İBB ve Silivri Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi Rıfat Kutlu hayranlığı Başkan Özcan Işıklar’ı da sardı son meclis toplantısından anlaşıldığı üzere… Kutlu’yu giderek daha çok Karakaş’a özellikle bir yönüyle benzetiyorum ama Allah’tan tarihte tekerrür diye bir şey olmadığı kanaatine sığınabilme şansımız var. Çünkü koşullar ve insanlar değiştiği için çok az şey anı kalabilirmiş! Ünlü bir tarihçimizin dersi! (Yakınen tanıyorsunuz kendisini : ))
Kutlu, bir yanıyla kırmadan, dökmeden muhalefet salvolarıyla iktidarı yarı şaka, yarı ciddi siyaseten tokatlama girişiminde bulunurken, Başkan Işıklar’ın bu duruma nasıl teşekkür edeceğini şaşırdığı izlenimini uyandıran beyanatları gözlerimi yaşattı…
AK Parti pek çok konuda önerge hazırlamıştı ama Işıklar’ın yumuşak karnı sayılabilecek iki alanı bilinçli olarak atladılar… "Bize faydasından çok zararı dokunur” muhasebesini iyi yapmışlar.
İlki şu meşhur anket mevzumuz… AK Parti, başkalarının kayığına binerek yeni dönemde muhalefet yapmayacağını hissettirdi. Başkalarının belirlediği gündemin içinde yaprak olmak yerine, kendi gündemlerini belirlemek adına rüzgar kararlılığı kongre sonrası gelen özgüvenle açıklanabilir.
Silivri Belediyesinin yenilediği muhtarlık tabelalarında TC ibaresinin atlanma mevzusu da AK Partili muhalefet gündeminde yer almadı. Başkan Bey’in konu hakkındaki yanıtını düşünmek bile istemiyorum. Anında iktidar ile muhalefetimiz arasında bariz şekilde kendini hissettiren flört, yerini ateşli bir meydan muharebesine bırakırdı. Kenardan izleyenler ve siyasi polemiklere acıkanlar için tadına doyulmaz bir ziyafet olurda da Silivri’ye zerre yararı dokunmazdı…
Kimseye bir faydası olmayan konularda efor sarf etmemek, anlık duygusal dalgalanmaların pençesinde savrulmamayı seçmek bence insan hayatında olgunluğun belirtisi. Işıklar’ın olgunluğu ikinci dönem ile açıklanabilir de muhalefet kanadında mevzu daha derin ve de karışık.
Işıklar’ın yeni döneme giriş yaparken umut aşılama gayreti, muhalefetin iğneleyici girişimlerini görmezden gelmesinin en önemli nedeni bence… Yoksa kolay değildi o kadar lafı yutması… Misliyle cevap vermeye girişmemesi hele; olacak şey değil. Ama tarihi binaların restorasyonu, otoparklar gibi güzel gelişmeler var (bana yazma, bozulur/engellenir denilen şeyler meclis kürsüsünden ballandıra ballandıra anlatılıyor nasılsa) kamuoyuna itiraf edemediği ki iktidar temsilcisinin ayağının nasırına basmasına rağmen, genelde sekiz çizen yüzüne bir de gülümseme ile iyi niyet izlenimi oturtarak izahat vermeyi, yapıcı ve toparlayıcı biçimde sürdürme gayretini terk etmedi.
Siyasette ustalık; sever gibi yaparken, dövmek anlaşılan… İnen darbe ne kadar sert olursa olsun "Canım acımadı ki” etkisini karşı tarafa vermek ustalığın imzası.
Genel seçimler vize sayılabilir pek tabi ama önümüzdeki yerel seçimlere kadar kim ne yaptı yaptı, 2019’da ciddi şekilde bir hizmet yarışı olacağını hissediyorum nedense. Ne AK Parti aday konusunda hata yapacak durumda ne de Işıklar peşinen tarafına gösterilecek destekle rahat edecek konumda. Kim ne yaptıysa karşılığını görecek; çok sade ve yalın bir değerlendirme süreci bizi bekliyor…
Yeni yılın ilk meclisinin bu hissettirdiklerine ben de şaşıyorum. Sadece yeni bir yıla girmedik; farklı koşullarla bir de değişik bir yol sürecine adım attık. CHP aynı da, AK Parti kongre muhalefetinden sonra değişik bir havaya büründü. Önyargıların aksine bence çok iyi sonuçlar doğuracak bir gidişatın yol haritası gizliden gizliye çizildi. Hep kırılmak istenen eski "üçlü saç ayağı” yenilendi : )
Not:Denetleme komisyonu seçiminde AK Partililerin sadece kendi üyelerine, CHP’lilerin ise muhalefet meclis üyelerine de oy vermesine ilişkin farklı değerlendirmeler var. Yine taraflı diyenler çıkar ama CHP’lileri mesai arkadaşlarına duydukları güven konusunda kutluyorum ben : )) Karşı tarafa oy vermeme uyanıklığının kime ne faydası oldu ki!?