Neşe Bayraktar, Necati Özkök, Nuray Koçer, Selahattin Öpçin derken Ali Tabakoğlu da oda Başkanlık yarışındaki iddiasını ortaya koydu.
Aslında ikinci dönem için seçilirken, bir daha aday olmayacağını, Selahattin Öpçin’i destekleyeceğini ilan etmişti. Birkaç ay önce de aynı kararlılığı kamuoyuyla paylaştı.
Sonra işler değişti ve Tabakoğlu, Öpçin lehine oda başkanlığına aday olmama kararından vazgeçtiğini açıkladı; "Yeniden adayım” dedi…
Bu adaylık gel gitleri Tabakoğlu’nun göreve devam etme kararını olumsuz yönde etkileyen en önemli unsur olarak kayda geçmeli. Dün Tabakoğlu’nu dinlerken ise 18 yıllık oda yönetimi tecrübesinin yabana atılmayacak bir nitelik olduğunu düşündüm. Üç dönem başkan vekilliği, iki dönem oda başkanlığı… Böyle bir süreklilik içinde değişim arayışı talep edenlere de hak vermek gerekir. Bu süreci de Tabakoğlu doğal bir yolla elde etti aslında; yönetiminden üç isim başkanlığa adaylığını ilan etti Selahattin Öpçin, Nuray Koçer ve Neşe Bayraktar…
Tabakoğlu’nu oda başkanı olarak yıpratan bir diğer süreç kendini kaptırdığı siyasi arayışları oldu… CHP’den meclis üyeliğine kesin gözüyle bakılırken, bu aşamada süreç tam tersine bir yola girdi. Ve oda başkanlığına devam kararı büyük ölçüde bu sebepten alındı. ‘Odayı siyasete alet etme’ eleştirisi Tabakoğlu’nun üzerine çok fena yapıştı. Rakiplerinden herhangi biri böyle bir ithamla daha güçlü karşı karşıya kalırsa Tabakoğlu’nun durumundaki etkisi azalır. Bu yöndeki etki kırılır!
Tabakoğlu’nun Oda başkanlığını Selahattin Öpçin’e "altın tepsi”de sunduğu söylemini doğru bulmadım. Oda üyelerinin iradesini küçümseyen bir tavır ve algı yaratıyor. Tabakoğlu, ancak kendi desteği hakkında değerlendirmede bulunur, bugüne kadar onun yanında olan ve inanan kişilerin tercihine ipotek koyma izlenimi hoş değil, demokrasiyle bağdaşan bir tutum olduğunu söylemek hepten imkansız.
Ali Tabakoğlu’nun kırıcı yerine yapıcı üslupta olmasını her zaman tercih ve takdir ettim. Zaman zaman en büyük zararı kendisine olan çıkışları da olmadı değil. Ama insanız hatalar da bizler için onlarda ders alma gerekliliği de…
Silivri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı yönetmeye talip beş başkan adayı arasında hiç biri mükemmel değil. Böyle olmaları yönünde bir beklenti içinde olan da yoktur. Daha az hata yapan, daha çok üyenin desteğini kazanan çıkılan yarışın galibi olacak.
Beş adayın hedefi de bir ama ona gidecekleri yol farklı. Rakibinin yoluna ve izlediği yöntemlere bakarak zaman kaybetmek yerine kendi süreci hakkında sağlıklı değerlendirmeye zamanlarını ayırmaları haklarında en hayırlısı olur.
Tabakoğlu ve yeni ekip arkadaşlarına çıktıkları yolda başarılar diliyorum…