Kimse kendini kandırmasın lütfen. Çatalca maçında sahnelenen oyun beni tatmin etmedi. Doksan dakika boyunca iki pozisyonun haricinde pozisyonumuz yoktu.
Silivrispor'da doksan dakika boyunca maçta kimin oyuna girip kimin çıkacağı belli. Her şey belli oyuncu değişikliklerinden tutun da çıkanların yerine gireceklerin hepsi belli, bununla birlikte oyun anlayışımız ve sistemimiz de belli...
Ligi başında oyuncuların birbirine alışma dönemi bilinen ve beklenilen bir durumdur. Ayrıca ligde geçilen haftaların ardından yine oyuncularda bir duraklama dönemi olur. Şimdiler de ise bir duraklama dönemine giriyoruz gibi bir hava sezinliyorum. İşte bu sorunu geniş kadromuzla çözmemiz gerekliliği ön plana çıkar. Bu haftaya kadar takım kapasitesini gösterdi. Ortaya koyduğumuz oyun ve oyuncuların sahnelediği performans bizim ne denli güçlü bir takım olduğumuzu ortaya koymaktadır. Bu saatten sonra teknik kadronun hamleleri bizi sonuca götürecektir.
Çatalca maçında sıkışan bir oyun vardı. Doksan dakika boyunca bu sıkışan oyunu çözemedik. Oyun ortada sıkıştı ve bizde bu kör düğümü çözemedik.
Çatalca bize nazaran iyi bir takım değildi. Sadece bol bol koşan basan ama bireysel işi bitirecek oyuncuları yoktu sahada. Kadir Akbulut hocamı takdir ederim bana göre en zor deplasmanından en iyi puanını çıkardı. Bizi iyi analiz etmiş ve çözmüş. Hangi dakikada hangi oyuncunun çıkacağını ve yerine kimin gireceğini iyi çözmüş ve etkili oyuncularımızı kilitleyerek etkisizleştirmesini de bilmiş. İsmail ve Adem Çalık doksan dakika markajdaydı, orta alanda Sercan ve Güney'de markajdaydı. Defansımız ise geçit vermedi, kalecimize ise söz söyleyemem son zamanların en iyi kalecisine sahibiz.
Silivrispor sağ bek Oğuz. Sol bek Vahit, çift stoper Güray ve Fuat, çift ön liberoda Sercan ve Güney, sağ ön Fatih, sol ön Fahri Eren, forvet arkası Adem Çalık ve önde de İsmail Düzgün ile oyuna başladık. İlk yarıda İsmail'in yüzde yüz kaçırdığı bir pozisyon vardı. Burada İsmail bekleyip sol ayağında acele etmeyip sağ ayağına alsa daha rahat edip belki de golü bulabilirdik. Bu pozisyonda çok acele etti. İlk yarıda bir tek bu pozisyon vardı.
Silivrispor ikinci yarıya biraz daha önde basarak başladı. Bununla birlikte Çatalca takımı da oyunu geride kabul edip kontra ataklarla sonuca gitmek istedi. Bu da Kadir hocamın standart oyun anlayışına bire bir uyan anlayıştır. Çatalca zaman zaman etkili de oldu diyebilirim lakin öyle çok bariz net bir pozisyon da üretemediler. Bir pozisyonda Oğuz Yavuz çizgide topu dışarı çıkarmasını bildi. Silivrispor ise ikinci yarıda Fatih Dilek ile kaçırdığı bir pozisyon vardı.
Görüyoruz ki Silivrispor'da hep aynı şeyler dakika 60'ta Eren çıkıyor, 85'te Adem Çalık çıkıyor, gerçi Çatalca maçında Adem çıkmadı oyundan ama galip olsaydık bu değişiklik gerçekleşecekti eminim. 79'da İbrahim Fatih çıkıyor, biz de her şey otomatiğe bağlanmış durumda. Kimin ne zaman çıkacağı, yerine kimin gireceği belli. İzlediğim hiçbir maçta ekstra bir şey görmedim. Çift santrafora dönemedik mesela. Orta sahayı ikileyip, çift santrafora dönüp forvet hücum hattını güçlendiremedik. Eren çıkıp yerine sağ bek giriyor ve sağ beki de sağ önde oynatıyoruz. Fatih Dilek sol öne koyuluyor. Maçta galip olsaydık kaçınılmaz olan Adem Çalık çıkıp yerine Bülent Demir girecekti. Zaman zaman Özgür Ergün da orta sahaya destek için ya da maçın durumuna göre sol kenar veya sol açıkta kullanılmak için oyuna girmekte. İlginç değişiklikler oluyor ama çoğu değişiklikte de maçın sonuç değişmiyor.
Benim anlamadığım elimizde Yusuf Atay diye bir oyuncu var. Bu oyuncunun maliyeti de bizim için hatırı sayılırdır. Böyle sıkışık oyunlarda maçın kilidini açacak kalitede bir oyuncuyu hala kazandıramadık takıma. Yusuf Atay'ın sorunu ne?
Büyük bütçeyle takıma dahil edilen bir oyuncunun bırakın sahaya girmesini kadroya girememesinin nedenlerinin sorulması gereklidir. Formda bir Yusuf Atay, Çatalca maçının kilidini çözebilirdi diye düşünüyorum. Takımda birçok genç oyuncu şans bulurken Yusuf Atay'ın şans bulmuyor olması sorgulanması gereklidir. Hazırlayamadı bizim teknik heyet bu oyuncuyu sezon başından beri.
İşte böyle sıkışan maçlarda bazen oyuncular sonucu değiştirme yolunda etkisiz olabilir ama teknik heyetin alacağı kararlar maçın sonucunu değiştirir. Bu beklenirdi. Çatalca maçı da böyle bir maçtı.
Oyuncu değişiklikleri sanki tutarsa tutar, tutmazsa tutmaz gibiydi. Gelinen noktada da tutmadı ve kendi sahamızda altın değerinde iki puan bıraktık. Sonuç olarak teknik heyetimiz Çatalca maçını çevirmek için hiçbir şey yapmadı. Yaptığımız tek şey şu 12 haftadır yapılanın aynısını yaptık, dün oyun sıkışmış ekstra bir şey yapmadık yani standardımızı bozmadık.
Kadir hoca bile orta sahaya öne dönük bir oyuncu olan 58 numaralı oyuncuyu aldı sahaya ve bu genç oyuncu 1997 doğumlu. Bakın bu oyuncuyu iyi takip edin, bir kenara not alın. Kadir hocam bile böyle genç bir oyuncuya güvenip maça alıyorsa bizlerin elimizdekini kullanamıyor olmamız düşündürücüdür. Yolladığımız Selim hoca bile bile maç içinde varyasyonlar deniyordu. Sonuç olarak Çatalca maçını beğenmedim. Keyif almadım maçın berabere biteceği çok netti.