“Siz bire anlaştınız, biz beş kazandırdık”

Hamoğlu Holding’in rezidans projesinden Silivri Belediyesi’ne kazandırılan 56 dönüm yeri belediye hizmetlerinde kullanmak üzere satışa çıkartılması muhalefet ve bağımsız meclis üyesi Yılmaz Kandemir’in itirazlarına rağmen oyçokluğuyla onaylandı. Konuyla ilgili muhalefet adına söz alan Metin Karakaş’ın, "Mirasyedi mantığıyla hareket eden tek belediye başkanı” eleştirisine Işıklar’ın yanıtı gecikmedi. "Bugüne kadar 30 dönüm sattık, sadece Hamoğlu’ndan 56 dönüm yeri belediyeye kazandırdık. Hamoğlu’nin geçmiş iktidarla yaptığı bir lise anlaşmasını 56 dönüm yere döndürerek 5 lise değerinde kamu rantını Silivri Belediyesi’ne kazandırdık. Geçen dönem Alipaşa’da 300 dönüm yeri bir çırpıda yok pahasına Toki’ye sattınız.

Arsaların üzerinde SGK tedbiri var. Ya biz ya onlar yarı fiyatına satacak. 10 yıllık yapılandırılmış kamu borcu var para oraya gidecek” diyen Işıklar, muhalefetin iktidar anlayışını "iş yaptırmama” olarak nitelendirerek Silivri halkının bu anlayışı mahkûm edeceğini savundu.

AK Parti Belediye Meclis Üyesi Metin Karakaş, oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Tam bir ay sonra seçimlere bir yıl kalmış olacak. Belediye Başkanımız 4 yıl boyunca icraatlar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Gelmiş geçmiş belediye yönetimleri içerisinde mirasyedi mantığıyla hareket eden tek belediye başkanı, bunu özellikle söylemek istiyorum. Belediyenin elindeki birçok gayrimenkulleri satarak hizmet etmek ve bu çerçevede satış mantığıyla hizmet etmenin de sonunun gelmeyeceğini söylemiş bulunuyoruz. Biz zamanı geldiğinde bunları konuşacağız. Satış yapılacak noktada projelerimiz varsa niçin biz bunları öncelikli olarak gerçekleştirmedik?

İller Bankası’ndan kredi kullandık. Kültür Merkezi için satış yapacağız dendi. Ben Cem Evleri’ni çok önemsiyorum, Alevi kardeşlerimizin içlerine girip çıkan, o cem evinin içerisindeki kültürün ne olduğunu bilen bir insanım. Bugün Anadolu ve bu çerçevede birçok kültürün yansıması noktasında cem evlerinin önemli rol üstlendiğine katılıyorum. Belki daha önceden de yapılabilirdi.

Ben o taşlı yollarda yürümektense burada saray gibi bir Kültür Merkezi’nde farklı programlar yapabilirdim. O zaman satış yapsaydınız sonuna kadar peşinizden gelirdik. Ama bugün hem İller Bankası’ndan kredi kullanıp, öncelikli proje olarak bu bahsettiğiniz satışla ilgili projeleri gerçekleştirmeyip arkasından da satış yapacağız diye bugün karşımıza çıkmanızı kabul etmiyoruz. Silivri Belediyesi’nin ilk meclis gündemi de buydu. Ama bugüne kadarki birçok meclis gündeminde de aynı mantıkla hareket edilmesinin doğru olmadığını özellikle belirtmek istiyorum.

Başından beri grubumuzla bizim bir prensibimiz var. Bir yerde hisseli bir durum varsa Silivri Belediyesi noktasında bunlar elimizden çıksın. Ne Silivri Belediyesi ne de hissesi olan vatandaşlar mağdur olsun. Ne yatırım yapılacaksa yapılsın, oradan ne gelir gelecekse de gelsin. Başımız üstüne ama diğer projelerin önceliği noktasında hesap edilmemiş ve bu konuda sırf seçim paniğiyle yapılan projelerin ve bu anlamda satışların da çok doğru olduğuna inanmıyorum. Başkanımız şunu demişti; ‘Niçin son anda ruhsat veriyorsunuz? Niçin son anda satış yapıyorsunuz? Bekleyin yeni yönetim gelsin ondan sonra bunlara karar versin’ diye bir yaklaşımı vardı bizlere. Aynı mantıkla ben de söylüyorum. Silivri Belediyesi’nin mirasyedi mantığıyla yönetim tarzındaki bu satışlarının ben artık yeni yönetim eğer seçilir, gelirse onların karar vermesini yine öncelikli projelerdeki az önce Yılmaz Bey’in söylemiş olduğu tüm sözlerin hepsinin bir yönetim zafiyeti anlayışı olduğunu bir kere daha burada tezahür ettiğimi de ifade etmek istiyorum.”

Karakaş’tan sonra söz alan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar şunları söyledi: "Kamuoyu gerçekleri bilmek zorunda. İmardan sorumlu başkan yardımcısı olarak da görev yaptım, belediye meclis üyesi olarak da. 4 yıldır belediye başkanıyım.

Göreve geldiğimizde, Ahmet Hamoğlu yemek davetinde bulundu. Seçimden sonra bütün meclis üyeleriyle ilk defa bir araya geldik. Rezidans konusu önümüze geldi. Ahmet Bey de konunun görüşülmesini istedi. Metin Bey (Karakaş) de yanımda. Buraya karşılık yapılacak olan yatırımla ilgili bize bilgi verdi. Açtı projesini gösterdi, çok beğendik. İki yüz rakamını telaffuz ettiğini hatırlıyorum dolardı galiba, bu kadar büyük bir rakamla yatırım yapacağını söyledi Silivri’ye. Böyle bir kat artışı talebi, üst merkez konusu var. Konuşmanın sonuna doğru da Ahmet Bey dedi ki; "Bir tane de lise yapacaktım.” Metin Bey’e sordum; Ne konuşulmuştu? "Bir lise sözü almıştık Ahmet Bey’den” dedi. Yan yana oturuyoruz. Dedim ki; "Yok Ahmet Bey, artık lise bitti. Yeni yönetim geldi biz bunu kabul etmiyoruz.” Madem böyle bir işe koyuluyoruz siz de bu büyüklüğe yakışan bir bağış yapacaksınız.

Tek başıma söyleyemem, arkadaşlarımızla konuşalım öyle karar verelim. Geldik belediyeye bakar mısınız arkadaşlar kaça yapılıyor bir lise diye talimat verdim. 1 milyon 900 bin lira bugünki parayla yani 1 trilyon 900’e gerçekleşmiş, bitmiş fiyatını aldık MEB’in sitesinden. Yani biz Ahmet Bey’e bir lise yap desek 1 milyon 900 bin lira bağış yapmış olacak.

Ahmet Bey ziyaretimize geldi; "Görüşlerinizden ne çıktı?” dedi. Ben de dedim ki; Ahmet Bey kusura bakmayın ama biz o günkü konuşulanları yeterli bulmuyoruz. Biz burasını istiyoruz. Tesadüf o bölge haritada önümüzdeydi. Bu bölgeyi bize bırakmanızı rica ediyoruz. Belediye hizmetlerinde kullanılsın.” Kendisi beklemediğim bir tepki gösterdi; "Bu işin yapılmasını istemiyor musunuz?” dedi. "Valla Ahmet Bey siz bilirsiniz” dedim. "O zaman bütün tapuları size bırakayım Başkanım” dedi. ‘Ahmet Bey, teşekkür ederim bizim tapuya ihtiyacımız yok. 7 bin dönüm yerimiz var. Ama burada bir kamu rantı var hakkaniyetli olmak istiyorum’ dedim.

56 dönüm tutuyor; Burasını Silivri Belediyesi’ne bağışlarsanız biz de bu konuyu arkadaşlarımıza götürebiliriz dedim. 56 dönüm yerin rayiç bedelini sordu o zaman. 5-6 lise yapıyor. 12-13 milyon dediler o gün için.

Eğer yönetim değişmeseydi bu plan 1 liseye yapılacaktı. Biz 5-6 lise karşılığında yaptık. Metin Bey şimdi mirasyedi gibi dediğimiz yerler, kendi emeğimizle, kamunun hakkını koruyarak aldığımız arsalardır. Bir tane lise alınacaktı oradan biliyor musunuz? 6 tane almış işte bu arsalar onlar. Aynen olaylar böyle gelişti.

Bugüne kadar 30 dönümlük 20 milyonluk yer satmışız. 94 adet arsayı meclise geldiği birinci gün satışa çıkardık. Hiçbir belediye başkanı bunu göze alamaz. Ama doğru yaptığınıza kalben ve vicdanen inanırsanız yaparsınız. Satılacaksa mal satılacak.

Geçtiğimiz dönemde Alipaşa’da 300 dönüm yerin yok pahasına verildiğini kimse hatırlamıyor.

Bizim toplam sattığımız yer 30 dönümü geçmez. 56 dönüm de kazandırmışız. İşte böyle bir anlayışla satılıyor bu arsalar.

Kaldı ki arsaların üzerinde SGK’nın tedbiri var. Biz satmazsak SGK satacak. Birinci satışta yüzde 100, ikinci satışta yüzde 75 ve 40’ına gidecek arsalar. Ve bu arsalardan tahmin ediyorum 1 lira para bize gelmeyecek. 10 yıla dayanmış, yapılandırılmış SGK borçlarına gidecek orası. Üzerinde tedbir var, SGK’nın onayı olmadan tapu devri yapmanız bile mümkün değil. SGK’dan yazı geldi ‘Siz satmazsanız biz satacağız’ diyor. Buyurun SGK müdürüne söyleyin durdursun.

Satıldığı gün borcumuzu ödeyeceğiz. Bizim borcumuzun üçte 2’si kamu borcu. Vergi dairesi ve SGK’ya yapılandırılmış borçlar. Bir lise olarak aldığımızı bugün 6 taneye çıkarmışız ve onun satışını yapıyoruz.

Bu belediyede bütün bu geçmişte yapılmış olan hataların düzeltildiği, gelirinin düzenli olarak kullanıldığı, kıt kanatlarla 100 trilyonluk bütçenin gerçekleşmiş 85’inin %40’ına yakını tarihinde ilk defa yatırım yapan bir anlayışta değerlendirildi. Bugün bütün bu yokluklara rağmen İller Bankası’ndan kredi alıyoruz. Kültür Merkezi’nin ismi hala Kadir Topbaş. Ee, yapsanıza hadi. Büyükşehir Belediyesi sizde, iktidar sizde. İktidar olmayı; karşındakine iş yaptırmayarak siyaset yapma anlayışını Silivri halkı mahkûm edecek. Kimi cezalandırdığınızı da hep beraber göreceğiz. Bu meclisin saygınlığını sonuna kadar korumak hepimizin görevi. Bu saygınlık Silivri halkının onurudur.”