Sevginar Sali

Siyasi meziyetler

Gündemi, şöyle biraz yakın geçmişi geçiriyorum da gözümün önünden siyaseten makbul hale gelen, yükselişe geçen insanların iyi niyet, kimse hakkında ağzından kolay kolay kötü söz çıkmayan, kavga yerine uzlaşmadan beslenen siyasetçilerin güçlendiği ve yol aldığını görüyorum…
Sanıyorum öncesinde bazı yanlışları büyük miktarda yapmış olmaktan, doğrular konusunda daha seçici olduk…
Konuyu CHP'ye bağlayacak olursak; dün adı ciddi bir şekilde İlçe Başkan Adaylık niyetiyle ortaya çıktıktan sonra destek gören Mümün Koçoğlu ile sohbetimizden yola çıkarak da bunları söylüyorum.
CHP'de bir kongre süreci var… Suna Göçengil devam eder mi, etmez mi tartışmasının yanı sıra Mümün Koçoğlu en güncü alternatif olarak gündemde…
Suna Göçengil neler yaşadı, neler gördü bir kendi bir de Allah bilir de; kimseyi kendi üzüldüğü kadar üzmemiştir! Ağzından başkası hakkınta tek kötü kelime çıktığını duymadım yıllarca. Söyleyecek gibi olsa dahi, başı öne eğilir, yutkunur ve orada derin bir es verir...
Aslında başkası hakkında sarf ettiğimiz kötü sözler önce bizim kalbimizi, döküldükleri ağızımızı kirletir en çok ve esas olarak…
Bunun için bir siyasetçinin başkası hakkında kötü konuşmaması bence çok önemli bir meziyet. Sıradan bir insanda şahane duran bu özellik, siyasetçide; topluma örnek teşkil eden kimselerde ayrıca kıymetlidir…
Eleştiri, eksiklikleri ifade etmenin bin türlü şekli varken hakaret, küfre varan, karalamaya dayanan, tehtide yelken açan söylemler hedef aldıkları kişiden ziyade onları ortaya koyana dair tartışılmaz, net acı gerçekler içerir… Bu gerçekleri görmezden gelip, inkâr edenin de maalesef ruhunda derin yaralar, aklında büyük noksanlıklar olduğu aşikâr.
Bugün size başkası hakkında kötü sözleri aktaran bilin ki yarın aynısını sizinle ilgili farklı bir noktada yapmaya açık adaydır…
Siyaset zekâ, yetenek, emek işi ama bence en başta kişilik meselesi… Kişiliği tam olarak oturmamış bir insandan ne iyi siyasetçi ne iyi doktor ne de başka başarılı bir mesleki ya da kamu sorumluluğundan, nitelemeden söz etmemiz mümkün değil…
***
Dönelim CHP'nin kongre kulislerine…
Suna Göçengil'in siyasi yorgunluk ve yıpranmışlığı yeni dönemde yol almasını zorlaştıran etkilere sahip. Kişisel özellikleri ve gerçeklerinden ziyade ilçenin koşulları devamı yönündeki sürecin önünü tıkıyor… Ve seçimlerden sonra bunları bertaraf etme etkinliği konusunda ihtiyacı olan sinerjiyi, ekip ruhunu yaratmakta gücü yetişmiyor.
Mümün Koçoğlu, CHP'nin hatta Silivri'nin beklentilerini karşılayacak, üzerinde düşünmeyi sağlayacak bir alternatif olarak her geçen gün güçleniyor…
Ve ilk defa CHP'de kavgasız gürültüsüz bir kongreye gidiş süreci izlediğimizi söylemek için erken değil sanıyorum…
CHP Silivri'nin üzerindeki tarihi misyon bilinci ile hareket ederek, sorumluluklarının farkında en kısa sürede gücünü toparlayarak, yol alması dileğiyle…
CHP'nin çok dinamik, heyecanlı, bilinçli, sorgulayan bir delege yapısı var; verecekleri karara herkesin güvenerek, saygı duyacağına eminim...

YORUM YAP