Beslenme ayrıca sadece yemek yeme ile sınırlı kalmayıp diğer psikomotor, duygusal, zihinsel v.s gelişim aşamalarını etkilemektedir. Bu nedenle gelişimsel bir basamaktır
Yemeye olan ilgi, büyüme aşamalarında, diş çıkarma zamanlarında, hastalık günlerinde değişebilir. Dolayısıyla bahsedilen tüm bu iştahsızlık nedenleri normaldir ve büyütülmemelidir. Yemek yemeye zorlanmayan çocuklar, acıktıkları zaman zaten gelişimlerini tamamlayabilecek kadar besin tüketeceklerdir. Yeter ki öğün aralarında yada yemek öncesi iştahını kapatacak abur cubur olarak tarif edilen yiyecekler verilmesin. Diğer taraftan yemek yemeye zorlanan çocuklarda ise kronik yeme problemleri ortaya çıkacaktır.
Yemek problemi olan bir çocuğun, öncelikle büyüme ve gelişmesinin yaşına göre uygun olup olmadığı dikkate alınmalıdır. Sorun organik açıdan kontrol edilmeli ve kansızlık, bağırsak parazitleri, çinko eksikliği, yüksek ateş, kulak ve boğaz ağrısı, nezle ve grip gibi üst solunum yolları enfeksiyonu açısından değerlendirilmelidir. Eğer problem görünmüyorsa, iştahsızlık probleminin psikolojik olabileceği düşünülmelidir. Çocuğun iç dünyasında yaşadığı bir üzüntü, kıskançlık, nefret ve endişe yemek yememesine neden olabilir. Bu sebeplerden herhangi biri olmamasına rağmen beslenme problemi devam ediyorsa çocuğa yaklaşım biçimimizi değerlendirmeliyiz.
Okul öncesi dönemde bazı çocuklarımızda yemek ile ilgili olarak görülen sıkıntılar:
* Yemek seçme
*Yemeyi reddetme veya ağızda bekletme
*Yemek esnasında ayağa kalkma dolaşma şeklindedir.
Yeme sorunları çocuk 1-2 yaşlarındayken kendini göstermeye başlar Çocuk bağımsızlığını ilan etme, kendisinin varlığını kabul ettirme yolundaki ilk çabasını yemek seçerek veya yemeği reddederek dile getirir Anne telaşlanır , korkar , kızar ve hatta suçluluk duyar Çocuk tepki uyandırabildiğini görünce bu durumu savaş haline dönüştürür Aile bireylerinin bu şekilde de olsa ilgisini çekmeyi başardığını görmesiyle bu karşı koyma ve çatışma çocuğun diğer davranışlarına da yansıyarak; uyku, tuvalet eğitimi v.s yada isteklerini erteleme durumlarında da görülmeye başlar.
Çocuğumuzun Beslenme problemi Yaşamaması İçin;
* Bildiğiniz gibi okul öncesi dönemde çocuklarımız öğrenme işini taklit yoluyla gerçekleştirirler. Onun bulunduğu ortamda yemek seçen birilerinin olması hele de bu kişi çocuğun önem verip model aldığı kişiyse ( anne, baba, kardeş, öğretmen v.s ) onunda yemek seçmesine neden olur. Evde ıspanak yemeyen bir annenin çocuğun dan ıspanak yemesini beklemesi boşa bir bekleyiş olacaktır.
* Çocuğunuz bir yaşına geldiğinde artık aile sofranıza oturur hale gelmeli ve yemek zamanının her gün belli bir zaman diliminde ve düzende, aile ile bir araya gelinen, herkesin yemek yediği eğlenceli bir vakit olduğunu öğrenmesi sağlanmalıdır. Masada olan yiyeceklerden çok küçük miktarlarda onun önüne koyarak döke saça da olsa yemesine izin verilmelidir. Bu başarısı alkışlanarak ödüllendirilmelidir.
* Çocuğunuzla beraber alışveriş yapmanız, markette çocuğunuzla farklı yiyecek türleri ve özellikle de sebze ve meyveler hakkında konuşmanız onlara dokunmasını koklamasını sağlamanız, bunların renk ve şekilleri ile ilgi sohbet etmeniz meyve ve sebzelere karşı ilgisini çekmenizi kolaylaştıracaktır.
* Çocuğa yemek konusunda alternatifler, değişik tatlar ve onun gözüne daha hoş ve eğlenceli görünecek, lezzetli ve iyi pişirilmiş, uygun ısıdaki yiyecekler yemek yemesini kolaylaştıracaktır.
* İkinci kez istediği yemeği verebilmeniz için önceleri tabağındakileri tatması sonraları da bitirmesi gerektiğini vurgulamanız dengeli beslenmeyi öğrenmesi açısından faydalı olacaktır.
* Yemek yerken herhangi bir konuda çocuğu eleştiren konuşmalar yapılması çocuğun yemek yeme keyfine zarar verecektir.
* Çocuğun tabağına çok fazla yemek koymak yerine, yiyebileceği kadar yemek koyup bitirmesini sağlamak ve sonra onu taktir etmek, yemek yeme davranışını geliştirecektir.. .
* Evde yaşanan gergin hava ya da tartışma ortamı çocukların iştahlarının kesilmesi için yeterli bir nedendir. Dolayısıyla yaşanan sıkıntı ve üzüntüler çocuğa hissettirilmemelidir.
* Çocukların açık havada oynamalarını ya da zaman geçirmelerini sağlamak iştahlarının artışında büyük rol oynar.
* Arkadaşları ile birlikte yemek yiyebileceği ortamlar yaratmak, yemeği eğlenceli hale getirir. .
* Çocukların yeni karşılaştıkları yada yemek istemedikleri bir yiyeceği sadece bir kez tadına bakması konusunda kararlı bir yaklaşımla, o yiyeceği tanıması ve yemesi açısından teşvik edici olabilirsiniz. Yıllardır her dönem yemek seçen mutlaka en az bir öğrencim olmuştu. En son geçtiğimiz gün Güli Çocuk Yuvamıza misafir olarak gelmekte olan ve gelişimi her yönden önde giden ama yemek konusunda bazı yiyeceklere karşı direnç gösteren, bu güne kadar hiç sütlaç yemediğini ve yemek istemediğini söyleyen bir öğrencimizin "yeme, ama sadece bir kez tat lütfen" talimatımız karşısında bir kaşık almasını sağladık. Yemiycem ama, sadece tadıcam deyip bir kase sütlacı bitiren 6 yaşındaki çocuğumuzda olduğu gibi bu teknik her zamanki gibi yine işimize yaramıştı. İşin komik yanı tabağındakini bitirince ben ona sen şuan tadına mı baktın yoksa yedin mi? diye sordum. Oda muhteşem güzel maviş gözleriyle bir tabağına birde bana bakarak şaşkınlık içinde "valla bende ne yaptığımı bilmiyorum ki " deyince hem kendini hem de bizi kahkahaya boğmasıydı.
* Yemek öncesi çok süt ya da su içmek daha az yemek yemeye neden olur.
* Yemek pişirme esnasında yada masa hazırlanmasında onun yardım etmesine izin vermeniz iştahının açılmasının yanı sıra başarma duygusunu yaşatacağından ve de ona önem verdiğinizi hissettireceğinden faydalı olacaktır.
* Yemek mönüsünü belirleme yetkisi size ait olmalı. Çocuğunuz sunduğunuz seçeneklere burun kıvırdığında mönüyü değiştirmeyeceğinizi bilmeli. Ama bazı zamanlar akşam yemeği için ne pişireceğinize çocuğunuzun karar vermesine izin verin. Birkaç yemek önerisinde bulunun ve bunlardan birini seçmesini isteyin. Örneğin, akşam yemeğinde kabak mı, yoksa yeşil fasulye mi istediğini sorun. Böylece hem yemeği o seçmiş olur, hem de ne yiyeceği konusunda belli bir kontrole sahip olmuş olur, ancak yemekte sebze olacağı mesajını da almış olur, yemek yada sofra hazırlanırken yardım etmesine izin vermeniz ( bir kaşık bile getirse ) onu mutlu edip başarma duygusunu kamçılayacağından yemek yeme isteğini arttıracaktır.
* Yemek öncesi çocuğunuzun hem temizlik hem de kendisini daha zinde hissetmesi için elinin yüzünün yıkanması iştahının açılmasında fayda sağlayacaktır.
* Eğer çocuğunuz yemek yemeği reddediyorsa bunu bir çok nedeni olabilir. Bunlardan bir tanesi genellikle çocuğun dikkatleri üzerine çekerek herkesin kendisiyle ilgilenmesini sağladığını öğrenmiş olmasıdır. Böyle bir durum içerisindeyseniz yemek yemeği reddeden çocuğunuza, tabağındakileri bitirmesi konusunda ısrarlı ve tepkili davranmak yerine, 'peki' diyerek, onunla ilgilenmemeli, bu konudan ne kadar endişe duyduğunuzu ona hissettirmemelisiniz. Aksi taktirde çocuğunuz bunu bir koz olarak görecek ve yapılmasını istediği bir şeyi yaptırmak için sizin endişe duyduğunuzu fark ettiği yemeği reddetme yoluna gidecektir. Bu durumda tabağının yemek süresince önünde kalacağını ve sonraki öğüne kadar bir şey yiyemeyeceğini de bilmesinde yarar vardır. Ancak bu tavrınızda tutarlı olmanız gerekmektedir. Aksi takdirde güvenirliğinizi yitirirsiniz.
* Düzgün yenen öğünler yemek işinin periyodik olarak mutlaka yapılması gerektiğini anlaması için çok yarar sağlar.