Ahmet Yücegök

SİZ DE SÖYLEYİN...

Bildiğim kadarıyla, bu iktidar döneminde 2/B Yasası adı ile bir yasa çıkarıldı. Bu kapsamdaki araziler "rayiç” bedelin %70'i karşılığında "işgalcilerine satışı” yapılacaktı. En son yasal düzenleme böyleydi…
Ne var ki…
Mal Müdürlüklerinden aldığım bilgilere göre, bizim bölgede esas sorun olan "hazine adına kayıtlı araziler” bu düzenleme içinde yokmuş. Yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekiyormuş…
***
Ben yazmaktan bıktım…
Kaç yasal düzenleme oldu bilemiyorum…
Lakin, sorun hala çözülmedi…
***
Silivri'de böyle üç köy var… Çatalca'da daha fazla…
1878 Yılından bu yana gelen bir sorun…
Osmanlıdan kalan…
Bu köylerin, tarlalarının neredeyse tamamı hazine adına kayıtlı…
Ve, Bu güne kadar…
Her gelen iktidar çözme konusunda köylülere "tamam” dediği "çözüyorum” dediği bir sorun…
İlgili muhtarlardan aldığım duyuma göre en son çıkan "torba” yasanın içine sokularak "çözme sözü” alınmış bir sorun bu…
Da… Dediğim gibi…
Şu ana kadar yine "tık” yok…
Zaman, zaman, el altından bir şeyler yapılmaya çalışılıyormuş gibi söylenti yayılıyor. Bu günler de yine öyle benzer söylentiler dolaşıyor…
***
Dostlar…
Hadi eski iktidarların Mecliste tek başına çoğunluğu yoktu. Sayıları yetmiyordu. Koalisyon hükümetleriydi v.s..
Şimdi…
AKP tam on yıldır iktidarda…
Hem de, Mecliste ezici bir çoğunluğa sahip. İstediği yasayı bir günde çıkarabiliyor. Hatta, gerektiğinde MHP'den takviye ile Anayasayı bile bir günde değiştirebiliyor...
İsterse…
Ama…
Ne hikmetse bu adı geçen Köylere ait yasayı tam (10) yıldır bir türlü çıkarmadılar. Çıkarmıyorlar…
On yıldır her defasında…
Her seçim zamanı…
"Çıkarıyorum” diyor.
"Bu defa tamam diyor”
Sorun olduğu gibi ortada…
Düzeltiyorum…
Olduğu gibi değil…
Dünden daha berbat…
Daha beter…
Adı geçen bu köylerdekiler, AKP iktidara gelene kadar "ecrimisil” ödemiyorlardı. Şimdi ödüyor…
Hem de en yüksek tutardan…
***
Şimdi, önümüzde "Yerel Seçim” var…
Siyasal İktidarın, Siyaset cambazları yine gelecekler…
Her zamanki gibi…
O bilinen vaatlerini… Yine sıralayacaklar. Kaçıncı, olduğunu unuttuğumuz sözleri yine tekrarlayacaklar…
Demem…
Onlar bu yalanları tekrarlamaktan sıkılmıyor…
O zaman…
Sizde sıkılmayın…
"Yeter” deyin…
"Yalan söylüyorsunuz” deyin…
İyi haftalar…

TARTIŞILAN YARGI
Kamuoyunda "Balyoz Davası” olarak geçen tutuklu yargılamaların nihayet ilk sonuçları alındı…
Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesi sanırım buydu…
İlk dikkati çeken…
Yargılanan sayısı çok fazla ve neredeyse, tamamına yakını ayni sürelerde ceza almış…
Mahkemenin kararı böyle…
Lakin…
Yargı süreci henüz tamamlanmamış. Bir üst Mahkemeye itiraz hakları varmış, onlar da bu hakkı kullanmışlar…
Kararın açıklandığı günden bu yana konu Televizyon kanallarında tartışılıyor. Birçok hukukçu konuyu enine boyuna irdeliyor "yargılamanın doğru dürüst yapılmadığın” söylüyor. Sanıkların lehine olacak delillerin göz önüne alınmadığı iddiasında…
Siyasal iktidardan bağımsız birçok hukukçunun iddiası "Silivri Cezaevindeki bu yargılamalar 12 Eylül 1980'den daha berbat.”
Yargı kararlarının hiç bu kadar tartışıldığı bir dönem hatırlamıyorum…

DÜNDEN BU GÜNE SİLİVRİ
Dilekçe benzeri bir şey…
Dost bildiğim biri elime tutuşturdu…
Üzerinde…
Ne isim var. Ne imza…
Yine de…
Okudum…
Yazının başlığında "Kaldırımlar kimin?” sorusu var…
Altında…
"Atatürk ve Fevzi Çakmak Caddesinde yapılan yol ve kaldırım düzenlemeleri Silivri'ye yaraşır hizmetlerdir. Ancak, Atatürk Caddesinden başlayıp, Silivri Vergi Dairesi önüne kadar gelen kaldırımlar işyeri sahiplerince işgal edildiğinden yayalar tarafından kullanılamamaktadır” diye devam ediyor…
Ve, sonunda…
Muhatabına dönük talebini sıralamış "Bu durumu bilgilerinize sunar, çözümünü saygılarımızla arz ve talep ederiz” diyor…
Sonuç olarak…
Bu bir talep…
Sahibi belli olmasa bile bir istek…
Eminim…
Üzerinde durulacaktır…

İKİNCİSİ NE OLACAK?
Eski Polis Karakolu yanı, neredeyse Boğluca Deresi içine girmiş gibi duran Alipaşa Apartmanı…
Nihayet geçen hafta yıkıldı…
Herkes bir oh çekti.
İyi ama bir tane daha var…
O da…
En az Alipaşa Apartmanı kadar tehlikeli…
Çarşı içinde…
Etrafına leş gibi koku yayan, akşam sabah yanından korkarak geçtiğimiz, Eski l Noter binası diye bilinen bina…
***
Bilindiği gibi…
Burası, Silivri Belediyesinindi…
2004 Yılında Silivri Belediyesini AKP kazandı…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi de AKP'li olunca, Silivri'deki yandaşına kıyak olsun diye çok iyi bir paraya İSKİ'ye aldırıldı…
•O bina da ekmek yiyen birçok esnaf apar topar çıkarıldı…
•Bu güne kadar da bir şey yapılmadı…
•İBB'ye iki defa soru önergesi verdik…
•İlk verilen cevapta İSKİ yıkıp, kendine bina yapacak, dendi…
•İkinci de İBB'ye devredildi o kendine bina yapacak, dendi…
2004 Yılında, kendi yerel iktidarına destek olması amacıyla iyi de bir parayla İBB'ye satılıyor. Anında, dükkânlardaki esnaf çıkarılıyor…
Dediğim gibi…
Şimdi, bina boş…
İçinde fareler cirit atıyor. camlar kapılar kırık. Allah korusun, o kırılan camlar, binanın yanından geçmekte olan birinin başına düşecek.
Hala ne bekleniyor…
Bilemiyorum…

BİLİNENİN TEKRARI
Başbakan R.T.Erdoğan'dan CHP'ye;
"İHL'yi niye kapattınız? Terörist yetişmediği için mi?” demiş.

EKONOMİK DURUMA DAİR
Ayşe Hanım Teyzenin sorusu:
"Sayın Başbakan diyor ki, Türkiye Çin'den hızlı büyüyor” dedi. İyi de büyümenin kime yararı oluyor? Benim durumum değişmedi. Halkın büyük bir bölümü de benim gibi. O zaman bu büyümenin kime yararı var?”
(24/09/2012-Milliyet -Güngör Uras )

KİME BENZİYOR?
"Muhaliflere” daha fazla iş vermeyeceğiz.”
(Rafael Carrea-Ekvator Devlet Bşk.)
BİR MEZAR TAŞI YAZISI
Biz cihanı terk edip gittik.
Zahmet ve rahatını nakşedip gittik.
Bundan sonra nöbet sizdedir.
Biz kendi nöbetimizi tuttuk gittik.
( Selçuklu Sultanı, İzzettin Keykuvas )

KAPALI PAZAR YERİ
Yeni çıkan Yönetmeliğe göre Pazar yerleri ve Pazarcıların durumunu incelemek ve yerinde görmek için hafta içinde Bakırköy İlçemize gittik…
(18 ) bin metrekare kapalı alanı var…
Pazarcının ihtiyacı olan her şey içerde mevcut. Pazara gelen içinde öyle…
Pazar çok kalabalık…
İçersi sıcak olur zannettim…
Öyle değildi… Hatta, serin bile diyebiliriz… Bize pazarı gezdiren Pazarcılar Odası Başkanının ifadesi, keramet çatı kaplamasındaymış...
Pazarlığını görmüş aileler, pazarın başka bir köşesinde dinleniyor, hem bir şeyler atıştırıyorlardı…
Bir başka yerinde de, çocuk oyun yeri vardı. Aileler dinlenirken çaylarını içiyor. Çocuklarda, yağmur çamur korkusu olmadan oyunlarını oynuyordu…
O devasa Pazar yerinde ses duyulmuyor…
Sonuç, şayet herhangi bir terslik çıkmaz ise alanı bu kadar olmasa bile, yakın zamanda Silivri'nin de öyle bir Pazar yeri olacak…

İSTER İNANIN İSTER İNANMAYIN
Geçen hafta Silivri'de…
•AKP Silivri Belediye Meclis Üyesi Saffet Sert "2009'da Silivri'de AK Parti kaybetmedi, Silivri kaybetti” demiş…
•AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş "Terörü biz bitireceğiz” demiş…
•AKP Bölge Milletvekili Gülay Dalyan "Hiçbirimizin, bir birinden farkı yok” demiş…
•AKP Bölge Milletvekili Nurettin Nebati "Silivri CHP'den rahatsız, kucağını açmış AK Parti'yi bekliyor” demiş…
BENDEN YAZMASI…

YORUM YAP