Ahmet Yücegök

Söylem Ve Eylem

                                        
Komşumuz İran’dan Dünya gündemine düşen bir haber “İki çocuk annesi 43 Yaşında Sakine Muhammed Aştiyani adında bir bayan. Bu çağda boğazına kadar gömülecek. Sonra öfkeli bağnaz bir sürü insan tarafından taşlanarak öldürülecek.”
Yani… “Recm”.
Yakınları feryat ediyor. Dünya ayağa kalktı. Binlerce kişi harekete geçti. Avukatı Türkiye’ye geldi. Buradan Norveç’e gidecek, çünkü o ülke kendisine sığınma hakkı vermiş…
Özetle, Sakine şu an İran’da ve taşlanarak öldürüleceği günü bekliyor.
“Her ülke yasalarını kendi yapar. İran’da bağımsız bir ülke yasalarını kendi yapmış. Biz ilgilendirmez” diyebilir miyiz?
Bağımsız bir ülke de olsa…
Komşumuz da olsa…
Dünyanın bir ucunda, herhangi bir ülke de olsa…
“İşkence” bu...
Nitekim, Filistin, Bosna, Kıbrıs, Yunanistan ve Bulgaristan’da geçen değişik insanlık dışı olaylar için ilgilendiğimize dair örnekler mevcut...
Olayla ilgili olarak… Yasalar, Hukuk ve Yargılama üzerinde binlerce şey söylenebilir.
Önemli değil. Bizi ilgilendiren, sonuç…
Evet…“Recm” bir işkencedir…
İşkencenin durdurulması için de, Avukatı dünyaya “yardım edin, destek olun, işkenceyi durdurun” diye çağrıda bulunuyor. Kendisine sığınma hakkı tanımış olan Norveç’e gitmeden önce, adeta çığlık atıyor…
Ve, gelen sesler henüz çok cılız… Ülkemiz yetkili ve sorumlularından da, kadın Milletvekillerimizden de, ister iktidar, ister muhalefet fark etmez. Siyasi Partilerin İlçe Örgütlerinden de, Silivri İlçe Belediye Meclis Üyelerinden de öyle.
Henüz dişe dokunur ses yok. Eğer Sayın Başbakanımızın Meclis Kürsüsünden Gurubuna yaptığı gözü yaşlı konuşma gerçek ise, 1980 darbesinde idam edilen bazı gençlerin ailesine yazdıkları son mektupları Meclis grubuna karşı okurken gözünden dökülenler gözyaşları gerçek ise, bu sese kulak vermelidir.
Ülkeden ülkeye, gerekli girişimler yapılmalıdır.
İyi haftalar…

DÜŞÜNDÜKLERİM
Yerel yönetimlerin, bu gün itibariyle esas görevleri temizlik ve yol bakım tamir ile yerleşim planlarını yapmak ve denetlemek…
Bunların dışında her ne yaparsa “ekstraya” girer…
Yani, ramazan çadırları, erzak dağıtımı gibi…
Bunlar yapılmalı mı? Gayet tabi ki…
Hata… Yalnız onlar değil… Kömür de, dağıtabilirler… Okullara hademe de verilebilir… Mahalleye spor sahası da yapılır…
Ama, dediğim gibi esas görevler göz ardı edilmeden. O görevleri aksatmadan.
İster esas, ister ekstradan yapılanlar olsun insana yaraşır olmalı. Kaliteli olmalı. Silivri insanı buna layıktır, başkasını kabul etmez.
 
SÖYLEMESEM OLMAZ
Geçen hafta Cumartesi günü yapılan Değirmenköy 26.Domates Festivali üzerine bazı gözlemlerimi yazmıştım. Evet, domateslerin kalitesi, eğlence programı, konuşmalar ve yarışmalar eksik fazla hepsi tamam…
Da… Bu saydıklarımın icra edildiği alan “Festival Alanı”.
Ondan hiç laf etmemiştim… Şimdi ediyorum…
Evet…“Bu tür etkinliklerin yapılabilmesi için Merkez dahil, Silivri’nin hiçbir yerinde bu kadar güzel bir yer yoktur.” Nokta.

12 EYLÜL 1980 ÜZERİNE
Üzerinden (30) yıl geçmesine rağmen hala konuşulduğuna göre, hala siyasi arenada belirleyici bir miras olduğuna göre demek henüz tarih olmamış, yeni sayılır…
İlginç olanı ise… Konu ile ilgili duygu sömürüsü yapan Sayın Başbakan o günlerde top koşturuyormuş… 12 Eylül 1980 Gününe kadar sağ ve sol örgütlerin adı öne çıkıyordu…
Bir de… Akıncı Gençlik diye bir örgüt vardı. Yer, yer Ülkücü Gençlerle çatışan.
İşte o örgütün 12 Eylül 1980 Darbesinde ve sonrasında adı hiç duyulmadı…
Ne oldu? Nereye kayboldular?.
Bilemiyorum… Ama.
İhtimal…“Milli Görüş gömleğimizi çıkardık” diyenler olabilirmiş...

HAFTANIN İÇİNDEN
Selimpaşa Lisesi İmam Hatip Lisesine dönüştürülmesi konusunda Silivri İmam- Hatipliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı; “İmam hatipliler ahlaki çöküntüde toplumun freni” demiş.
Dernek ne zaman kuruldu amacı ve üye sayısı konusunda kamuoyunda henüz yeteri kadar bilgi oluşmamış. Ve, bahsi geçen olay henüz tasarı halinde, çok taze. Ama, Silivri’de yeni olan bu derneğin bu sözleri yeni değil. Bu sözler hoş sözler değil.
Dernek başkanı o sözler yerine orasını isteyen her kim veya kimlerse onlara; “İlk olarak önümüzdeki yıla kadar beklemelerini, bekleyemeyeceklerse, orasının yanlış seçim olduğu daha uygun başka yerler olduğunu, oralara kayıt yaptırmalarını ve (700) civarında öğrenciyi tedirgin etmenin yanlışlığını” söylemeli.
Tepki verenler iyi niyetliler. Evlatlarını düşünüyorlar…
Lisede huzurun bozulacağından endişeliler.
Ve, alternatif yer öneriyorlar…
Bütün isteğim… Velilerinin tepkisi ve önerileri dikkate alınsın…

CEVAPSIZ SORULAR
Selimpaşa Lisesine yeni dönemde “İmam Hatip Lisesi Öğrenci” kaydedilmesi üzerine okulun, yüzlerce öğrenci velisinin kafasındaki sorular;
“Başka yer yok mu?”
“Madem daha sonra okul yapılacak bir yıl daha beklenemez mi?”
Silivri İmam Hatipliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin sözleri;
“…Mademki eşitlik ilkesi var, hukuka inanıyoruz, adaletten yanayız, kabul etsek de, etmesek de karşımızdaki insanın temel eğitim-öğretim haklarına saygılı olmasını bilmeliyiz.”

BÜYÜKLERDEN İNCİLER
Başbakan R.Tayyip Erdoğan, Memleketi Rize’ye yaptığı gezide, Karadeniz Bölgesine yapılmakta olan HES’lere karşı çıkan çevreciler için; “…Çevreci bazı tipler” demiş .
O Çevreci Tiplerden “Derelerin Kardeşliği Kurucu Platformu Başkanı Avukat Remzi Kazmaz;
“ …Başbakan ve Türkiye bu tiplere iyi baksın. Biz çapulcuya benziyor muyuz? Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Yaşadığımız müddetçe bu ülkenin ne deresini ne tepesini sattırmayacağız. Bu tipler bu bölgede yaşayan, deresine vadisine sahip çıkan kişilerdir.” demiş.

GÜNE UYAN
“Dehanın % 1’i esinlenme % 99’u terlemedir.”
(Edison )

KISA-KISA…
• AKP’ki Silivri Belediye Meclis grubunun verdiği önergeden sonra sahildeki süpürme işinde pek değişiklik olmamış. Araç YİNE ayni saatte geçiyormuş.
• Orman Köyleri olarak bilinen Silivri’nin (13) köyünün, yeni yapılacak olan 1/1000’lik imar planlarında, imar durumunun %40 kadarını ahır ve samanlık yapabileceğine dair plan notları ilave edilecek. Öneri, hafta içinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisinden oybirliği ile geçti.
 

YORUM YAP