Stres altında beslenme nasıl olmalı?

Stres altında beslenme nasıl olmalı?

20.04.2020 21:40:01

Silivri BelTV canlı yayınına ikinci defa konuk olan Diyetisyen Demet Gül, “Stresli Dönemde Beslenme” alışkanlıkları üzerine Silivrilileri bilgilendirdi.

Silivri Belediyesi, koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığı nedeniyle kültür, eğitim ve sosyal faaliyetleri canlı yayınlar ile sürdürmeye devam ediyor. Bu kapsamda vakitlerinin büyük bir bölümünü evlerinde geçiren ve beslenme alışkanlıkları değişen vatandaşlar için “Stresli dönemde beslenme” konulu bilgilendirme programı gerçekleştirildi. Silivri BelTV canlı yayınına ikinci defa konuk olan Diyetisyen Demet Gül, “Stres nedir ve metabolizmayı nasıl etkiler, yemek yeme isteği nasıl kontrol edilir?” temel soruları üzerinden önerilerde bulundu.

DİYETİSYEN GÜL: GÜNLÜK BESİN TÜKETİM KAYDI TUTUN

Bireylerin evde geçirdikleri süreçte kontrolsüz beslenmeye yöneldiğini, gazlı içecekler, aşırı çerez tüketimi ve paketli gıdalar tercih ettiklerini, hareketsizlik ile birleşince kilo alımının arttığını ifade ederek konuşmasına başlayan Diyetisyen Gül, şu noktalara değindi; “Koronavirüs salgını ile ilgili araştırmalarda obez bireylerin yoğun bakıma daha sık alındığı, olumsuz etkilendikleri ve tedavi sürecinin uzadığını gösteriyor. Bizler sağlıklı beslenerek metabolizmanızı yormadan, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmenizi istiyoruz. Stres bizim yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen bir durum. Stres seviyesi yükseldikçe ilerleyen dönemlerde hastalıklara neden olabiliyor. Stres bazılarında iştahı baskılarken mineral ve vitamin eksiklerinkileri yaşatıyor, bazılarında ise iştah açılarak yağlı gıdalara eğilimi arttırıyor. Reflü, mide yanması gibi belirtilen fazla yağlı yiyecek tüketiminin bir sonucu. Bu virüsle dünya olarak savaşıyoruz. Unutmayın bu bir evrensel stres bunu kontrol etmek bizim elimizde. Bu dönemin geçici olduğunu unutmayalım, stresimizi kontrol edelim, hareketimizi arttıralım. Sosyal medyada mutfakta geçen zamanın arttığını görüyoruz, bağışıklığımızın yüksek tutmaya çalıştığımız bu günlerde C vitamininden zengin beslenmeliyiz. (turunçgiller, kivi, ananas, brokoli, domates vb.) A vitamini ihtiyacımızı karşılayalım, yumurta ve domatesin psikolojiyi olumlu etkilediğini gösteren araştırmalar mevcut. Seretanın hormonunu arttıran, et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerine masalarımızda yer verelim. Bol salata ve sebze tüketin, balık değerli bir omega 3 kaynağı masalarımızda bulunsun. Su tüketimini arttırarak, stres yaratan tuz ve alkolden uzak duralım. Çay ve kahve tüketimini de sınırlandırmalısınız. Yanında bol bol su içmelisiniz. Yeme isteğinin duygusal mı fizyolojik mi olduğunu belirlemelisiniz. Buzdolabının başına geldiğinizde bir bardak su için. Sıkıntı kaynaklı bir yemekse farklı aktivitelere yönelmeyi deneyin. Ayaküstü atıştırmalıklardan uzak duralım, kaç porsiyon yediğimizi görelim kendimizi frenleyelim. Tatlı ihtiyacımızı bu dönemde kuru meyvelerden ve mevsim meyvelerinden karşılayalım. Bitter çikolataları tercih edebilirsiniz, kızartılmış tatlılardan uzak durun. Günlük besin tüketim kaydı tutun, neler yediğinizi not alın. Evde egzersiz yapalım, uykudan önce yemek yemeyelim.”

 

YORUM YAP