Silivri'de yaşayan Erhan Baran, portre sanatında genç kuşağın iddialı sanatçılarından… Yakın zamanda gerçekleştirdiği portre çekimlerinde Yeni LomoChrome Purple filmi kullanan Baran, kişisel yaşamı, fotoğraf çekim teknikleri ve portre çalışmalarını nasıl devam ettirdiği konusunda Lomography Topluluk Sitesi'ne ilginizi çekeceğini düşündüğümüz bir röportaj verdi.
Lomography, analog, deneysel ve yaratıcı fotoğrafçılığa adanmış global düzeyde aktif bir organizasyon. Kısa zaman önce topluluğa katılıp portrelerini paylaşan Erhan Baran, yaratıcılığını üst seviyelerde kullandığı çekimleriyle ismini dünyaya duyuracak bir tanıtıma imza attı. Kendine özgü sanatsal yaklaşımıyla ilçemizin adını duyuran genç fotoğraf sanatçısının “LomoAmigo Erhan Baran ve LomoChrome Purple Portreleri” başlığı ile yayımlanan röportajını ve birbirinden etkileyici portre fotoğraflarını sizlerle paylaşmak istiyoruz;
Merhaba Erhan, Lomography dergisine hoş geldin. Topluluğumuza kendini tanıtır mısın?
Merhaba, çocukluk yıllarımı Tekirdağ'da geçirdikten sonra 92 yılında Silivri'ye taşındık. Aslen Çorumluyum ama benim doğduğum yıl Tekirdağ'a taşındığımız için oraları pek fazla görme şansım olmadı. Silivri'den ilk uzaklaştığım dönem üniversite yıllarım oldu. İstanbul Yeditepe Üniversitesi'nde okudum. Üniversite bittikten sonra Silivri'de bölgesel bir radyoda iki yıl kadar prodüksiyon bölümünde çalıştım ve o dönemde boş kalan zamanlarımda bir moda fotoğrafçısının yanında sırf işi öğrenmek için asistanlık yapıyor ve çekim bittikten sonra modellerle bir kaç çekim yapma şansı yakalıyordum. Tabii zamanla bu bende bir tutkuya dönüştü ve ben de analog makinelerle portre çekmeye başladım.
Farklı makineler ve filmlerle çekimler yapıyorsun, içlerinde özellikle tercih ettiklerin var mı?
Portre fotoğrafları çektiğim için sürekli yeni mekan arayışları içinde oluyorum ve bol bol geziyorum. Bu gezilerimde hafif, pratik, kullanışlı ve geniş açı olması sebebiyle çoğunlukla yanıma La Sardina'mı alıyorum. Yaklaşık 3 yıldır kullanıyorum ve gayet memnunum. Farklı zamanlarda farklı filmlerle çalışmayı seviyorum. Hemen hemen birçok filmi deneme şansım oldu. Esas ilgi alanım portre olduğu için çoğunlukla Kodak taze filmleri ve bayat filmleri kullanıyorum. Siyah beyaz çekmek istediğim zamanlarda ise tercihim Ilford'dan yana oluyor. Yalnız son zamanlarda ufkumu açan ve beni heyecanlandırıp aklıma yeni fikirler getiren film LomoChrome Purple oldu.
Yakın zamanda Yeni LomoChrome Purple filmle bir seri çektin. Bize bu serideki fotoğrafların hikayesinden bahseder misin?
LomoChrome Purple'ı uzun süredir kullanmayı düşünüyordum. Onu kullanan kişilerin evlerini uzun bir süre inceledim ve son olarak fotoğraflarını çok beğendiğim LomoAmigo Şeyma Emine Tamer'in fotoğraflarını inceleyip ondan bilgi aldıktan filmi kullanmaya karar verdim.
Aslında bu seriyi biraz da filmle ilk tanışma olarak adlandırabiliriz. İlk defa sonuçlarının nasıl olacağını bilmediğim ve fazlasıyla merak ettiğim bu filmi bol bol yeşilliği olan geniş mekanlarda kullanmaya karar verdim. Aklımdaki karelere uygun kişileri bulmak biraz zor olsa da modellerimi belirledikten sonra onlara filmle çekilmiş bazı kareleri gösterdim ve bu onları da en az benim kadar heyecanlandırdı. Sonrasında çekimler için planlarımızı yapıp serileri bitirdik.
Çekimi nerede gerçekleştirdiniz?
İlk seriyi çok sevdiğim kardeşim Kaan Uğuş ile birlikte filmin verdiği heyecanla, daha öncede çekimler gerçekleştirdiğim Atatürk Arboretumu'nda gerçekleştirdik.
İkinci seri aslında çok planlı olmadı. Silivri'ye ziyaretime gelen analog fotoğrafta sıklıkla takip ettiğim Aybüke Ercihan ile birlikte gerçekleştirdik. Bu benim en rahat çekimimdi diyebiliriz, çünkü ilk defa Silivri'de çekim yapma şansı yakaladım.
Üçüncü serimi de Tekirdağ'da çektim. Yakın arkadaşım olan ve uzun süredir kendisi ile portre fotoğrafları çekmek istediğim Büşra Korkmaz ile birlikte gerçekleştirdik. Kendisine düşüncemden bahsettiğim zaman bana bir mekân bildiğini ve gayet uygun olduğunu söyledi başta biraz tereddüt etsem de mekanı gördükten sonra fazlasıyla rahatladım diyebiliriz.
LomoChrome Purple filmi daha önce kullanmamış olanlara neler önerirsin?
Filme ne kadar fazla ışık girerse morun yoğunluğu o kadar artıyor, ışığı seven bir film. Yazın öğlen saatlerinde 200 ya da 400 asada, gri havalarda da 100 asada kullanılması daha iyi olur diye düşünüyorum. Küçük bir dip not olarak eklemek isterim ki yeşil gözlü insanları yakın plan çektiğiniz zaman harika bir etki oluyor...
Gelecek dönemler için projelerin neler?
LomoChrome Purple ile ilk tanışma sürecini güzel bir şekilde geçirdiğim için yoluma onunla birlikte devam etmeyi planlıyorum ve bir sergi hazırlığında olduğum şu dönemde sergime renk katacak portreler çekmeyi planlıyorum.
Haber Merkezi
