Silivri Belediye Başkanı ve 3. kez CHP Belediye Başkan Adayı olmayı başaran Özcan Işıklar dün düzenlediği basın toplantısıyla seçim çalışmalarının startını verdi.
“Demokrasimiz biraz zorda” diyerek genele ilişkin değerlendirmede bulunan Işıklar, “İnşallah özlediğimiz demokratik temayüllere dönüş yolunda yerel seçimler bir adım olur” dedi. Genel Merkez, İl ve İlçe Başkanlığı yetkililerine adaylık sürecindeki desteklerinden dolayı teşekkür eden Işıklar, “Aday olarak neye layık görüldüğümün farkındayım. Siyasi hiçbir kaygı taşımadan, özgürce görev yapabileceğim bir dönemde Silivri'nin geleceğini şekillendireceğim. Artık yeniden seçilme kaygısı yok. Silivri'nin çıkarları için görev yapacağım, bu hassasiyet çok daha ön plana çıkacak” şeklinde konuştu.
“Kimse kendi köyünde peygamber olmamıştır” diyen Işıklar, ilçemizde uyguladığı yerel kalkınma modelinin Türkiye'ye örnek olduğunu belirtirken, “Biz Silivri'ye kendimizi anlatamadık” özeleştirisinde bulundu.
Siyasetin bugün ile gelecek ihtiyaçlarını kaynaştırarak karşılanması olarak tarif eden Başkan Bey, ilçemiz ve dünyada ilk kez uygulanacak projelerini anlattı. Silivri'nin, Türkiye'nin en parlak ilçesi olması yönünde %60'lık mesafeyi kat ettiğini belirtirken, zorun aşıldığının altını çizdi. Teknopark, Yaşam Üniversitesi, Endüstri Bölgesi ile Tarım ve Gıda Silikon Vadisi kuruluş çalışmalarının ayrıntılarını paylaşan Işıklar, kültür merkezi kompleksleri ile ilgili hazırlıklarına dair de bilgiler paylaştı.
Silivri Belediyesini devraldığı şartlar ile bugünküleri kıyaslayan Işıklar, kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt verdi. “Kaale almıyorum” diye diye, yüreğinde ne kadar derin yer ettiklerini ortaya koydu aslında…
Mavi-Deniz, Yeşil-Toprak ve tarihi zenginlik üzerine Silivri gelişimini oturtan Işıklar, Tarım Sit Alanı, Tarımsal Endüstri Bölgesi ilanı ile kent çevresi tarımın geliştirilmesi üzerinde durdu. Silivri'de sahip olunan ‘tarım arazilerinin' birkaç yıl içinde sanayi arsalarından kat kat daha yüksek değere kavuşacağının altını çizdi.
***
Olan bir şeyin kıymetini anlamamız çok zor. Alışıyorsunuz, kanıksıyorsunuz… Yokluğunda ilk imtihanınızda bakış açınız birden bire değişiyor…
Işıklar'ın en önemli dezavantajı bizim için ve koşullarımıza göre çok olağanüstü şeyler düşünüyor ve yapmak istiyor ama değil Silivri, Türkiye bile hazır değil bunlara daha… Misal; hatmettiği bir oda dolusu kitapla ortaya koyduğu vizyonu, hayatında bir sayfa bile okumayan insanların da anlamasını bekliyor!
Hak ettiğimiz demeyeceğim ama hazır olduğumuzdan fazlasını sunmaya bizi inandırırken, sunabildiklerinin kıymeti gelecek vaatleri arasında heba oluyor. Ehliyetimiz yok, önümüze çektiği arabayı hemen kullanmaya başlamamızı bekliyor!
Haksızlıklara tahammülü epey kan kaybı yaşayan Işıklar, baskılar ve dayatmalar sebebiyle isyanda. Zamanında çözülmeden halı altına süpürülen sıkıntıların yarattığı sorun dağını aşmak için desteğe ihtiyaç duyması son derece doğal.
Kim ne derse desin Işıklar, 10 yıldır Silivri'yi geliştirmekten çok korudu mu? Korudu. Ama bizim bu süreçte de tam olarak buna ihtiyacımız vardı. Korunmasaydık, geliştirilecek bir şeyimiz de kalmazdı. Bin tane işi bir arada yaparken bir kısmı gümbürtüye gidiyor; kaçınılmaz olarak. Bin tane insanla iletişim kurmaya çalışılırken bir bölümü ile sorun yaşayabiliyorsunuz…
Işıklar'a yöneltilen eleştirilere bakıyorum da çoğu şahsı ile alakalı, kimse bu şehrin önüne koyduğu vizyon ve gelecek planlamasına kolay kolay itiraz edemez.
Şahsından umudunu kesip, Silivri için yapacaklarıyla ilgilenmek istemeyenler de alternatifsiz değil…
O zaman bu kadar tantana niye çıkıyor? En çok ses çıkan kesime bakın ya ilgi istiyorlar, ya da hak ettiklerinin üstünde bir kazanım elinden gitmiştir.
Alkışlanırken de, sövülürken de 10 yıldır bu kente hizmet eden, bu şehrin çıkarları için mücadele eden bir adam var… Daha iyisini yapabileceğine inanan çıksın sandıktan, herkes saygı gösterecek. Kimse Işıklar'ı kara kaşına, kara gözüne bakıp seçmedi. İnandı, güvendi, hizmet vizyonuna itibar etti. Gökten de zembille inmedi; iki seçimdir seçile seçile geldi.
Bence iki dönem seçilmişliğin hakkını da verdi. Üçüncü dönem için Silivri halkını bir kez daha ikna ederse yoluna devam eder. Işıklar'ın kaybedeceği bir şey yok. Silivri karar versin nasıl yaşamak istediğine...