Söylet: Milli ekonomiye katkı sağlıyoruz

Söylet: Milli ekonomiye katkı sağlıyoruz

21.11.2019 14:46:41

“Ülkemize döviz kazandırıyoruz, kazancımızı kuruşuna kadar vergilendiriyoruz, çalışanlarımızın hakkına ve çevremize çok dikkat ediyoruz” diyen Karınca Filtre Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Söylet, “25 senedir Türkiye şeker fabrikalarına mal veriyoruz. Biz vermeden evvel Türkiye şeker fabrikaları senede 1 milyon dolarlık Fransa'dan mal alıyorsa, biz bu işe girdiğimiz zaman 100 bin dolara düştü. Milli ekonomiye böyle bir katkımız var” şeklinde konuştu.

Karınca Filtre Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi, Silivri SİAD Yönetim Kurulu üyesi Mesut Söylet, 19 Kasım 2019 tarihinde KÜPE FM'de Turhan Alyakut'un sunduğu “İş Dünyası” programına konuk oldu. Söylet, kendisini tanıttı, hizmet verdiği sektöre ve firmasına ilişkin bilgi paylaştı.

“İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM”

Turhan ALYAKUT: Enerjinize hayranım, gün içerisinde oradan oraya sürekli işlere koşturuyorsunuz. Ömrünüze bereket. Kaç yaşındasınız?

Mesut SÖYLET: Bir hafta sonra 73 yaşına gireceğim. Her işimi severek yapıyorum. O sevgi bana heyecan veriyor. Hangi işe koyulsam, ilk önce onu seviyorum. Sevgi ve çalışma enerji haline dönüşüyor. 1966 yılından beri iş dünyasının içerisindeyim. 53 Sene oldu.

 

“ENDÜSTRİYEL TEKSTİL ÜRETİYORUZ”

Turhan ALYAKUT: Karınca Filtre'yi bize biraz anlatır mısınız?

Mesut SÖYLET: Silivri Sanayi ve İş Adamlarına bu programla kendilerini tanıtma fırsatı verdiğiniz için size, Dilek Hanıma ve Küpe FM ailesine çok teşekkür ediyorum. Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş'ın selamını da dinleyicilerimize iletmiş olayım.

Biz Karınca Filtre olarak endüstriyel tekstil üretiyoruz. Endüstrinin muhtelif alanlarında kullanılan filtre torbaları, kâğıt fabrikalarında kurutma keçeleri, deri fabrikalarında sıkma manşonları, tekstil fabrikalarında ütü makinelerinde hortum şeklinde ütü keçeleri, çamaşırhane keçeleri üretiyoruz. Çok özel imalatlar yapıyoruz. Oda sıcaklığından 300 derece sıcaklığa kadar olan ortamlarda çalışan ürünler üretiyoruz. Özel elyaflar kullanıyoruz. DuPont firmasının elyaflarını kullanıyoruz. Aynı zamanda temsilcisiyiz. Rahmetli eniştemin yanında 20 yıl çalıştım, bazı nedenlerden dolayı ayrıldım. Karınca Filtre'den önce yine Güngören'de bir atölye kurdum. Yurt dışından kumaş getirip dikiş yapıyor, filtre torbası üretiyordum. Keçe Sanayideki iki arkadaşımla birleşerek Karınca Filtre'yi Silivri'de kurduk. Bugün entegre bir tesis haline geldik. Balkanlar'da ve Ortadoğu'da bizim haricimizde bu imalatı yapan başka tesis yok. Sipariş üzerine çalışıyoruz. Yaptığımız imalat müşterilerimizin kullandıkları yerlere ve ölçülere göre. Müşteri başka birinin ürününü kullanamaz. Ancak sipariş alırsak imalat yapıyoruz. Onun için çalışan sayımız 70-90 arasında değişebiliyor. Türkiye'deki tüm şeker fabrikaların filtrelerini biz yapıyoruz. Bunlar için ihale aldığımız zaman 90'a çıkıyoruz.

“ALMANYA'YA FİRMA İSMİ VERMEMİZ GEREKİYORDU”

Turhan ALYAKUT: Şirket ismini merak ediyorum?

Mesut SÖYLET: Keçe Sanayindeki iki arkadaşımla birleşmeyi düşündük, işleri büyütmek istedik. O arada da Almanya'dan bir mal getirmemiz gerekiyordu. Almanya'ya firma ismi vermemiz gerekiyordu. İçinde bulunduğumuz işyerinin adı da Karınca Muhasebe idi. Karınca Tekstil diye yazmalarını önerdim. O arada Karınca Muhasebe, Karınca Tekstil'e dönüştü.  Karıncanın çalışkanlığını düşünmemdik. Sonra da yakıştı. Şimdi de bundan faydalanıyoruz.

“FABRİKA DÜŞÜNCESİ SELAMİ DEĞİRMENCİ'NİN TEKLİFİYLE OLUŞTU”

Turhan ALYAKUT: Silivri'ye taşınma kararını nasıl aldınız?

Mesut SÖYLET: Onun da ilginç bir hikâyesi var. Ben Güngören'de atölyede çalışıyorum, arkadaşlarım İncirli'de satış yapıyor. Sonra Sefaköy'de atölye açtık. Bir akrabamla kooperatifim vardı. Villa yapacaktık ve yer arıyorduk. Bir gün gelip bana Silivri'de çok güzel bir yer bulduklarını söyleyerek beni de davet ettiler. Gelip baktım, Alipaşa köyünde, deniz manzaralı hakikaten çok güzel bir yer. Dönemin Belediye Başkanı Selami Değirmenci'ye gidip villa yapabiliyor muyuz diye soralım dedik. Kendisi Kamil Çelik'le beraber muhasebe işlerimizi yapıyorlardı. Villa yapamayacağımızı ama ileride fabrika yapmayı düşünürsek almamızı önerdi. Bir müddet sonra buraya fabrika yapmayı düşündüm ve Alipaşa'daki arsayı satın aldık. Bu arsayı satın almamız bizi bina yapıp böyle bir tesis kurmaya yönlendirdi. Binayı yaptıktan sonra makineyi (komple bir tesistir) Almanya'dan ithal ettik.

“YETER Kİ İSTİKAMETİNİ ÇİZ VE O YÖNDE ÇALIŞ, BAŞARI GELECEKTİR”

Gençler de yapamayız edemeyiz demesinler. Örneğin; Koç bakkallıktan, Sabancı hamallıktan geldi. Hiç kimse doğuştan ne sanayicidir, ne avukattır, ne doktordur. Mesela ben lise son sınıftan sonra eniştemin yanında bu mesleği öğrendim. Birçok mühendisten konuya daha fazla hakimim. Severek yaptım. Akşam olunca herkesin masasına bakardım kim ne yapıyor, nasıl çalışıyor diye. Hep takip ettim. İşini sevecek gençler. Çalışacak, çalışacak, çalışacak. Dürüst olacak. Yalandan kaçacak. Her zaman iyi yapmaya çalışacak. Ümidini hiç kesmeyecek. Sonuçta mutlaka başarı vardır. Cenab-ı Allah her isteyene her istediğini veriyor.

“İŞİN SIRRI, YAPTIĞIN ŞEYİ SEVMEKTEN GEÇER”

Turhan ALYAKUT: Güzel şeyler söylüyorsunuz Mesut bey ama günümüzde kimse akıllı telefonundan uzak kalmak istemiyor. Özellikle gençlere bir şey söylenemiyor. Makine başında o telefonla ilgilenirlerse kendi hayatlarını da işverenin hayatını da riske atarlar. Bunu gençlere anlatamıyoruz galiba…

Mesut SÖYLET: Bunu anlayan gençler çıkacaktır inşallah. Anlayanlar, anladıklarının mükafatını alacaklar. Her alanda işi sevmek, dürüst çalışmak, sözünde durmak, kendini sevdirmek, işini takip etmek, çalışmak çok önemli.

“KARAR ALICILAR, İYİ KARAR ALAMIYOR”

Turhan ALYAKUT: Katma değeri yüksek üretim yapıyorsunuz. Peki, bu konuyla ilgili devletin yeterince desteğini görüyor musunuz? Neler eksik, neler yapılması gerekiyor?

Mesut SÖYLET: Bu çok derin bir konu. Burada tabi bizim isteklerimiz olabilir. Herkesin kendi isteği kendine göre haklıdır. Bizim düşünemediğimiz noktaları devlet bürokrasisi düşünmeli. Ona göre herkesi memnun edecek bir takım şeyler uygulamaya koymalı ama maalesef bu konuda karar alıcılar iyi karar alamıyorlar. Meseleleri iyi öğrenmiyorlar. Biz geçen sene çok kötü bir şey yaşadık. Bize Tül Üretenleri Koruma Kanunundan dolayı gümrükte bir kanunu uyguladılar. 850 bin TL ceza yazdılar. Demin söylemeyi unuttum, biz üretmezsek ithal ediliyor. Bütün üretimimiz ithalatı ikame ediyor. Ben bu konuda gurur duyuyorum, çok memnun oluyorum ama devlet aynı şeyi yapmıyor.

“BİRİNİ KORUYACAĞIM DERKEN BİRİNİN KAFASINI KIRIYOR”

Ben Kromsan'ı, Şişecam'ı döviz kaybından kurtarayım, burada yapayım diye yurtdışından bir mal getiriyorum. O malımı benim Tül Üretenleri Koruma Kanununa sokuyor. Yanlış beyan yapıldı diye Atatürk Havalimanı'ndaki gümrük memuru 850 bin TL ceza kesti. İnanılacak gibi değil. Kimseye anlatamadık. Uzlaşmayla falan bunun 350 bin TL'sini ödeyerek işi düzelttik. İsyan ettim. Yapmayacağım bundan sonra, devlet kimden alırsa alsın dedim. Çünkü biz yapmadığımız zaman mecburen dışardan alıyoruz dahası takip ediyorlar bu işi, Türkiye'de 10 liraysa 50 liraya satıyorlar. Bu işlerin çok bilinçli bir şekilde yapılması gerekiyor. Birini koruyacağım derken birinin kafasını kırıyor. İnşallah olur zamanla ne diyeyim. Ümitsiz olmamalıyız ama şu anda korunmuyoruz.

“MİLLİ EKONOMİYE CİDDİ BİR KATKI SAĞLIYORUZ”

Biz tamamen kendi çabamız, bilgimiz, inisiyatifimizle hareket ederek elimizden gelenle bu duruma geldik. Ben 25 senedir Türkiye şeker fabrikalarına mal veriyorum. Biz vermeden evvel Türkiye şeker fabrikaları size çok global bir rakam söyleyeyim senede 1 milyon dolarlık Fransa'dan mal alıyorsa biz bu işe girdiğimiz zaman şimdi bu düştü 100 bin dolara. Milli ekonomiye böyle bir katkımız var. Ama hala daha dışarıya teklif verildiği zaman korunmuş olmuyorsunuz. Kardeşim bize bu kadar sene faydan oldu demiyor yine Çin'den, Hindistan'dan gelen mala sipariş veriyor. İnanılır gibi değil.

“BAKANLARIN DAHİ AŞAMADIĞI YERLER VAR”

Turhan ALYAKUT: Mensubu olduğunuz Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği'nde yönetimdesiniz. Bu tür sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte belki proje geliştirilip yetkililere bu konuda bir yönlendirme ya da yasa çıkması açısından bir katkı oluşturulabilir diye düşünüyorum.

Mesut SÖYLET: Çok uğraşmak lazım. Bizi ziyarete gelen konuyla ilgili bakan, milletvekili, müsteşar vb. hepsine sıkıntılarımızı anlatıyoruz. Bazen çözebiliyorlar ama bazen kimseye laf anlatamıyorlar. Bürokrasinin içinde çok katı katmanlar var. Bakan da aşamıyor. Bu işleri çok iyi bilen ekipler lazım. Bize gelip soracak uygulamayı ona göre yapacak. Hükümetler zannediyorum içlerinde bulundukları siyasi atmosfer, memleketimizin içinde bulunduğu durum nedeniyle bu işlere pek eğilmiyorlar. Başka işlerle meşgul oluyorlar. Öyle görüyorum. Sıra gelmiyor ama gelmesi lazım. Ekonomi en önemli şey. Ekonomi bozuk olursa hiçbir şey olmaz. Napolyon ne demiş; para, para, para.

“OĞLUMA MÜTEŞEKKİRİM”

Turhan ALYAKUT: Karınca Filtre'de hala aktif olarak çalışıyorsunuz ama bir taraftan da artık yeni nesle görevi devrediyorsunuz. Bu yeni nesil dediğimiz sizin kendi çocuklarınız, akrabalarınız mı? Kendileri bu işe gönüllü mü oldular yoksa o işin içinde doğup başka bir iş yapamayacaklardı da o yüzden mi devam ediyorlar? Mecburiyetten mi, severek mi?

Mesut SÖYLET: Valla ilkten mecburiyetten yaptı. Şöyle ki oğlum devam ediyor benimle, diğer iki ortağımla beraber. Ben oğluma bir gün yoruldum, gel buraya devam et dedim. Kendisi elektronik mühendisi. Göz ameliyatı malzemesi, reklam malzemeleri satan ve Amerika'daki en ünlü lazer makinesini Türkiye'ye getirip satan bir şirketi var. Hala devam ediyor. Bir tek ben buraya geldiğim için uğraşamam diyerek göz ameliyatı malzemesi işini devretti. Beni kırmadı. O mecburiyeti o anda hissetti ama şimdi herhalde keyif alarak yapıyordur. Aşağı yukarı 15 sene falan oldu. Ben kendisine müteşekkirim beni kırmadığı için. Lisan sıkıntımızı oğlum Hakan çözüyor. Bütün yurtdışı temasları onda. Öyle bir elemana zaten şirket olarak ihtiyacımız vardı. Benim ona devretmem bu anlamda da isabet oldu.

“ÖZEL İMALAT YAPTIĞIMIZ İÇİN BÜTÜN İŞLERLE TEK TEK İLGİLENMEMİZ GEREKİYOR”

Turhan ALYAKUT: Türkiye'de bu tür çok ortaklı şirketlere baktığımız zaman istatistikler bize 40 yılın ardından orada bir sendeleme olduğunu gösteriyor. Profesyonel yönetim gerekiyor. Sizin Karınca Filtre olarak ilerisi için bir planınız, projeniz var mı?

Mesut SÖYLET: Planımız olmaz, olması da mümkün değil çünkü özel imalat yapıyoruz. Konfeksiyon fabrikasıyla, terzi gibi. Terziyi ne kadar profesyonel yönetebilirsin ama konfeksiyon fabrikasını profesyonelleştirebilirsin. Bizde mümkün değil bilhassa bütün işle tek tek ilgilenmek gerekiyor. Yani ortakların bir tanesi işletmeden çıkmayacak. Başka çaresi yok. Zamanında ben yapıyordum bunu. ‘Sen yaşlandın, biraz dinlen” dediler. Yaş olarak en küçük ortağımız Sebahattin bey üstlendi bu işleri. İlkten benim hoşuma gitti ama sonradan ben bir işe yaramaz hale geldim.

“ÜLKEMİZE DÖVİZ KAZANDIRIYORUZ”

Turhan ALYAKUT: Sizin ilave etmek istediğiniz şeyler var mı?

Mesut SÖYLET: İnsanın kendi kendini methetmesi doğru değil ama biz burada ülkemize döviz kazandırıyoruz, kazancımızı kuruşuna kadar vergilendiriyoruz, çalışanlarımızın hakkına ve çevremize çok dikkat ediyoruz.  

“BU FIRSATI VERDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Turhan ALYAKUT: Geldiğiniz ve sektörünüzle ilgili paylaştığınız önemli bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Mesut SÖYLET: Ben Küpe FM camiasına bana bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum. İleriki zamanlarda tekrar görüşmek dileğiyle…


Haber Merkezi

 

YORUM YAP