Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanı Süheyl Kırkıcı ve yönetim kurulu üyeleri ile Vakıf'ın gündemini değerlendirdik. Hürhaber'in sorularını yanıtlayan Kırkıcı, “Bize müdahale etmesinler, katkı sağlasınlar. Hala Cem Evi'mizin ibadethane sayılmaması büyük bir handikap. Herkes Cem Evi'nden bahsediyor, ama ibadethane sayılmasından yana bir çaba içinde olmamaları bizi üzüyor. Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, özellikle parlamentoda grubu olanlara çağrımızdır; Gelin, bu tarihsel ayıptan kurtulun” dedi.
Süheyl Kırkıcı, 3 ay gibi kısa bir süre içinde Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanı olarak ciddi bir farkındalık yarattı, temsil ettiği kurumda güzel bir değişimin öncüsü olduğunu hissettirdi. Kırkıcı ile vakıf çalışmalarına dair söyleşimizde kurumun geçmişi ve geleceğine dair önemli ipuçları bulacaksınız.
“CEM EVİ, TARTIŞMALARIN DEĞİL, KÜLTÜRÜMÜZÜ İCRA ETMENİN YERİDİR”
Sevginar SALİ: Vakıfta nasıl bir anlayışı hakim kılmak istiyorsunuz?
Süheyl KIRKICI: Alevi Bektaşilerin, ibadetlerini yerine getirdiği, kültürünü icra ettiği ve toplandıkları bir yer olarak görmek istiyoruz. Silivri halkına da bu mesajı vermek için çalışıyoruz. Cem Evi, başka tartışmaların ve mücadelelerin yeri değil. Bu olduğu sürece hem kendi içimizde bir moralsizlik yaşıyoruz, hem üyelerimiz, kültürümüzün insanları bizden uzaklaşıyor. Bu tartışmalara gerek yok. Biz zaten Alevi ve Bektaşiler olarak sevgi ile hoşgörüden yana olan insanlarız. Kardeşçe bir arada yaşamaya inanan bir kültürün temsilcileriyiz. Cem Evi'ne yalnızca bunu yerleştirmeyi, Silivri halkına barış ve kardeşlik mesajlarımızı vermeyi sürdüreceğiz. Silivri Cem Evi, ilçemizin gündemine çok fazla girmesine gerek yok, Alevi Bektaşilerin gündeminde yer alması yeterlidir. Buranın içine siyaset asla girmeyecek. Hiçbir partinin, hiçbir siyasi aktörün uzantısı olmayacak. Bu iddia ile biz burayı talep ettik ve bunu sürdürmeye devam edeceğiz.
“AYNI AMAÇLAR DOĞRULUĞUNDA MÜCADELE VERDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Sevginar SALİ: Hem Alevi Derneğimiz, hem Bektaşi Vakfımız var. Bu iki kavramı biraz netleştirelim mi? Kamuoyuna anlatalım mı?
Süheyl KIRKICI: Her iki yapıyı da aynı kitle kurdu. Derneğin biz de kurucuları arasındayız. Vakıf, üyelik sorunu olan bir kurum. Kurmamızdaki amaç, Cem Evi inşaat sürecini daha kolay sürdürebilmek içindi. Cem Evi tahsisini daha kolay yapabilmek içindi. Derneği de kurmamızdaki amaç, sınırsız üyelikle ilgili bir örgütlenmeyi sağlayabilmek. Uzun süre Tamam Köroğlu her ikisinin de başkanlığını başarılı bir şekilde yürüttü. Fakat bir süre sonra farklı kişilerin yönetime gelmesinden dolayı tartışmalar ve sıkıntılar doğdu. Zorunlu olarak iki ayrı kulvarda yürümeye devam etti. Ancak iki karşıt grup olarak düşünmemek gerekiyor. Derneğin ve vakfın amaçları aynı, Alevi Bektaşiliğin inancına, kültürüne ve hedefleri doğrultusunda mücadele verdiğini düşünüyoruz. Buluştukları noktalar çok fazla. Ayrıştıkları noktaların çok fazla olduklarını düşünmüyorum.
“BİLİMLE BULUŞMAYAN HİÇ BİR İBADETİN SAĞLIKLI YÜRÜMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Sevginar SALİ: Cem Evi ve Vakıf faaliyetlerinin, ibadet kısmının ötesine taşıma gayretiniz yeni yönetimle birlikçe dikkat çekiyor. Çeşitli paneller düzenliyorsunuz, kurslarınız devam ediyor. Biraz bunlardan söz edelim mi?
Süheyl KIRKICI: Biliyorsunuz ki Alevi ve Bektaşiler büyükşehirlere göçtükten sonra çok fazla kendilerini ifade edecek kültürel ve inançsal mekânlar bulamadılar. Uzun süre bir boşluk içerisinde yer aldılar ve bu onların hem kültürel yozlaşmalarına, hem inançlarına uzak kalmalarına sebep oldu. İstedikleri gibi yaşayamadılar. Haliyle her yerleşim yerlerinde Cem Evlerinin oluşması büyük bir zorunluluk oluştu. Temel amaç tabi ki ibadethaneydi, ancak Alevilik çok derin bir felsefedir. O, felsefenin gençlere ulaştırılması çok önemli. Kendi tarihinden ve kültüründen uzak bir gençlik, ülkemizin toplumuna çok fazla bir şey katamayacak. Bu anlayışla hem kendi tarihinin devamını sağlamak, hem felsefesini, kültürünü, bu yolda mücadele veren değerlerini, değer yargılarını panel ve söyleşilerle yeni nesillere aktarmayı uygun görüyoruz. Bilgi ve bilimle buluşmayan hiçbir ibadet ve inancın sağlıklı bir şekilde yürümesi mümkün değil. Biz dogmatizme karşıyız. Hacı Bektaşi hünkârımızın sözünü şar edinmişiz; “Önce bileceksiniz sonra seveceksiniz.”
“BU KÜLTÜRÜN BİREYLERİ DAHA KATILIMCI OLURSA BÜYÜK KATKILAR SAĞLARLAR”
Sevginar SALİ: Vakıf Başkanı olarak Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımıza ne söylemek istersiniz?
Süheyl KIRKICI: Bu kültürü yaşamak ve yaşatmak hepimizin görevidir. Bu memurlarla ve emirlerle olacak bir şey değil, insanlar içinde hissedecek, bu yapıya dört elle sarılacak ki Aleviliği ve Bektaşiliği yaşayabilsinler, bunu yaygınlaştırabilsinler. Çok dağınık bir kitleyiz. Belli sebeplerle uzak kalan şekliyle bu kültürün bireyi olduğu halde uzak duran insanlar, katılımcı olurlarsa çok daha faydalı olacaklarına ve büyük destekler sağlayacaklarına inanıyoruz. Herkesin bu kültüre sahip çıkmasını, kültünün taşıyıcısı olmasını ve Cem Evi'ni doldurmasını talep ediyoruz.
“KAPIMIZ, ‘İNSANIM' DİYEN, YÜZÜNÜ HOŞGÖRÜYE, BARIŞA DÖNDÜREN HERKESE AÇIK”
Sevginar SALİ: Cem Evi ile ilgili son durum nedir?
Süheyl KIRKICI: Cem Evi, bugün Alevi ve Bektaşilerin ihtiyaçlarını karşılamak için hızla bütün eksiklerini tamamlayarak yükseliyor. İnşaatımız çok hızlı bir şekilde devam ediyor, kısa bir zamanda bitirilmesini umut ediyorum. İnşaatla ilgili eksiğimiz yok. Haziran ayına kadar belli bir olgunluğa gireceğiz. Çevre düzenlemesini yapacağız. Belki de bir yıl içerisinde bütün Cem Evi tamamlanmış olacak. Aksama yok. Bu konuda Belediye ve Başkanımızın ciddi katkısı var. Çevre düzenlemesi Belediyemiz bünyesindeki birimler tarafından yapılacak. Projelerini hazırlıyoruz.
Şu anda Semah ve Bağlama kurslarına, Gitar kurslarını başlattık. Bir süre sonra sınıflarımız oluştuktan sonra belki de İngilizce'den, Matematik'e öğrencilerimizin yararlanacağı kursları açacağız.
İnanıyorum ki çok yakında Alevi Bektaşiler ve diğer vatandaşlarımız da buradaki imkânlardan yararlanabilecekler. Bizim kapımız, ‘insanım' diyen, yüzünü hoşgörüye, barışa döndüren herkese açık. Cenaze hizmetlerinden, kültürel hizmetlerine kadar herkese açık duygu ve düşünceyle hareket ediyoruz. Burası yalnızca Alevi ve Bektaşilerin evi değil, bütün insanlara ait bir mekândır.
“DİĞER KÜLTÜRLERLE BULUŞMAYA ÇOK ÖNEM VERİYORUZ”
Farklı sosyal gruplara yönelik buluşmalar da yapıyoruz. Türkiye yaşamını paylaşmak üzere kurumlaşmış bir yapıyız. Birlikteliği, bir aradalığı öne çıkarmaya çalışıyoruz. Çok uzun süre dar alana sıkıştırılan Alevilik, bu sebepten, farklı düşüncelere de sebep olmuştur. Buna gerek olmadığını düşünüyoruz. Rahatsız olacağımız bir şey yok. Kültürümüze ve felsefemize inanıyoruz. İnsanlar büyük katkılar sağlayan değerler taşıyor. Bunu diğer kültürlerle de buluşturmak, onların güzelliklerinden de yararlanmak için bu buluşmalara çok önem veriyoruz.
“CEMEVİ BİR ARI GİBİ”
15 Günde bir Cem yapıyoruz. Geçtiğimiz akşam da çok güzel bir Cem törenimiz vardı. Diğer 15 günde bir de kadınlarımızın lokmalarını paylaştığı bir ortam oluyor. Komisyonlar oluşturduk. Gençlerimiz çok faal bir çalışma içerisindeler. Cem Evi, bir arı gibi, buraya hangi saatte gelseniz, bir çalışmanın olduğunu görürsünüz.
Sevginar SALİ: Hangi komisyonlarınız oluştu?
Süheyl KIRKICI: Kadın Komisyonumuz var. Başında Esin Yalçıntaş arkadaşımız var ve çok iyi bir çalışma içerisinde. Şu anda onun mahalle temsilcilerini de oluşturuyoruz. Gençlik Komisyonumuz, Mahalle meclisleriyle çok organize olmuş bir yapı içinde. Kültür-Sanat Komisyonumuz var. Panel ve benzeri söyleşileri düzenlemeye, değeli şahsiyetlerle buluşturmaya devam ediyor. Esnaf ve İş Adamları Komisyonumuz var. İnşaat Komisyonumuz çalışıyor.
“SİYASİLER BİZE MÜDAHALE YERİNE, KATKI SAĞLASINLAR”
Sevginar SALİ: Siyasilerin vakfa hangi gözle bakmasını, nasıl bir yaklaşım içinde olmasını istiyorsunuz?
Süheyl KIRKICI: Burada dernek veya vakıf başkanının siyasi olup olmaması önemli değil. Önemli olan vakfın, Alevi Bektaşilerin temel sorunlarının çözümüzde siyasiler en belirleyici kesimse, onlardan çok büyük katkı bekliyoruz. Bize müdahale etmesinler, katkı sağlasınlar. Sorunlarımız belli. Hala Cem Evi'mizin ibadethane sayılmaması büyük bir handikap. Bu konunun çözülmesi noktasında bütün siyasilere çağrıda bulunuyoruz. Herkes Cem Evi'nden bahsediyor, ama ibadethane sayılmasından yana bir çaba içinde olmamaları bizi üzüyor. Bu konuda siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, özellikle parlamentoda grubu olan tüm partilere çağrımızdır. Gelin, bu tarihsel ayıptan kurtulun.
“VAKIF YÖNETİMİNİ 40'LAR MECLİSİNE DEVRETMEYE HAZIRLANIYORUZ”
Sevginar SALİ: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Süheyl KIRKICI: Yönetimimize ilişkin ilave yapmak istiyorum. Yönetim Kurulu olarak 7 kişi seçildik. Fakat hiçbir zaman 7 kişi olarak toplanmadık. Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantılarına en az 50-60 kişi bir araya gelebiliyoruz. Üye olma zorunluluğumuz yok. Sözü olan herkes toplantımızın bir parçasıdır. Komisyonlarımızda yer alabilir ve kararlarımıza katkı sağlayabilir. Biz yalnızca yönetim kurulu üyeleri ve başkanlık dahil hepimiz tartışalım, kararları birlikte alalım, yönetim kurulu icracı olsun, görevleri dağıtsın, tüm fonksiyonumuz bununla sınırlı kalsın algısıyla üç aydır görevimizi sürdürüyoruz. Toplantılarımız sürekli genişliyor. Komisyonlarımız tamamlandığında Cem Evi'ne bir Kırklar Meclisi veya Canlar Meclisi ismiyle bir kurum oluşturacağız. Kırklar Meclisi'yle yönetimi sürdüreceğiz. Alevi olsun olmasın, üye olsun olmasın, Kırklar Meclisi'nin parçası, insanım diyen herkes olabiliyor. Demokrasiyi kendi içimizde sağlamaya çalışacağız.
“DEVLETİMİZDEN DE BELEDİYELERİMİZDEN DE ALACAKLIYIZ”
Güzel insanlarla buluşuyoruz. Bu felsefeyi yaymaya inancım arttı. Alevi ve Bektaşilerin bugün toplumun bütün kesimlerinden alacaklı olduklarını düşünüyorum. Devletimizden de belediyelerimizden de alacaklıyız. Hep ihmal edilmiş, hep ötekileştirilmiş olarak bırakıldığımız için artık diğer insanlarla buluşmaya ihtiyacımız var. Biz buyuz, bizden çekinmeyiniz. Biz sizlerle daha da güzel bir Türkiye'yi kurabiliriz, daha güzel bir Silivri'yi organize edebiliriz. Avantajlarımız çok. Felsefenin, tarihsel önderliklerin bize kattığı çok fazla şey var. Bütün bunları yaşama sokabiliriz. Yeter ki egolar bizi farklı noktalara getirmesin. En basitinden kendi üyelerimizle bile iletişim kuramadık. Kuramayınca kendi içimize döndük ve sorunlar yaşamaya başladık. Bunların artık hızla aşıldığını düşünüyorum. Üç aydır burada bir kavga bile yok. İzin vermiyoruz ve zaten de yok. Burada bir modeli oturtuyoruz ve güzel şeylerin başarılacağına inanıyorum. Yönetim, bakış, ilişkiler anlamında bir modeli kurduk. Bundan sonra kim gelirse adı Süheyl, Ahmet, Mehmet v.s. olması şart değil, Kırklar Meclisi zaten yönetecektir. Kendi içinden yönetim kurulu oluşturacak, duruşu ve bakışıyla yürütecek. Biz bunu sağlıyoruz.
CEM EVİ İNŞAATINA KATKI SAĞLAYANLARA TEŞEKKÜR
Cem Evi inşaatına katkı sağlayan, öncelikle Belediye Başkanımız Özcan Işıklar'a çok teşekkür ediyoruz. Üyemiz olması büyük bir avantaj, kendisi zaten bu düşüncede bir insan. Her türlü desteği esirgememiştir. Cem Evi inşaatının bitirilmesinde de iradesini sonuna kadar canlı tutacağına inanıyorum. Bunun dışında da bir takım katkılar sağlayacağına inanıyorum. Destek sunan bütün iş adamlarımıza ve canlarımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Bütün destekler bizim için çok kıymetli ve anlamlı. Bu bizim kültürümüzü gösteren duygulardan bir tanesidir.