Sözler kadar etkili sessizlik

Silivri Belediye Meclisi'nde bir yıllık faaliyet raporu tartışmaları, sadece açıklanan verilerle değil, açıklanmayan niyetlerle de gündeme oturdu. Açık eleştirilerin karşısına çıkan üstü kapalı yanıtlar, siyasetin asıl tonunu belirledi.
Cuma günü Silivri Belediye meclisinde yapılan kapsamlı faaliyet değerlendirmesi sonrasında yerel iktidarın bir yıllık faaliyet raporu muhalefetin itirazları sonucu oyçokluğu ile onaylandı.
Başkan Bora Balcıoğlu'nun sunduğu rapor (belki de benim gibi beklentisini düşük tutanlar için) hiç de fena değildi. Her kişi ve olayı sahip olunan şartlarda değerlendirmek adalet adına zorunluluktur. Adil olmadıktan sonra olduğunuz şeyler de anlamını yitirmeye başlar. Birinci yıl, ekonomik şartlar ve genel iktidarın kendisi gibi olmayan, düşünmeyenlere yönelik baskıcı tavrı göz önünde bulundurulduğunda durumumuzun şaşıracak bir tarafı kalmıyor. Belki bu kadarı değil ama siyaset ve ülke gelişmelerini okuyan herkesin bugün yaşadığımız bazı şeyleri bir yıl önceden öngörebilecekleri öngörmüştür. Seçimin hemen ardından açıklanan tasarruf tedbirleriyle birlikte hükümetin yerel yönetimlere destek konusundaki tutumu da netleşmiş oldu.
Siyasi olarak aynı ve farklı olanların desteklenip, kösteklendiği paradigmasından yola çıksak da İBB'de geçen dönem 13 olan CHP İlçe Belediyesi 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından iki katına, 26'ya çıktı. İBB hangi birine yetişsin. Onu da geçtik İBB'nin başı da beladan kurtulmadı ki bizimle nasıl ilgilensin. Bora Balcıoğlu'nu bugünkü konumuna büyük bir hizmet ve yatırım beklentisi taşımadığı konusunda bütün Silivri hemfikir sanıyorum. Muhalefet görevini yapmaya çalışıyor ama onların dışında Belediyemizin hizmet ve yatırım performansından en memnun olmayanlar Balcıoğlu'ndan kişisel, özel beklentileri karşılanmayan kişiler daha ziyade. Balcıoğlu'na oy veren önemli bir kesim genel iktidara ders vermek üzere oyunu kendisine verdi ve belediye iş ve işleyişi ile hiç alakası olmayan mecrasına geri çekildi.
MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın'ın, AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı da rapor değerlendirmesi konusunda harika birer iş çıkarmışlar. Ben Bora Balcıoğlu'nun yerinde olsam Silivri'deki iktidarımı uzatmak adına bu iki ismin eleştirilerini harfiyen takip eder, gerekeni yerine getiririm. Bununla da yetinmem belli aralıklarla senede bir faaliyet raporunu beklemeden, belediye yönetim ve uygulamaları ile ilgili eksiklikler üzerine istişare etmekten gocunmam. Tam da slogan olarak ifade ettiği ama uygulamada aksini yaptığı üzere.
Balcıoğlu'nun bu dönemki şansı başarısızlığı üzerinden yükselmeyi hedeflemeye tenezzül etmeyecek muhalefet figürleri ile siyasi rekabet içinde olması. Diğer partiler de kendi partisi içindeki en yakın rakibi de Balcıoğlu'nun başarısızlığından medet umacak tıynetsiz kişiler değil.
Yazıcı da Aşkın da grupları adına yaptıkları konuşmalarda çok açık ve net duruşlarını, görüşlerini ortaya koydu. Onlara nazaran cevap bölümünde Bora Balcıoğlu'nun daha kapalı kutu ve imalar ile dolu yanıtına birlikte bir göz atalım mı?
“BİZ HİZMETE DEVAM EDİYORUZ, SİZ GEÇMİŞE TAKILDINIZ” MESAJI
Balcıoğlu'nun konuşmasında çok net bir şekilde, muhalefeti geçmişin yöntemlerine saplanıp kalmakla suçladığını görüyoruz. “Sosyal deney yapmaya devam ediyorsunuz” ve “Mevcudiyetiniz ortada” gibi ifadeler, hem muhalefeti hafife alıyor hem de halkın onlara olan güveninin azaldığını ima ediyor. Bu, "Artık eski yöntemler işlemiyor, halk bizde umudu buldu" mesajı.
“DEVLET ADABI BİZDE VAR” VURGUSU
“Devlette devamlılık esastır” vurgusu, yalnızca teknik bir ifade değil; aynı zamanda, muhalefetin başlattığı bir şey varsa dahi "bizim sahip çıkmamız, sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz" üzerinden bir meşruiyet zemini oluşturuyor. Bu, kendi yönetimini “devlet terbiyesi almış kadrolar” üzerinden tanımlayarak muhalefete üstü kapalı bir “siz öyle değilsiniz” mesajı veriyor.
“BİZ KİMSENİN YAPTIKLARINI YIKMIYORUZ, ÜSTÜNE KOYUYORUZ”
Bu söylemde hem bir savunma hem de halk nezdinde güven tazeleme amacı var. Özellikle, geçmiş dönemlerde başlatılan projelerin tamamlandığını söylemesi, seçmene “istikrarı biz sağlıyoruz” algısı yaratma hedefi taşıyor. Aynı zamanda muhalefetin "yaptığınız bizim projemizdi" söylemini itibarsızlaştırmaya çalışıyor.
“İSRAF VE POPÜLİZME KARŞIYIZ” İDDİASI
Konuşmada sık sık halkın vergilerinden, kamu kaynaklarının doğru kullanılmasından, “israfa karşı durduklarından” bahsediyor. Bu, özellikle AK Parti'nin klasik hizmet belediyeciliği retoriğini tersine çevirmeye yönelik bir hamle. “Halkın parası” vurgusu ile sosyal demokrat belediyeciliğin şeffaflık ve halkçı anlayışını öne çıkarıyor.
“HALKIN UMUDU BİZİZ” MESAJIYLA MORALE VE SEÇİM STRATEJİSİNE GÖNDERME
“Sokakta, pazarda halk bizi umut olarak görüyor” gibi ifadelerle doğrudan bir siyasi motivasyon da var. Bu, muhalefete gözdağı vermekle birlikte, seçmene “biz buradayız ve güçlüyüz” mesajı gönderiyor. Özellikle “bir yıl geçti, dört yıl daha buradayız” sözleri, seçimi kazandıklarını sindiremeyen muhalefete yönelik bir meydan okuma içeriyor.
"KALBİMİZ TEMİZ, NİYETİMİZ HALKA HİZMET" TONU
Bu tür cümleler, konuşmanın duygusal tonunu artırıyor. Balcıoğlu burada yalnızca bir başkan gibi değil, “dava insanı” gibi konuşuyor. Kalp temizliği, güzel söz, inat etmemek gibi kavramlarla kendi tarafına ahlaki üstünlük atfediyor. Bu da özellikle yerel halkla duygusal bağ kurmak adına güçlü bir taktik.
“MUHALEFETİN YERİ YOK SAYILMIYOR, AMA DEĞERLENDİRİLMİYOR” TAVRI
Muhalefetin eleştirilerine teşekkür ederek başlıyor ama ardından bu eleştirileri ya “tekrara düşen, boş algılar” ya da “soruları cevapsız kalmamış ama dinlenmemiş” gibi çerçevelerle değersizleştiriyor. Yani görünürde demokratik bir tavır, altında ise net bir dışlama ve küçümseme var.
SONUÇ
Bora Balcıoğlu'nun konuşması, teknik bir faaliyet raporu savunmasından çok, bir siyasi pozisyon alma konuşması. Sözlü satırlarında “yönetim devam ediyor, kararlı ve halkla iç içe” mesajı verirken, satır aralarında “muhalefet etkisiz, söylemleri boş, halk bizden yana ve biz bunun farkındayız” vurgusu var. Bir yıllık faaliyet raporu, yerel siyasi iklimin öngörüleriyle uyumlu biçimde gerçekleşti. Hizmet üretimi kadar algı yönetiminin de önem kazandığı bu süreçte, Balcıoğlu'nun satır aralarına gizlediği mesajlar kadar, muhalefetin net söylemleri de önümüzdeki sürecin şekillenmesinde belirleyici olacak gibi görünüyor.

YORUM YAP