Uğur Bakıcı

Suriyeli misafirlerin dönüşü hayal mi, umut mu?

Ülke olarak son yıllarda sıklıkla yanıtını aradığımız bir soru var: Suriyeliler geri döner mi? Bu sorunun cevabı hem “evet” hem de “hayır” olarak değerlendirilebilir.
2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş, 14 milyon Suriyeliyi yerinden etti. Can güvenlikleri tehlikede olan bu insanlar, temel insan haklarından mahrum bir şekilde yaşamak zorunda kaldılar. Ülkemize "misafir" statüsüyle gelen Suriyeli sayısı 3 milyonu geçti. Misafirlere eğitim, sağlık gibi pek çok alanda haklar tanındı. 73bin Suriyeliyse Türkiye vatandaşlığına geçerek kimlik sahibi olarak oturma izni aldılar.
Ancak bu misafirlik durumu zamanla entegrasyon tartışmalarını da beraberinde getirdi. Şimdi ise sıkça dile getirilen soru şu: Suriyeliler ülkelerine dönecek mi? Öyle görünüyor ki bu mesele, göçmenlik ya da uyum probleminin ötesinde; ekonomik, insani ve sosyo-politik boyutlarıyla karmaşık bir sorun.
DÖNÜŞÜN ŞARTLARI
Suriyelilerin geri dönmesi için öncelikle Suriye'de yaşanabilir şartların yeniden oluşturulması gerekiyor. Bu şartların başında ülkenin yeniden inşa edilmesi geliyor. Suriye'de savaşın tahrip ettiği altyapının onarılması ve temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir ortamın sağlanması şart. Ancak bu yeniden inşa süreci hızlı ilerlemiyor. Şu anda Suriye'de ekmek gibi temel gıdalar bile karne sistemiyle dağıtılıyor. İşsizlik oranları son derece yüksek, sağlık ve eğitim hizmetleri yok denecek kadar az.
Bu nedenlerle şu an geri dönen Suriyelilerin büyük bir kısmı, ülkelerindeki durumu gözlemlemek amacıyla hareket ediyor. Ancak şartların beklenenden daha kötü olduğunu gördüklerinde geri gelme ihtimalleri de yüksek.
DİPLOMASİ VE DESTEK ŞART
Sürecin hızlanması için uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin desteği kritik bir önem taşıyor. Astana ve Cenevre görüşmelerinde taraflar çözüm arayışlarını sürdürüyor, ancak somut adımlar hâlâ eksik. Ülkemizin bu süreçteki desteği çok değerli fakat tek başına yetersiz. Suriye'de kurulacak yeni hükümetin, geri dönüşleri teşvike yönelik ciddi adımlar atması gerekiyor. Aynı zamanda ülkemizdeki Suriyelilerin geriye dönmek için istekli olması çok önemli.
Öte yandan Türkiye'de iş piyasasına dahil olan ve kendi işlerini kuran Suriyeliler, geri dönmeyi tercih etmeyebilir. Bu nedenle, bu kitleye özel teşvikler sunularak ülkelerine dönmeleri cazip hale getirilebilir. Aynı şekilde, Suriyeli girişimciler kadar Türk girişimciler de yeniden inşa sürecinde önemli rol oynayabilir. Şimdiden Suriye'de yatırım yapma planları yapan pek çok kişi olduğunu düşünmek yanlış olmaz.
SONUÇ OLARAK
Suriyelilerin geri dönüşü karmaşık ve uzun vadeli bir süreci ifade ediyor. Bu süreçte, savaşın yarattığı yıkımı onaracak uluslararası yardımlar, bölgesel iş birlikleri ve diplomasi kritik rol oynuyor. Diğer ülkelerin Suriyelilere uyguladığı yaptırımların kaldırılması şart. Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri, sadece Suriye'nin değil, aynı zamanda ülkemizin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceğine bağlı olacak. Bu mesele sadece bir ülkeden diğerine fiziki bir dönüş değil; umut, gelecek ve yeniden başlamak anlamına geliyor. Yeniden başlamak içinse yeni yönetimin ülkenin tamamına huzur, iş, elektrik, mazot gerekli. Hali hazırda ülkelerini terk etmeyip Esad zulmü altında yaşamak zorunda kalanlarsa bu eksiklikleri iliklerine kadar yaşadılar. Tüm imkansızlıklara rağmen hayatta kalmayı başardılar. Gerek iç savaş dönemin ülkesini terk etmeyip Suriye topraklarında yaşamını sürdüren Suriyelilerin gerekse ülkesinden kaçmak zorunda kalan 14 milyon Suriyeli vatandaşın tek istediği şeyse her şey normale döndüğünde geri döndüklerinde: İnsan gibi yaşamak.

YORUM YAP