“Çin'de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna asılı testilerle dereden su taşırmış evine...
Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış... Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış. Ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve... Ama uzun bir yolu yürüyerek boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı, eve yarı dolu olarak varırmış...
İki sene her gün bu şekilde geçmiş... Adam her ki testiyi suyla doldururmuş, ama evine vardığında sadece 1,5 testi su getirirmiş...
Tabii ki kusursuz, çatlaksız, mükemmel testi çok gururlanıyormuş vazifesini mükemmel yaptığı için... Fakat çatlağı olan zavallı kusurlu testi çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş...
İki senenin sonunda, yapması lazım gelen görevi yapamadığı düşüncesiyle ırmak kenarında adama;
- Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular evine gidene kadar sızıp gidiyor, demiş.
Adam testiye;
-“Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok... Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını biliyordum... Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın... İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp, masamın üstünü masamı süsledim. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim” diye cevap vermiş.
Hikayeden alacağımız ders;
Her birimizin kendine has kusurları vardır... Hepimiz birer çatlak testiyiz aslında... Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklar hayatlarımızı ilginç yapan, mükafatlandıran, renklendiren özelliklerimizdir. Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin... Dışlarındaki kusurlara değil, içlerindeki güzelliklere bakıp, görün...”
***
Silivrispor'da bayrak değişimi yaşandı Pazar günü… Ümit Kalko Başkanlığında yeni yönetim hayırlı, uğurlu olsun. Hemen hemen herkesin istediği oldu gibi bir şey… Adeta freni patlamış bir kamyon son anda kazadan çevrildi. Şimdi aracın tamiratı gerektiği şekilde yapılarak yola devam etmenin planlaması gerçekleştirilmeli. Çaba da bu yönde olacak muhtemelen. Kimsenin yarar görmeyeceği çok sevimsiz şeyler olabilirdi, olmadan geçiş süreci sağlandı sanıyorum ama açıkçası mucizeler beklemiyorum…
Işıklar'ın söylediği gibi inşallah kulüp bundan sonra sportif başarılarıyla gündemde yer alma çizgisine oturtulup öyle kalır. O kadar güçlü egoların yan yana durmak zorunda bırakıldığı ortamda arıza çıkmayacağını Polyana'nın bile iddia edemez : ) İnsanların hayat serüveni mutlu olmak için değil artık en az hasarla zamanla yarışında galip gelmek üzerine oluşturulan yaşam felsefesine dayandırılıyor. Hayal dünyasında değil, gerçekleri idrak ederek yaşıyorsanız hele… Silivrispor için yakaladığı sportif başarıyı korumak ve istikrarlı şekilde yükseliş kaydetmesi öncelikli temennimiz. Silivrispor çatısı altına girenler halkın gönlüne girmeyi hedefliyorsa (ki bu kulübün öncelikli gündemi olarak muhakkak değerlendirilmeli) kapı eşiğine bırakmalı egolarını…
***
AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, Cumartesi günü il yönetimi, ilçe belediye başkanlarından oluşan 330 kişilik bir grupla Sur'daydı. ‘Türkiye'ye Sur'dan bakınca ne görünüyor?' diye sordum;
“Silivri'den bakınca ne görülüyorsa…” dedi ve ekledi: “Sur Diyarbakır'ın merkezi. Operasyonların olduğu yer hala güvenlik açısından kapalı; sivil giremiyor. Halk başbakan ve cumhurbaşkanına çok dua ediyor “Devlet bizi yalnız bırakmasın” diyor. Tabi o bölge turizm açısından gelişmiş bir yer. Esnaflar bu sebeplerden dolayı dertli biraz. Turizm açığını kapatmayı AK Parti teşkilatları sağlamaya çalışıyor. Her gün bir ilin teşkilatı kalabalık gelip hem iftar veriyor hem de esnaftan alışveriş yapıyor.”
Allah Türkiye Cumhuriyeti Devletine güç, kuvvet versin… Hiç sıkıntı yaşamayalım veya yaşamayız demiyorum ama birlik olursak birçok zorluğun üstesinden çok daha kolay geleceğimiz kesin. Herkes bir tarafa çekiştirdiği sürece korkarım bizi biz yapan değerler tek tek parçalanacak. Ve o zaman geriye hiçbir şey ve hiç birimiz kalmayacağız!