Bu ülkede taraftar olmak ne mümkün?
Olsa olsa “Taraftan” olunur.
Yok yok valla yanlış yazmadım, gülmeyin, taraftan oluyor çoğu kimse.
O taraftan anlamında.
Tuttuğu her ne ise artık.
Takım olur, parti olur, ünlü olur.
Ne tutarsa tutsun, taraftarı olmuyor, o tarafı tutmuş oluyor, hem de ne tutma.
Düşünün.
Bir takım tutuluyor, ortada buz gibi hakem hataları var, hakkı yenen bir rakip var, hakkaniyetsiz bir sonuç var ve biz gidiyoruz yanlışı savunuyoruz iyi mi?
Sırf kazanmış olmak için.
Sırt kazanan taraftan olmak için.
Biri takımını eleştirdiği zaman anında eski defterleri açıyor, işte sizde falanca tarihinde şu olmuştu, bilmem ne zaman bu olmuştu deyip başlıyor kavgaya.
Hayır işin anlaşılamaz yönü, buna çoluk çocuğuna da bunu öğretiyor, böyle yetiştiriyor.
Zaten kulüp yöneticileri de bu durumun farkında.
En küçük başarısızlık durumunda marşa bir basıyorlar, taraftarları birbirlerine sokup kenardan seyrediyorlar.
Sosyal medya fitili ateşlemek için harika bir zemin, üç beş trol hesap, bir kaç oynanmış foto, üçüncü yorumdan sonra yazılan her cümle tazminat konusu niteliğinde.
Küfürler, hakaretler havada uçuşuyor.
Anlayamadığım, troller zaten bu iş için var, sen arkadaş adın sanın belli, niye hakaret ediyorsun paran mı çok.
Madem sileceksin, neden atarsın o twiti di mi?
Ayranın yok içmeye ne uyarsın etliye sütlüye dokunmayan yöneticilere.
Onların tuzu kuru.
Maddi güçleri yerinde.
Olan yine garibana.
Kulüpler böyle de siyasi partiler farklı mı?
Of of of.
Orada iş daha da eğlenceli.
Bir defa taraftan olmayı meslek haline getirmiş kişiler var siyasette.
Baya baya bu işten besleniyorlar.
E siyasilerde pohpoh sever malum.
Çorba parası yemek parası derken, hooop padişahım çok yaşa tezahüratı ile bizim oğlanı şoför olarak alalım abiyle devam eden süreçler.
Hal bu şekilde menfaat ilişkilerine kilitlenince de falanca ihaleye fesat karıştırılmış diyene sen git kendi ihalene bak diyen bir kafa yapısı çıkıyor karşımıza.
Bir ülke düşünün her taraf kendi hırsızlığını koruyor.
Diyor ki benimki hırsızlık değil, seninki hırsızlık.
Takımdı, partiydi, ünlüydü.
İnsanlığını kaybetmiş, karakterini kaybetmiş bir sürü kişi, taraftar olmak yerine, taraftan olmayı seçiyor menfaatleri icabı.
Bile bile.
İsteyerek.
Ve taraftan olmak için insanlıktan çıkmış bu grubu kullanan, üç kuruşa bağırttıran, saldırganlaştıran sözde yöneticiler.
Yazık, çok yazık.
Gençliğe yazık, geleceğimize yazık.
Not: Bu yazıyı Pazar günü yazarken, daha hakeme yumruk atılmamıştı.