Söylet: Silivri’de mutluyuz

Söylet: Silivri’de mutluyuz

05.03.2020 10:43:21

İş Dünyası'na konuk olarak önemli mesajlar veren Karınca Filtre Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Söylet, “Toplumdaki bütün çocukların en iyi şekilde yetişmesi, geleceğimizin sigortası” derken, “İnsan sevdiği işte başarılı olur”un altını çizdi ve Silivri'de olmaktan duydukları mutluluğu paylaştı.

Silivri SİAD ve Küpe FM'in işbirliğinde hazırlanan, Turhan Alyakut tarafından sunulan “ İş Dünyası” programının bu haftaki konuğu Karınca Filtre Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Söylet oldu. Teknik tekstilin filtre alanında Avrupa'da belirli bir yeri olan Karınca Filtre'nin kuruluşunu, firmanın bu günlere gelişini, ürettiği ürünleri anlatan Söylet, gençlere eğitim ve kariyerle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu, yerli üretime önem verilmesi gerektiğini savundu. Söylet, Silivri'nin gelişmesi ile ilgili temennilerde bulunurken, tüm çocuklara iyi bir eğitim ve fırsat eşitliğinin sağlanmasının önemine dikkat çekti.
Söylet, İdlib'teki şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar diledi, “Bahar Kalkanı Harekatına katılan ordumuzu rabbim muzaffer eylesin, Mehmetçiklerimizi korusun” dedi. Silivri SİAD ve Küpe FM işbirliğinde hazırlanan, adı her ne kadar İş Dünyası olsa da bir sosyal sorumluluk olarak görüyorum. Programın gerçekleştirilmesinde emekleri olan Küpe FM ailesini temsilen siz ve Dilek Sırdaş, SİAD Başkanımız Hakan Kocabaş'la birlikte, yayınları haberleştiren Hürhaber'e, evlerinde, iş yerlerinde, araçlarında bizleri dinleyen herkese teşekkür ederim.”

SÖYLET: AVRUPA'DA BELİRLİ BİR YERİ OLAN İŞLETMEYİZ
Turhan Alyakut, zarif düşüncelerinden dolayı Hakan Söylet'e teşekkür etti. Sohbet şu şekilde gelişti;
Turhan ALYAKUT: Çok güzel ve özel bir iş yapıyorsunuz. Bunu fabrikanızı ziyaret ettiğimizde daha iyi anladık.
Hakan SÖYLET: Nezaketinize teşekkür ederim. Biz özel bir iş yapıyoruz. Türkiye'de çok yaygın olmayan, teknik tekstilin filtre alanında Avrupa'da belirli bir yeri olan işletmeyiz.

Turhan ALYAKUT: Balkanlarda bir örneği yok, Türkiye'de tek. Dolayısıyla yaptığınız işi daha özel kılıyor. Malum şu anda dünyanın konusu Korona virüsü. Çok fazla ülkeye sıçramış durumda. Bu virüs şunu hatırlatıyor; Çin üretim sektöründe dünyada bir numara, siz de “tek el” gibisiniz. Bunun riskleri oluyor mu? Çin'de şu anda yaşananlar bize bunu anımsatmalı mı? Çok önemli bir lokasyonda üretim yapıyorsunuz.
Hakan SÖYLET: Ölçek olarak tek sayılabilecek bir üretim firmasıyız, ancak ürettiğimiz ürünlerin hepsini olmasa da parça parça üreten, daha ağırlıklı kumaşını Çin'den tedarik ederek burada konfeksiyonunu yapan firmalar da var. Böyle baktığımız zaman bize bir şey olursa Türkiye'de sıkıntı olmaz. Hem bize hem Çin'den tedarik kesilirse Türkiye'nin yönünü Avrupa'ya dönmesi lazım. Orada da birçok üreticiye biz tedarikçilik yapıyoruz. Fason olarak onların üretimlerini yapıyoruz. Sıkıntılı durum oluşabilir.

“İŞE BÜYÜK TECRÜBE VE BİLGİ BİRİKİMİYLE BAŞLANDI”
Turhan ALYAKUT: Firmanın gelişimi nasıl oldu? Tam olarak ne tür ürünler üretiyorsunuz?
Hakan SÖYLET: Karınca Filtre üç ortaklı bir yapı. Babam Mesut Söylet, Ali Osman Taşdemir ve Sebahattin Mutu'yla birlikte iki ortağı daha var. Ortaklarımızın geçmişinde teknik tekstil alanında çeşitli tecrübeler var ve bu tecrübelerini Karınca Filtre'de buluşturdular. Dönem dönem profesyonel hayatta mesai yapmış insanlar zaten, o nedenle firmamızın kuruluşu ve gelişmesi biraz hızlı oldu. İşe büyük tecrübe ve bilgi birikimiyle başlandı. Önce küçük bir atölyede sınırlı çapta imalat yaparken hem Pazar bilgisi hem teknik bilgi, müşteriyle diyalog ve sunulan kalite nedeniyle hızlı bir gelişim sürecine girerek kendi makine parkını oluşturup bugün neredeyse bütün işlemlerin tamamını kendi bünyesinde gerçekleştiren bir filtre ve teknik tekstil fabrikası haline geldi. Filtrenin dışında teknik tekstil olarak başka alanlara da hizmet veriyoruz. Keçe, bant gibi epey geniş ürün yelpazemiz var.

“EĞİTİMİMİ SEVDİĞİM MESLEĞE GÖRE PLANLAMIŞTIM”
Turhan ALYAKUT: Aldığınız eğitim şu anda yaptığınız işte gözükmüyor.
Hakan SÖYLET: O zaman Karınca Filtre ortada olmadığı için ben eğitim planlamamda hoşuma giden, sevdiğim mesleğe kendimi adadım. Elektronik Mühendisiyim. Mesleki ve Teknik Lisede Elektronik okudum. Eğitimimi sevdiğim mesleğe göre planlamıştım. Bir dönem de çalıştım. Belli bir seneden sonra devir teslim gereği duyuldu ve babam sorumluluklarını bana devretti. Ben de diğer sektörlerde farklı alanlar da olsa hem teknik, hem dış ticaret tecrübemle birlikte işletmeye katkıda bulunduğuma inanıyorum.

“BİLGİ BİRİKİMİM
KATKI SAĞLIYOR”
Turhan ALYAKUT: İnsanın teknik bilgisinin olması, yönetim kademesinde kararlar alınırken fark yaratıyor mu?
Hakan SÖYLET: Özellikle biz Elektronik Mühendisleri, daha ağır bir matematik eğitimi alıyoruz. Hesap ve planlama yaparken bana çok büyük faydasının olduğuna inanıyorum. Ayrıca biz yüksek teknolojiyi kullanarak üretim yapan bir tesisiz. Hem tesisteki makinelerin seçimi, hem işletilmesi, bakımlarının yapılması ve gerektiğinde yenilenmesi için verilecek kararlarda bilgi birikimim katkı sağlıyor.

“MESUT SÖYLET, HER BAKIMIYLA ÖRNEK BİR İNSAN VE BABA”
Turhan ALYAKUT: İkinci kuşak olarak bu işi devam ettiriyorsunuz. Mesut bey size fikir veriyordur.
Hakan SÖYLET: Tabi ki, her zaman kendisinin bilgi ve tecrübelerinden faydalanıyoruz. Özellikle üretim konusundaki birikimi Türkiye'de tek diyebiliriz. Ayrıca insanı yaklaşımı, kültürü, her bakımıyla örnek bir insan ve baba. Mesut beyin oğlu olmaktan çok mutluyum.

“ORTAKLIK KURULUMUNDA ORTAK DEĞERLERİMİZ DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULDU”
Turhan ALYAKUT: Biz de kendisini tanımaktan dolayı çok mutluyuz. Sevgilerimizi iletiyoruz. Sektörde çok sevilen, sayılan, duayen isimlerden biri. İlk kuşağın yaşadığı zorluklar kuşkusuz daha farklı oluyor. Üç ortaklı, aile bağların da kuvvetli olduğu bir şirketsiniz. Şirket yönetimine gelen ortaklar, aileye mi uyum sağlıyor, yoksa aile mi ortaklık yapısına uyum sağlıyor?
Hakan SÖYLET: Şöyle bir şansımız var, ortaklar daha önce mesai arkadaşları oldukları için birbirlerinin karakterlerini, yapılarını, kültürlerini biliyorlar. Ortaklık kurulumunda bu değerlerin ortak olması da göz önünde bulundurularak başlandı. Bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Ortaklarımız benim ağabeylerim, ben de onların kardeşiyim.

Turhan ALYAKUT: Aileler de birbirleriyle görüşüyor mu?
Hakan SÖYLET: İstanbul çok büyük bir şehir. Herkesin oturduğu yer farklı olduğu için mesafeler uzun, ama yazları üç ay boyunca yan yana oturuyoruz. Özel günlerde bir araya gelip ailecek görüştüğümüz zamanlar da oluyor. Kendi çocuklarımla bile bazen görüşemiyorum.

“İNSAN SEVDİĞİ İŞTE BAŞARILI OLUR”
Turhan ALYAKUT: Allah bağışlasın, biri 21, biri 24 yaşında iki çocuğunuz var. Onların eğitim, gelecekle ilgili mesleki planları neler?
Hakan SÖYLET: İki oğlum var. Gençlere tavsiyem; sevdiğiniz işi yapın. Zorunlu olduğunuz veya önünüze konan bir işte yürümeye çalışmayın. Hem kendinizi geliştirin, hem mümkün mertebe o iş kolunda çalışın, çünkü insan sevdiği işte başarılı olur. Başarılı olan insanın da ekonomik kaygısı olmaz. Kimse yanlış anlamasın, bugün çöp toplayıcısının bile başarısı geri dönüşümcü. İyi bir badanacı bile randevu ile çalışıyor. Onun için gençler sevdikleri işe odaklanmalı. Çocuklarıma bu şansı tanıdığıma inanıyorum. Kendi ilgi alanlarına ve tarzlarına göre meslek seçmelerini tavsiye ettim. Büyük oğulum Endüstri Mühendisliği okudu. ERP üzerine eğitim gördü. Ona iş arıyoruz. Küçük oğlum da Mimarlık okuyor. Çok küçük yaştan beri Mimarlığa hevesi vardı. Hatta yakın arkadaşlarımdan biri, “Mimarlık okursan aç kalırsın” diyerek onu caydırmaya çalıştı. Baktım stres yaşadı, Endüstriyel Tasarım okuyayım derken aldım karşıma konuştum. İstediği mesleği okumasını, imkanlarım dahilinde kendisini destekleyeceğimi söyledim. “Beni emekli edin, bu işe siz devam edin” baskısı yapmadım, yapmayı da düşünmüyorum, çünkü her şeyin bir ömrünün olduğuna inanıyorum. Canlıların olduğu gibi ürünlerin, şirketlerin, kurumların da bir ömrü var. Siz ne kadar iyi yönetirseniz yönetin, ne kadar doğru kararlar alırsanız alın sektörler, ürünler değişebiliyor. Kullandığımız teknolojinin dışında başka bir teknoloji de çıkabilir. Onun için gençlerin donanımlı yetişmesi, “İsviçre çakısı” gibi her tarafa uyabilecek eğitim ve donanım edinmiş olması lazım. Sadece okuldaki derslere değil, çevrelerinde olup bitenlerle ilgilenmelerini, fuarlara katılmaları, Sanayi Odası'nın sempozyumlarını izlemelerini, eğitimlere katılmalarını ve CV'lerini doldurmalarını tavsiye ediyorum.

“TOPLUMDAKİ BÜTÜN ÇOCUKLARIN EN İYİ ŞEKİLDE YETİŞMESİ, GELECEĞİMİZİN SİGORTASI”
Turhan ALYAKUT: Çok değerli
bilgiler paylaştınız.
Hakan SÖYLET: Mutluluk paylaştıkça çoğalır. Komşum açken ben de uyuyamam. Komşumun çocuğu benim çocuğumla eğitimde fırsat eşitliğine sahip değilse benim çocuğum da ileride mutlu olamaz. Toplumdaki bütün çocuklar bizim. Hepsinin en iyi şekilde yetişmesi, geleceğimizin sigortası.

“FABRİKAMIZDA HEMEN HEMEN HER ŞEYİ GERİ DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”
Turhan ALYAKUT: Yaptığınız ürünler, çok çeşitli alanlarda kullanılıyor. Bir anlamda da çevreyi koruyan ürünler oluyor. Peki, fabrikanızın çevre ve sürdürülebilirlik politikasıyla ilgili neler söylersiniz?
Hakan SÖYLET: 1998 yılında faaliyete geçtik. Fabrikanın temelini atmadan önce çevremizi ağaçlandırdık. Şu anda bahçemizde 400'e yakın ağacımız var. Yaklaşık 100 tanesi meyve ağacı. Biz o ağaçlara ilaç bile atmıyoruz. Silivri'deki en kurtlu elma bizim ağaçlarımızda. Bahçemizde tavuklarımız, kazlarımız geziyor. Ayrıca Çevre Bakanlığının yaptığı denetimlerde çevreye etkimiz sıfır olduğu için, mühendisimiz olmasına rağmen çevre danışmanlık hizmeti bile almamız gerek görülmedi. Üretimimizin büyük bir kısmı çevreyi korumaya yönelik filtrasyon sistemlerinde kullanıldığı gibi kendi fabrikamızda da hemen hemen her şeyi geri dönüştürüyoruz. Kendi firelerimizin büyük bir kısmını içimizde değerlendiriyoruz. Değerlendireme- yeceklerimizi geri dönüşüm firmalarına veriyoruz. Gelen ambalajları bile koruyarak tekrar sevkiyatlarımızda kullanıyoruz. Çevreci bir firmayız, çevre sektöründe hizmet ederken de aksini yaparken zaten kendimizi inkar etmiş oluruz.

“BİZ SİLİVRİ'DE MUTLUYUZ”
Turhan ALYAKUT: Fabrikanızın Silivri'de yer almasını avantaj ve dezavantajları neler?
Hakan SÖYLET: İstanbul'a yakın olmanın avantajı var. Lojistik kanallarına ulaşım kolay. Dünyanın her tarafına sevkiyat yapmak kolay. Silivri'de mutluyuz. Silivri ile ilgili bağlantılarım 1970'lerin başlarına gider. Beyciler İlköğretim Okulundan mezunum. Babam oradaki bir işletmede görev aldı. Kendimizi Silivrili olarak görüyoruz. İş dünyası olarak genel anlamda baktığımızda kalifiye işçiye ulaşmak konusunda bir sıkıntı var. Ülke genelinden Silivri'de kalifiye işsizlik oranı çok düşük. Eleman temini konusunda genel anlamda sıkıntı var. Bu bize çok az yansıyor, çünkü biz çalışanlarımızı aile gibi görürüz. O nedenle eleman sirkülasyonumuz çok az.

“MUTLULUK, NE PARAYLA, NE AKADEMİK KARİYERLE…”
Mutluluk, akademik kariyerle gelmiyor. Çok iyi eğitim almış arkadaşları, çeşitli nedenlerle işsizken, çıraklıktan yetişmiş ve uzmanlaşmış arkadaşlarım ise çok daha keyifli bir yaşam sürüyor yani mutluluk ne parayla ne akademik kariyerle…
Üzüldüğüm bir nokta var; insanları ekonomik durumları ve akademik kariyerlerine göre sınıflandırıyoruz. Bunu yapmamamız lazım. Bunun yapılmadığı ülkelerde insanlar daha mutlu.

“YERLİ ÜRETİME ÖNEM VERMELİYİZ”
Bir de yerli üretime önem vermemiz lazım. Kendi üretimimizi destekledikçe istihdam alanları, kaliteli iş gücüne talep ve ücret artacak.

“ELEKTRİK SORUNU BİRAZ DA BİZDEN KAYNAKLI”
Turhan ALYAKUT:
İşletmelerde elektrik sorunu yaşanıyor. Devam ediyor mu?
Hakan SÖYLET: Bir dönem elektrik sorunu yaşadık. Aslında biraz da bizlerden kaynaklı. Planlı bir sanayi yerleşimi yapılmadı. Herkes kendi gücünün yettiği arsayı aldı ve orada bir işletme yaptı. Otomatikman herkese her hizmeti götürmek mümkün olmuyor. Biz de elektriğin kapasitesiyle ilgili sorunlar yaşadık. Bölgemizdeki gelişme devam ettiği için biraz daha şanslıyız. Taşın altına kendi elimizi de koyarak kablolama, trafolamaya girerek sorunumuzu hallettik. Tabi bu doğru olan yöntem değil. İnşallah diğer işletmeler zaman içerisinde daha iyi bir konuma gelir.

“TEKNOLOJİYİ KULLANMAZSANIZ, KURBANI OLURSUNUZ”
Turhan ALYAKUT: Karınca Filtre'nin gelecekteki yatırıp planları neler?
Hakan SÖYLET: Teknolojiyi kullanmazsanız, kurbanı olursunuz. Kullanmak lazım. Güncel gelişmeleri takip edip yatırım planlarımızı ona göre yapıyoruz. Kimsenin yapmadığı ne var? İhtiyaç nerede var? Nerede artacak? Nerede dışa bağımlıyız? Bunları inceleyerek yatırımlarımıza yön veriyoruz.

“SİLİVRİ'NİN GELİŞMESİ VE TÜM ÇOCUKLARA İYİ BİR EĞİTİM VE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANMASI ÇOK ÖNEMLİ”
Turhan ALYAKUT: Son olarak
ne söylemek istersiniz?
Hakan SÖYLET: ‘Memleket doğduğun değil, doyduğun yer' derler. Geleceğimi de Silivri'de gördüğüm için her alanda gelişip güzelleşmesi, tüm çocuklarımıza iyi bir eğitim ve fırsat eşitliği sağlanması çok önemli. Bu yönde çabayı hem üyesi olduğum sivil toplum örgütlerinde, hem şahsen elimden geldiğince yapıyor, yapanlara da şükranlarımı sunuyorum.
Renginar SALİ

YORUM YAP