Adil Sirkecioğlu

Tarih Tekerrürden İbarettit Denir, Siyasetçi Neden Ders Almaz?



İlçe başkanının ve yönetim kurulu üyelerinin manavdan meyve seçer gibi belirlenip, daha sonra bunlar çürük çıktı yakınmalarının tekrarlanacağı kargaşa ortamında yokum ve olmayacağım. Sonuç ne olursa olsun Ankara’ya yerleşeceğiz düşüncesiyle yola çıkıp, Halk Ekmek yönetim kurulu üyeliğine razı olanlar; adam seçme ehliyetsizlikleri tescillenmiş olsa da karışıklığın ve yetersizliğin devamından yana. Susarak ve susturarak siyaset yapma alışkanlığından vazgeçemeyenlerin Silivri’ye hizmet etme susamışlığını dindiremedik. Kaybettiklerini, kaybettirdiklerini göremeyenler; kaybettireceklerini hiç göremezler. Dağarcıklarında da evlilik yıl dönümünde bu kutlama satırları yer alır. (14.10.2008 – TABANA GÖRE PARTİ, PARTİYE GÖRE TABAN)

Konuya girmeden önce bir tespitte bulunmak istiyorum. Önümüzdeki yerel seçimlerde Ak Parti yoldan geçen vatandaşı aday gösterse, seçimleri kazanacak durumda. Bu gerçek birilerini çok kızdıracak olsa da, geneldeki ve Silivri’deki gelişmeler o istikamette alınan yolu engellemeye yetmiyor. Diğer partilerin iktidar olmak istemez havaları, yerel temsilcilerinin yetersiz ve isteksiz çabaları; Silivri de bir dönem daha Ak Parti iktidarının ayak sesleri olarak kulağımıza geliyor.
Yapılan hizmetler neticesinde Silivri’nin bir elli yıl kazandığı baskın düşünce. Kazançları ve müstakbel kazanılacakları maceraya atmamak siyaset üstü yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Ak Parti’nin geçmişteki kadar korkulacak bir parti olmadığı duygusu, kim ne derse desin kök salmış durumda. Geçmiş dönemlerde Büyükşehir ve hükümetle ters düşen tercihlerin, Silivri’ye verdiği mağduriyetler unutulmuş değil. Hafızalarda canlılığını fazlasıyla koruyor.
Ak Parti açısından bu büyülü tabloyu bozacak tek gelişme; mevcut belediye başkanı Hüseyin Turan’ın tekrar aday olması. Şahsi eksilerinin çokluğu, partisinin artılarını fazlasıyla götürüyor. 5 yıla yaklaşan iktidarı süresince sergilediği davranış bozuklukları, Silivri’nin hizmet aldığı konuların çok ama çok önüne geçti. Ak Partinin tek kaybetme ihtimali Hüseyin Turan, rakiplerinin tek kazanma şansı olacaktır.
Hüseyin Turan’a düşen görev: Hafta sonu yapılacak ilçe kongresini fırsat bilip, önümüzdeki dönemde aday olmayacağını açıklamaktır. Ben beklemiyorum ama ondan  beklenen aday olup kaybetmek ve kaybettirmektense; aday olmayıp kazandırmak. Silivri’nin tarihinde tatlı bir anı olarak kalmak. Her zaman olduğu gibi bu satırları da anlayacağını, nefsine hâkim olabileceğini sanmıyorum. Bu gün kötü olarak değerlendireceği kelimelerin, gelecekte onun iyiliği için olduğunu anladığında köprülerin altından çok sular akmış olacak. (28.10.2008 – HÜSEYİN TURAN ADAY OLMASIN!)

Eşinin oyuna bile güvenemeyenlerin, Silivri’yi tanımayanların, Silivrililer tarafından tanınmayanların sergileyeceği orta oyununu seyretmek isteyenler koşun kongre salonuna! Seçenlerin seçtiklerini tanımadığı, seçilenlerin seçmenlerinin kim olduğundan habersiz bulundukları, salonda olacakların %92,9 oranında birbirlerini tanımadıkları Silivri Ak Parti İlçe Kongresi, demokrasi tarihimizde şerefli yerini alacak. Seçilenler, tanımadıkları insanların önünü açmak için görevlendirildiklerini çok sonra anlayacaklar. Cumartesi günü yapılacak kongre; diğer siyasi partilere ve gazetecilere hayırlı olsun. Ak Partiye hiçbir hayrı olmayacağı kesin.(30.10.2008 – FİKİR AYRILIKLARI – BEYİN FIRTINASI)

Yapılan kongrenin ve kazanan listenin sorumluluğunu Silivri’de üstlenen yok. “Silivri’nin dışındaki gelişmeler” kolaycılığı alışkanlık yaptı. Kimler olduğunu arayıp, yorulmayın. Ben yazayım. Senaryo; M. Müezzinoğlu, Reji; Y. Kaynarca. Avcıları kaybeden, B. Çavuşlu’yu kaybettiren sicili bozuk eski il başkanım, 5. sıra milletvekilim gözünü Silivri’ye dikti. Beni disipline sevk etmesine razıyım, o zaman Silivri’yi kazanma mecburiyetini hisseder belki. Aksi halde Silivri’ye ve Ak Parti’ye yakışmayan kongrelerin sorumluluğuna birde kaybetmek eklenir ki, iki elim iki yakalarında olur.
Önümüzdeki seçimleri en aza hata yapan kazanacak demiştim. Ak Parti hata yapma yarışında averaj yaptığının farkında bile değil. Oyunculara mı kızmak lazım, teknik heyete mi karar veremiyorum. Teknik heyetin görevine son vermek mümkün olamayacağına göre Ak Parti’nin Silivri’de işi çok zor. (04.11.2008 – KONGRE Mİ YAPILDI?)

Kaybettiğim, kendisinden uzun süredir haber alınamayan kardeşimi arıyorum. Sıkıntılı, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü çocukluk ve gençlik yıllarında ailesi okuyabilmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçmadı. Gösterdiği gayret, Allah vergisi zekâsıyla başarı merdivenlerini hızla çıktı. Ailesi, dostları, sevenleri tam adam oldu diyecekleri, derinden bir oh çekecekleri anda kayboldu.
Kardeşimin en kısa sürede bulunması menfaati icabı. Dostlarının bulma çabaları, malum çete tarafından engellenecektir. Kaçma teşebbüsleri her türlü yalan ve iftira ile bastırılacak, türlü vaatlerle kirli işlerine alet etme yoluna gidilecektir. Sevenleri ve dostları gördüğünüz yerde tutun kolundan, silkeleyin. Düştüğü bataktan çıkarıp, kurtarın onu. Kardeşimi topluma tekrar kazandırın. İnsan içine çıkamaz hale geldiğinden direnecektir, kullanan çete diklenecektir. Dinlemeyin, tokatlayın, kendine getirin.
Kardeşim bulunur, layık olduğu çizgiye çekilebilirse ne mutlu bize. Silivri’ye başkan yapalım onu. Yok, bulamazsak kayıp ilanı verelim, bağrımıza taş basalım, unutmaya çalışalım. Son görenler gazete bile okumadığını söylüyorlar. Yapacak bir şey yok. Elimden yazmaktan başka bir şey gelmiyor.(10.11.2008 – KARDEŞİMİ ARIYORUM!)

CHP’de aday sıkıntısı sürerken, meclis sıkıntısı yok. Aday kesinleştiğinde, sular durulduğunda liste bir çırpıda ortaya çıkacak. Ak Parti aday belirleme sürecini hasarsız ve patırtısız atlattı. Asıl sıkıntı meclis listesinde yaşanacak. Genel kanaat mevcut müracaatların içinden listenin çıkmayacağı. Bir takım hesaplarla, meclis üyesi vasfına sahip olmayanların çoğunlukta olduğu gözleniyor. H. Turan’ın seçim kazanmak için düşündüğü doğru hamleler il tarafından engelleniyor. Subaşı’nın iade- i itibarı güzel gelişme. Beş yıl süren burukluğu ne ölçüde giderebileceğini hep beraber göreceğiz.
Turan kendi haline bırakılsa, seçim kazanacağı listeyi en iyi şekilde yapacağına inanıyorum. Davos’un verdiği şımarıklıkla ilin hazırlayacağı listeyi öncelikle ben beğenmem. Benim beğenmediğimi, Silivri hiç beğenmez. H. Turan beğenmiş gözükür. Böyle bir liste kazansa da dert, kaybetse de olacakları şimdi yazmayayım.(03.02.2009 – DAVOS VE ETKİLERİ)

Ak Parti son günlerdeki görüntüsüyle CHP’den çok daha toparlanmış gibi. Cuma akşamı verilen yemek “İşte paşam Silivri” dedirtecek yoğunluktaydı. Olağanüstü çoğunluk, hataları bertaraf eder dense de; üst kattan baştan sona izlediğim yemek çok düşündürücü oldu. Gecenin konuşmacısı eski il başkanı, yeni milletvekili Müezzinoğlu’ydu. “Bu seçimler birilerini meclis üyesi yapma, birilerine mevkii ve makam verme seçimleri değildir” derken ne kadar haklıydı. Bir inanabilsem! Konuşmasını yaparken kendine gösterilen ilgisizliğin faturasını, İstanbul’un en büyük salonu (Mega Saray) ses tesisatına kesti. Hâlbuki bir önceki seçimde yaptığı konuşmada “ Çekin ipini gitsin!” dediğinde Beyaz Saray yıkılmıştı.
Avcılar – Beylikdüzü – B. Çekmece çizgisinde Ak Parti’nin seçim kazanma şansı çok zayıf. Müezzinoğlu’nun çalışmalarıyla buna bir de Silivri eklenirse ne olacak? B. Çavuşlu örneği aklımdan hiç çıkmıyor. Kazandırmaktan çok, kaybettirmeye yarayan olağanüstü siyasi bilgi ve kariyerinin Silivri’den uzak durmasında fayda var. Karakaş konusunda aynı düşünüyor olmamız bile, bendeki yerleşmiş kanaati değiştirmeye yetmiyor. Güçlü il başkanı olarak girdiği seçimde 5. sıra milletvekili zor oldu. Silivri kaybedilirse bir sonraki seçimde Silivri’ye verdiği değer sıralamasına razı olmak zorunda kalacak. 16. sıradan aday olmamak için azami dikkat gerekli. Evet, katılıyorum seçimler birilerini meclis üyesi yapma seçimi değil. Ekliyorum seçimler Ak Parti’yi kaybettirenleri milletvekili yapma seçimi hiç olmayacaktır…(17.02.2009 – KAVGA BİTTİ SEÇİM ZAMANI)

Ak Parti il genel meclisinde havlu atmış gibi. Bir önceki seçimde dört üyeyle temsil edilme rüyalarda kaldı. İkinci üyeyi seçtirmekte çok zorlanacaklar. İyi oldu. Kendilerinde fazladan güç olduğuna vehmedenler; bana kızın dört hatta beş meclis üyesi çıkarında takdir edeyim sizi. Aksi halde haddinizi bilin, boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın.(19.02.2009 –BENİM ADAMIM OLSUN SAVAŞLARI)

Yakın geçmişteki gezintimiz bitti. Bu günlere döneceğiz. Sıkıntı vereceğini düşünerek başlamıştım, eğlenceli oldu. Geçmişte yazdıklarımın büyük çoğunluğuna katılanların, sorumluluk aldıklarında kıvırmak adına elli takla attıklarını izlediğim günlerdeyim. Payıma düşeni alıyorum deyip, amaca ulaşmak için her yolu mubah kabul edenleri kınıyorum.
En temel konuda bile tereddüt yaşandığı halde; soğukkanlı ve metin olamayanların, gelecekte güven sağlamayacakları ortada. Geçmişteki olayları yaşayan birine karşı, gelecekteki hatalarında çok daha katı ve acımasız olacağımın bilinmesini isterim. Hele hele cin olmadan şeytan çarpma gayretlerini kötü başlangıç kabul ediyorum. Tarih tekerrür edecek olursa sorumluluğun çoğu bende yaklaşımı fayda sağlamaz. İşin sonunda paçavra muamelesi görmekte var…
Tarihsiz, cinsiz kalmayın; hatasız, şeytansız kalın.

YORUM YAP