Ahmet Maşalacı'ya katılıyorum… Süleyman Soylu, Referandumda Evet çıkarsa Başkan Yardımcısı, Hayır çıkarsa geleceğin Başbakanı…
Etkileyici bir siyasetçi profili var; bunu kabul ederek söze başlayalım… Öyle olmasa o kadar lafının üstüne Tayyip Erdoğan kendisini AK Parti'ye davet etmez, üstüne üstük bir de Genel Başkan Yardımcısı yapmazdı. Ama şu da bir gerçek ki Soylu'nun yıldızı 15 Temmuz'dan sonra bir başka parladı.
Silivri'de kendisini karşılayan kalabalığın %30'u emniyet güçleriyse, bir o kadarlık oranda eski Demokrat Partililer, DYP'liler alandaydı… Kamu kurum temsilcileri, İSKİ, İGDAŞ, İSPARK, öğrencileri de kattığınızda 20 bin üyesi olan partiden daha iyi bir performans beklentisini kayda geçelim. Partililerin ne denli yoğun ve yorucu bir süreçten geçtiğini göz ardı etmiyorum tabi ki… Neyse nicelik değil konumuz, nitelik…
Mitingin açılış konuşmasını yapan AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, Soylu'nun karizması altında biraz ezildi; kim olsa aynı şeyi yaşardı. Bunun yanı sıra Bakan'ın arkasına omuz omuza dizilen parti büyüklerinin presini de Kutlu üzerinde ziyadesiyle hissettiğini yansıttı. Ve tabi ki omuzlarındaki referandum yükü 500 metre öteden bile fark ediliyor. Yük taşımak neyse de, taşıdığınız ağırlığı hissettirmemek zor zanaat. Kutlu da öğreniyor giydiği ateşten gömleğin içinde yanmamayı maşallah…
Soylu'nun konuşmasında özellikle terörle mücadeleye değindiği kısım çok etkileyiciydi… “13 yaşındaki kızları ailesinden kopartıp bir daha dağa çıkartırsa İçişleri Bakanlığı bana haram olsun” sözünü yazın bir kenara… Allah korusun, inşallah bu ve benzeri olaylar hiç yaşanmasın Soylu'ya da İçişleri Bakanlığı ömrünce helali, hoş olsun…
Bir taraftan Soylu'yu dinliyorum diğer yandan da aklımda deli sorular; ‘Başbakan olursa, İçişleri Bakanlığındaki gibi etkin bir siyaset ve devlet adamlığı sergilemek zorunda hissetmez mi kendini' diye bir parça ikileme düşmedim değil. Azmini kendini ispat etme gayretine bağlarsak, başardığını hissettiği anda rahatlar, rehavete kapılır mı?
Silivri'ye aşina bir siyasetçi, gelişi Evet cephesine dışardan ne kazandırır tartışılır, ama muhakkak etkisi olur da taban üzerinde kenetleme sonucu doğurduğunu kesin olarak söylemek mümkün.
Ve Soylu'nun Silivri ziyaretinden gözüme takılanlar, kulağıma ilişenler:
*Çarşının kilitlenmesine tepki vardı, özellikle esnaflardan, halktan… “Biz eskiden Bakanlar gelince yanlarına gider ikramlarda bulunurduk, hoş geldiniz derdik bu güvenlik, bu kadar tedbir neyin nesi?”
*Metin Karakaş'ın sağına İlçe Başkanını, soluna Gençlik Kolları Başkanını alması ilginç bir resimdi.
*Özçekim çılgınlığı…
*Soylu'nun halka sıcak yaklaşımı…
Ve başladığımız manada bitirelim… İçimden geçen; Referandumdan Hayır çıksın da Süleyman Soylu'nun Başbakanlığını görelim hayırlısıyla : )
sevginar hanım selamlar iyi çalısmalar..Ahmet Maşalacı'ya katılıyorum… Süleyman Soylu, Referandumda Evet çıkarsa Başkan Yardımcısı, Hayır çıkarsa geleceğin Başbakanı…Bende size 17 nisadan itibaren hic bir parti için hic bir şey eskisi gibi olmayacak ve ak partinin içinden yeni yepyeni bir parti cıkacak diyorumDiger taraftanda asıl onemli olan bu secim türkiyede gelecek secimlerde sosyal medyanın öneminin ne kadar degerli oldugunu siyasetcilerin anlamasına sebep olacak sosyal medya ile yapılan mitingleri 100 binler izliyor AyrıcaBugune kadar ahmet masalacı nın hangi tahmini tuttu ki... :))))