kendi kendini baltalamasına da gerek yok sanki.
Pazartesi günkü mecliste 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile alakalı olduğu gibi Cuma günkü mecliste de bir kez daha Celalettin Yazıcı değerlendirmesi ile dikkat çekti. Eğitim yatırımlarına yönelirken “Müteahhitten eğitimci mi olur!?” diyenlere olduğu gibi siyasetçi de pek ala nasıl güzel olunabildiğini kanıtlıyor. Söz aldığı konular üzerinde ciddiyetle hazırlık aşaması, sunumu, yaklaşımı ile düşüncelerini dinletmesi, takdir kazanması meclisimiz adına değerli bir kazanım olarak kayıtlara geçsin.
***
Bir yerde okumuştum siyasi başarıya yönelik oldukça etkileyici bir tespitti; bilmiyorum belki de daha önce de yer vermiş olabilirim yazılarımda…
Siyasi bir partiden aday olup kazanan siyasetçinin önceliği ideolojisini dayatmaya, kabul ettirmeye, yaymaya vermesi iktidar ömrünü azaltır.
Ama asıl görev ile sorumluluğu olan halkın daha iyi yaşaması, hayatını kolaylaştırması adına eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal vs alanlarda ihtiyacı olan hizmetleri sağlamayı üstün tutanlar ideolojisini doğal yöntemlerle benimsetir ve iktidarını sürdürme başarısı sağlar.
Okulların ihtiyaçları, sağlık alanındaki yatırımları, tarım ve hayvancılığın desteklenme gibi gibi listeyi oldukça uzatabiliriz belediyenin doğrudan görevi olmayan alanlarda Volkan Yılmaz'ın ortaya koyduğu çaba ve sonucunda ilçemizin kazandıkları, siyasi başarısının destekçisi olarak rahatlıkla görülebilir.
Bazı yönleriyle çok biz gibi, kimi tarafları ile uzaydan dünyamıza taş örneği almaya gelip yanlış giden şeyleri düzeltmeden ayrılamayan kendisinin de kullandığı tanımla “Çılgın” bir belediye başkanımız var. Selefinin “Tarih yazma” iddiasına “Farklı bir hikâye yazma” ile karşılık bulan 2.5 yıllık iktidarında halının altına süpürdüğümüz, dondurucuda unuttuğumuz, çözümsüzlükten kangrene dönüşmeye yüz tutan, umut etmekten yorgun düştüğümüz her alana yönelik, kısa sürede, büyük bir çaba ve emekle gerçekleştirilen olumlu dokunuşların inkarı mümkün değil.
Herkese iyi haftalar...
