Perşembe günü AK Parti Belediye Başkan Adayı Tahir Sert ile Yetgin Çavdar arasında Seçim Koordinasyon Merkezi kontrolü sebebiyle ilk tartışmanın çıktığı duyumunu aktardım.
Yanılmışım! Hem böyle basit bir sebepten niye iki insan arasında tartışma çıksın ki!? Çavdar'ın, ele geçirmek istediği SKM değil, seçimlerde teşkilatın beyni aslında…
Siyasetçiler konuşur da söylediklerinden ziyade sustukları amaçlarını ifade eder… Tıpkı bizim yazdıklarımızdan ziyade yazamadıklarımızın içerdiği derin anlamlar gibi… Yapılan konuşmaların satır aralarını okursanız, gizlemeye çalıştıkları maksatlarına vakıf olursunuz; aşikar etmek de size ve mesleki becerinize kalmış… Bildiğinizi kendinize saklamak değil de kamuoyunun bilmesini ve öğrenmesini sağlamayı seçerseniz; bu süreç biraz sıkıntı olabiliyor.
"AK Parti’nin Anadolu kökenli tabanını kontrol altında tutup, yönlendirebileceğini” yazarsınız bu sıkıntı olmaz; Çavdar’ın itirazına haiz olan bir duyum ve iddia olarak öne çıkmaz. Ama istediği bir etkinliği elde edemediğini iddia ederseniz, rahatsızlık yaratır. Çünkü güçlü olduğuna kimsenin itirazı olmaz, başarısızlıklara dair söylemler hele hassas dönemlerde çok önemlidir.
Her ne kadar kızı ve sülalesi tarafından ‘kişiliksiz’ olarak adlandırılsa da basın, (kendi özelimde hiç alınacak halim yok her ne kadar benim köşe yazım üzerinde söylenmiş olsa da) isterse bir siyasetçiyi ‘vezir’ de eder, çok rahat ‘rezil’ de… Siyasetçiler seçimler ve seçmen üzerindeki etkinlikle övünür, bizim de kendimizce gücümüz var çok şükür.
Facebook’ta maaşlı akrabaları ile yaşadığım tartışmaya bizzat katıldı Yetgin Çavdar da; 2004’te Selami Değirmenci ve 2009’da Özcan Işıklar’a çalıştığının ispatını bekliyor bugün bu satırlarda. Herkes biliyor da, kimse bilmese bile kendisi ne yaptığının farkında.
Kamuoyunda konuşulanların ötesinde 2004 yerel seçimleri üzeri arşivleri araştırdım. Turan’ın adaylık açıklamasından sonraki süreçte yan yana oldukları tek resim yansımış gazetelere, o da Hakan Arslantaş’ın Selami Değirmenci’ye kutlama çiçeği sunduğu gelişme üzerine düzenlenen basın açıklamasının.
2009’da zaten burada hiç olmadı Çavdar…
Ama ben yine de kamuoyunda konuşulanlara inanmayı seçiyorum, Çavdar’ın söyledikleri yerine… Bunun da aslına bakarsanız özelde onunla bir ilgisi yok, kim aynı koşullara sahip olsa aynısını yapardı. Belki ben bile; ama ben bir teşkilata hayat bağlılığında olduğum iddiasına sahip değilim; Çavdar’ın öyle bir handikabı var.
2004’te İl Genel’e çalıştığını söylüyor… Doğru AK Parti’nin il genel meclis oyları ile merkezde aldığı oylar arasındaki farkı Hüseyin Turan’ın aday olarak seçilmesinde inandığı yanlışlığı desteklemek için güzel bir fırsat.
2009’da Silivri ölçeğinde ne yaptığını ortak bir arkadaşımız ona hatırlatabilir. Özelde haber kaynağımın ismini veremem, teyitli bilgidir hem de birinci ağızdan diyeyim Çavdar zaten gerisini çok iyi anlar.
AK Parti’nin radikal ağbeyi, 2004’teki hayal kırıklığının ardından ne Hüseyin Turan’ı, ne Tülay Kaynarca’yı ne Metin Karakaş’ı asla affetmedi… Bununla da yetinmedi intikam için hiçbir fırsatı kaçırmadı. Aldı mı? Bana göre dibine kadar da intikamını aldı… Bunlar o çok sevdiğini söylediği teşkilatının üzerini çizmesine yol açsa da Çavdar, AK Parti’nin bugünkü adayı üzerinde etkisi ne kadar az ne kadar çok tartışılsa da (Birini aday yapmaya gücü olsa kendini yapardı itirafında da bulundu zaten) Sert üzerinden son on yılın teşkilat içi hasımlarıyla hesabını kapattı… Aslına bakarsanız hesaplamalar için biraz daha beklemek gerekir; karlı mı çıkacak, zararlı mı? Evdeki hesap çarşıya uyacak mı bakalım?
Kendinden vazgeçtiği intikam hırsının, karşılığı Tahir Sert ve bugünkü teşkilatta nasıl olacak önümüzdeki günler tablo netleşecek.
2004 seçimlerinin son gecesinde Çamlık Restaurant’a otobüslerle götürülen insanlarla Çavdar’in ilişkisi ve bu organizasyonunun amacını, Değirmenci de çok iyi hatırlar. Ben de biliyorum malum o zaman da taraftık, farklı partiler aynı taraf!
Hüseyin Turan çıkıp da "2004 ve 2009 yerel seçimlerinde Çavdar bizim için çalıştı”, Özcan Işıklar (2009 için) ve Selami Değirmenci (2004’te) "Bize çalışmadı” beyanatlarını verirse; özür dilemeye hazırım. Tabi özür dilemeden önce haber kaynağı gizlidir, açıklanmaz kaidesini bir kenara bırakmayı düşünebilirim pek ala…
Silivri kamuoyu da bu konular ile ilgili tartışma ve akıllardaki soru işaretlerine gerekli, net yanıtı almış olur. Yoksa her Çavdar ismi geçtiğinde insanlar sözünü ettiğim ikilemi ve sorgulamayı tekrar tekrar yapmak zorunda kalacağız.
Elimizde kalan ender varlıklardan, nesli tükenmek üzere olduğundan koruma altına almamız gerektiğini düşündüğüm "kurt siyasetçimiz” hafıza sorunu yaşıyor bunu da hatırlamak lazım; Çavdar’ı 2004’ten beri her seçim döneminde mercek altında takip ediyoruz, kendini takip ettirmenin yan etkileri de böyle…