Ama…
Çözülmesi gerekiyor…
Evet…
Silivri Kadastro Müdürlüğünden bir anons;
“Danamandra, Bekirli v.s. köylerinde yapılan kadastro çalışmaları tamamlanmış şu tarihte askıya çıkarılmıştır” diyordu…
Anonsta adı geçen bu ve birkaç köyün literatürdeki adı “Tapusuz Köyler “
Bu köylerle ilgili, tamamlanan kadastro çalışmaları ve ecrimisil davaları yanında, 2004 Yılından sonra yapılmış olan, şimdi kaçak yapı olarak değerlendirilen binaların yıkım konusu vardı hafta içinde Silivri gündeminde....
Aslında, yıkıma konu olan tutanaklar yeni değil çok önceleri tutulmuş. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, havadan, karadan tespit yapmış. Sonra da, tutanak tutmuş .Yasal anlamda yapılacak bir şey yok gibi.
Ama şu var…
Bu “kaçak yapı”dedikleri yapıların bir kısmı “tarla içinde çiftlik evi” türünde yapılar…
Bir kısmı “Villa” türünde …
Ama, büyük çoğunluğu, Köy yerleşim alanı içinde kalan yapılar…
Şu demek…
Bu köy yerleşim alanı içinde yaşayan insanlar yeni, yeni tapularına kavuştular. Düne kadar, yani ,132 Yıldır burada oturmalarına rağmen sanki “hazine arazisi üzerine bir gecede yapılan gecekondu muamelesi görüyorlardı… Son, Koalisyon hükümeti döneminde Maliye Hazinesinde küçük bir bedelle satın aldılar, böylece evlerinin tapularına kavuştular…
Sonra…
2004 Yılında çıkan Büyük Şehir Yasası gereği buralar İstanbul Büyük Şehir sınırları içine girdi…
İşte, o gün bu gündür evlerine çivi çakamıyorlar…
Yasalar izin vermiyor…
Bu demekti ki…
132 Yıldır inşaat ruhsatı, nedir bilmeyen buralar için artık ruhsat isteniyordu. Yani, bina yaparken “proje, temel Ruhsatı, temel üstü ruhsatı, iskan v.s.” almak zorundaydı artık…
Bunlar, ayni zamanda PARA demekti. Masraf demekti …
Neyse.
Masraflar ağır gelmesine rağmen ruhsatlı İnşaat yapmak için yetkili yerlere müracaatlarını yaptılar… Ve, o yetkililer “buraların planı yok, veremeyiz” dedi...
İyi de…
Yaşam, dinamikti… Devam ediyordu…
Konuda ihtiyaçları vardı… Çocuğunu evlendirmiş. Kızını vermiş, ikisine de ev lazım... Keza ağırını, samanlığını da yapmak zorundaydı…
Nitekim yaptılar da…
Hala plan olmadığına göre… Hala ruhsat verilemediğine göre .
Hiç tavsiye etmem… Keşke yapmasınlar.
Ama …
Yapacaklarda…
***
Hafta içinde gazetelerde, AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın 2/B İle ilgili demeci gözüme takıldı.
İstanbul’a gelmiş olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e “sorunu ilettim” diyor. Keşke, doğru olsa…
Keşke, sayın Bakan da açıp dosyayı incelese…
“Sayın, İlçe Başkanı bu nedir?” diye sorsa...
Sorunu çırılçıplak ortaya koyabilir mi?..
Bilmiyorum .
***
Sayın Maliye Bakanımız, İngiliz vatandaşı olacak kadar İngiltere’de yaşamış biri Ömrünün büyük kısmı orada geçirmiş…
Ve, bildiğim kadarıyla …
Bu köylerin daha önce tapularına kavuştukları yerleşim alanları dışında, örnek teşkil edecek, başka çözülmüş örnek sorun yok elinin altında…
O nedenle…
Köklü çözüm için…
Derim ki…
İlk önce…
O köylerin Muhtarları…
Partilerin Silivri İlçe Başkanları…
Bölge Milletvekilleri…
Silivri İl Genel Meclisi Üyeleri…
Büyük Şehirdeki Silivri Belediye Meclis Üyeleri bir araya gelmeli…
İlk adım atılmalı…
Ve… Şu unutulmamalı. Bölgeden olmayan, sorunun çözümünde rol oynayacak insanlar sorunu çözmek yerine çözülmez hale getiriyor… En iyi niyetli olanı bile olaya “kamuya ait buralarda herkesin hakkı var” diyor. Olaya, Sultanbeyli’deki gece kondu olayı gibi bakıyor.
***
Sonuç olarak…
Sorun basit değil ama…
Çözülebilir…
Elimizde, Köy yerleşim alanları için çıkarılmış ama süresi dolmuş bir yasal düzenleme var… Yerleşim alanı dışında da aynısı uygulanabilir…
Veya, o düzenlemeye ilave olarak “fiyat tespit” komisyonlarına o köylerin muhtarları alınabilir...
İyi haftalar…
MİNİK BİR UYARI
Üzerinde, zararlı yazıyor. Öldürür yazıyor ama kullanan yine bırakamıyor. Tiryakilik alışkanlık...
Ve, emeklilerin çoğu sigara kullanıyor.
Demek ki ;
Alışkanlıklardan vazgeçmek kolay olmuyor…
Her ay maaş almaya geldiklerinde, saatlerce kuyrukta bekleşiyorlar. Aydan, aya görüştükleri arkadaşlıklar oluşmuş. Saatlerce, ayakta dikilmek bize göre zor ama sanırım onlara zor gelmiyor. Hava çok soğuk değilse neşeleri yerinde. Karşılıklı sohbet ediyorlar… Her ay ayni görüntü…
Yağmur, kar… Fark etmiyor…
Halk bankası ve PTT Bank’ın önünde sığınacak saçak altı yok.İnsanlar, perişan…
Hafta başı …
Halk Bankası önü, henüz saat 07.30 emekliler kuyrukta… Bir saat sonra, kuyruk yok olmuştu. Henüz banka açılmamıştı ama kuyruk yoktu. Şaşırdım tabi…
Karşı sıradaki kuyumcunun önünde sığınacak bir saçak altı bulmuşlar kuyruğu oraya taşımışlar… Sohbetlerini bozmadan, tanıdıklarla selamlaştık.
Siz ne derseniz deyim …
Ben üzüldüm.
Halk bankası ve PTT Bank yetkililerine duyrulur…
HAFTA İÇİNDE SİLİVRİ’DE
Yerel seçimlerin birinci yılı tamamlaması nedeniyle muhalefetten iktidara;
“Bir yıl doldu, yapılan bir şey yok”…
İktidardan muhalefete;
“Senin o beş yılda yaptıklarından fazla, ben bir yılda yaptım. Hem de, Silivri tarihinde bir ilk olan (7) adet belediyenin birleşmesi , tarihi bir sel felaketi ve adım atacak durumda olmayan bir bütçe ile..”
Geniş açıklamalar daha sonraymış…
Bir de;
Geçen hafta “Dünya Tiyatrolar Günü” idi
Ve…
Silivri’de en az o konuşuldu …
YASA KARMAŞASI
İstanbul Büyük Şehir Belediyesine göre ;
“Sahilde, dolgu alanı sayılan yerler 5393 Sayılı Yasaya göre İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yetki ve sorumluluğunda” imiş
Yasa öyle diyormuş…
İyi de …
Sahili dolaşalım bakalım…
Dolgu alanı neresi?..
Kıyı kenar şeridi neresi?..
Neresi Maliye hazinesinin?..
Nereler Silivri Belediyesinin?..
Nerelere Liman dairesi karışıyor?..
Ve…
Buralarda kim yetkili?..Kim sorumlu?..
Evet… Bu konular…
Uzun bir süre tartışılacak gibi…
HALKIN GÜNDEMİ
Hükümet günlük sorunları perdelemek için suni gündem yaratmakta başarılı…
Gün geldi; “Peş, peşe onlarca darbe planlarını tartıştık”
Haftalarca; “Başbakan yardımcısına yapılması muhtemel suikast planlarını tartıştık”
Günlerce ;
“Değişik ad altında AÇILIM vardı gündemimizde “
Şimdi, Anayasa’nın bazı maddeleri değişsinmiş;
Oysa…Halkın gündemi;
“Hakkâri’de Mayın Patlaması sonucu şehit olan üç askerimiz ”
“İşsizlik”
“Geçim sıkıntısı”
“Yoksulluk”
Ve… “Yolsuzluklar “
Gözlemim bu…
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“AKP’nin amacı yargıyı terbiye etmek”
(Devlet Bahçeli / MHP Genel Başkanı )
GÜNE UYAN
“Küçük yamayla deli gömleği onarıyorlar.”
(Gülten Kışanak/BDP Eşbaşkanı )
KESKİN OLMAYAN
Dünya görüşümüz farklı olabilir… Ama,ayni gazetede yazabiliriz...
Hatta… Sınırlarını aşmamak kaydı ile acımasızca eleştirebiliriz bir birimizi …
Sakıncası yok… Kızmam…
Hatta, sevinirim bile…
Ama, dediğim gibi.