Pazartesi, Pazartesi yazılacak yazı değil diye düşünebilirsiniz... Ama ben bir hafta nasıl başlarsa öyle gittiğine inananlardanım onun için hızınıza sekte vurmak değil aksine daha kontrollü yol almanız adına bence faydalı olur. Geçenlerde Saadet Gencoğlu ile sohbet ederken “Sevginar o yazıyı paylaş yine...” demişti. Silivri Kaymakamı Faruk Bekarlar, Pazar günü yer verince es geçemedim... Siz bir nefes alıp verişinizi, hareket kabiliyetinizi alttaki satırlarla dinginleştirin sonra ben Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şubesi Başkan ve Yöneticilerinin basın toplantısı ve 15 Temmuz sonrası hakkında bir kaç kelam edeceğim yine de...
TANRIM, beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek, kalbimi dinlendir.
Zamanın sonsuzluğunu göstererek, bu telaşlı hızımı dengele.
Günün karmaşası içinde, bana, sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belliğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret.
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kedi okşayabilmek için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret.
Her gün bana kaplumbağa ve tavşan masalını hatırlat. Hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı artırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et. Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlam olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi... Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver.
* * *
Yukarıda okuduğunuz eski bir Hitit duası. M.Ö. 2000'lere ait. Bugüne de aynen ve taşıdığı tüm anlamlarla her zerresine kadar dolu dolu hitap ediyor...
YÖNETİM KENDİNE YAKIŞANI YAPTI
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanlığına seçilen Abdullah Kaya ve yönetim kurulu üyeleri dün bir basın toplantısı düzenledi. Bir süredir kamuoyunda şişirilen art niyetli spekülasyonlara son noktayı Alevi Kültürüne yakışan bir üslupla koydular diye düşünüyorum. Cemevi hassasiyetlerini paylaşan, yer ve imkan sunan bir Belediye Başkanına saygısızlık, nankörlük etmeleri düşünülemezdi. Böyle bir yaklaşım içinde olsalar tüm niyetleri baştan sona sorgulanırdı. Adının Özcan Işıklar veya başka bir kimse olmasının da bir önemi yok. Ama yapılanların hakkı, hukuku, karşılığı muhakkak olmalı. Bektaşi kültürüne sunulan her katkının değeri vardır. Yeni vakıf yönetiminde bu bilinci ve farkındalığı hissettim. Belediye Başkanına yaklaşımları bir yana her biri temsil ettikleri kültürün bilinci ve sorumluluğunun farkında kimseler. Yolları açık olsun; birlik ve beraberliğe, kamu yararına görevlerinde kişisellikten arındırdıkları sorumluluklarını kutluyorum.
15 TEMMUZ'UN ARDINDAN
“Mevzu vatansa gerisi teferruattır” sözünü söylerken Atatürk, bugünlerimizi ne kadar görebildi, tahmin üretti bilmiyorum... Hadi siyasi patiler o ve bu nedenle yine zaman zaman yan yana gelirdi ama 15 Temmuz musibetinin bize bahşettiği başka bir birlik ve dayanışma ruhu. Hala anlamayanlar var, hem de en çok anladıkları iddiasından kendi kulakları bile sağır olmuş, zihinleri perdelenmişken... Ama anlayan öyle bir güzel anlamış ki ülke ve millet istikbalimiz için bu günlerde birlik içinde olmamızın anlamını; saygıyla eğiliyor insan siyaseten en ters düştüğü olguların karşısında bile... Düne kadar sadece kendi liderinden övgüyle söz edebiliyorken insanlar bugün aynı davada omuz omuza yürüyen rakiplerinin iyi niyetine de gözlerini, kulaklarını açtı...
Kaymakamımız, Belediye Başkanımız, AK Parti İlçe Başkanımızı, CHP İlçe Başkanımızı, MHP İlçe Başkanımızı ve DP İlçe Başkanımızı tebrik ediyorum. Tek renkle gökkuşağı olmaz... Her birinin rengi capcanlı olunca yan yana gelişlerinden oluşan nüans bir başka güzel...
15 Temmuz'da hayatını kaybeden, gazi olan demokrasi şehitlerimize üzüldük tabi. Devletimizin gördüğü zarar, TSK'ya, FETÖ'nün etkisi altına aldığı tüm güvendiğimiz dağlar için canımız yandı. Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun tutuklanması üzerinden yargının hassasiyetine dikkat çekmek istiyorum. Bir dönem Balyoz ve Ergenekon'dan tutuklanan ülkesine hizmetiyle bildiğimiz kişiler için duyduğum üzüntünün aynısını hissettiriyor bana... Bu bildiğimiz, tanıdığımız bir örnek olduğu için belirttim, bizzat tanımadıklarımız da vardır... Mutlu, o kadar Silivri'ye geldi, gitti nezaketi ve devlet adamlığı izlenimini şu anda suçlandığı konularla hiç bağdaştıramıyorum... İnşallah suçlu ve masum olanlar bu ortamda sağlıklı bir biçimde ayıklanır, yoksa bu vebal fena...
Hayırlı, adaletli, huzurlu ve mutlu bir hafta olsun inşallah...