Tarihi gündem...

Her yerimizden adeta tarih fışkırıyor ama biz ya üzerini örtmeyi ya da söküp yerle bir etmeyi o kadar benimsemişiz ki Silivri'yi din ve kültür turizm merkezi yapmak için çabalayan insanlara uzaylı muamelesi yapıyoruz. Bu konuda en belirgin şahsiyet dönem belediye başkanımız Özcan Işıklar…
Bir ara Selimi Değirmenci'nin belediye başkanlığında Aziz Nektarios'un yaşadığı ev restore edilmek istendi misyonerlik yargılamasından son anda kurtuluş sağlandı. Din turizmi kapsamında ilçemize gelen ve gelmek isteyenlere Silivrililerin kollarını, sıcak bir ev sahipliği ile açtığı da söylenemez. Alt tarafı gelip, gezip, görüp, gidecekler! Dinimizi, imanımızı, topraklarımızı götürecekler üzerinden muamele çekmeye gerek olmadığını toplum olarak algılamamız sıkıntılı cereyan ediyor.
Bir eski yapılardaki orijinallik ve yaratıcılığa bakıyorum bir de günümüz mimarisinin eserlerine o kadar büyük fark var ki arada; kıyas kabul etmesi mümkün değil. Yaşamsal değerlerimiz anlamını yitirdiğinden midir nedir ama eşya ve de yapıların ifade ettiği anlam, yarattığı etkide ciddi düşüş var.
Konfor aile içinde birçok şeyi birlikte yapmamızın önünü kesti. Kişisel olanı aile bağlarımız da dahil olmak üzere ilişkiler konusunda benzerler arasında melez durumuna düşürdü pek çoğumuzu. Bunun farkında olan var, olmayan var!
Yani uzun lafın kısası… Yerel iktidarımız Silivri'nin sahip olduğu tarihi değeri gün yüzüne çıkarma konusundaki gayretinde son derece haklı. Zaman içindeki gelişmeler, dünya trendleri de bunu destekler nitelikte. Sıkıntı sahip olduğumuz kaynakların kısıtlılığı ve halkın bu sürece yeteri ölçüde adapte edilememesinde. Halkın belediyenin çabalarına varıncaya kadar düşünmesi gereken o kadar ağır sorumlukları var ki; yeterli ilgi ve desteği göstermemesi anlaşılır.
Hafta sonu İzmir yolculuğu esnasında birkaç saatliğine Cunda Adası'na uğradık. Yerli ve yabancı turizm merkezlerinden biri. Silivri'de olmayıp orada olan belki de tek şey temiz denizdir! İSKİ o kadar altyapı yatırımı ve biyolojik arıtma yapıyor inşallah (hiç sanmıyorum ama) denizin temizliğinde etkisini hissederiz. İzmir'de Silivri özlenir mi? Ben özledim vallahi… Biz bu kentte barınmıyoruz, yaşıyoruz! Eşinizi, dostunuzu, tanıdık simalarınızı görmeden yaşam çok yavan olur... Gittiğiniz farklı yere de alışırsınız ama Silivri'nin farklı bir sihri var; yeri zor doldurulur.
Yaşanmışlık hele ki binlerce yıl evvele ait olup, günümüze kadar gelenin tesiri çok farklıdır.
Bazen o kadar boş işlere yoğunlaşıyor ki gündemimiz sanırsınız hiç çözüm bekleyen derdimiz yok… Biri yaparken başkalarının bozma gayreti etrafında tükettiğimiz enerji ile bu ilçeyi uçururduk. Turizmi-sanayisi-denizi-tarımı her bir özelliğinde en iyisine sahip olmak bizleri tembelleştirmiş, nankörlük edecek dereceye getirmiş. Türkiye'de birçok yerde turizmin ‘t'si, sanayinin ‘s'si, denizin ‘d'si olmadan (tarımın ‘t'si az/çok vardır zaten) bir ekonomi ve yaşam kurmaya çalışan insanlara bir de bize bakın… İstanbul'un Avrupa'ya açılan kapısında, her hali ayrı güzel, her özelliği başlı başına önemli değer arz eden bir bölgedeyiz. Bu zenginliklere sahip olup değerlendirmek yerine harcamayı seçenlerin arkasına takılıp gitmenin suçu, vebali çok büyük olur. Kendi işlerimizden başımızı kaldırmaya fırsat bulursak, Silivri meseleleri ile alakalı da aklımızı başımıza almayı ciddi ciddi düşünmeliyiz.
Hani derler ya “İnsan sahip olduğu şeyin değerini kaybedince anlar”… Silivri'ye ara ara dışardan bakmakta fayda var. Korkmayın mevzuyu Başkan Bey'in çeşitli vesilelerle çıktığı yurt dışı gezilerin haklılığına bağlamayacağım : )) Hepimizden çok dinginlik ve rahatlığa ihtiyacı olduğuna katılıyorum ama hepimizden çok yurt dışına çıkması gerektiğini düşünmüyorum. Hatta biz çıkalım (biz derken Silivri halkını kast ediyorum benim 17 senem yurt dışında geçtiği için ben de sınır dışı kotasını dolduranlardan sayılabilirim : )) o burada kalsın, hakkında daha yararlı olur düşüncesindeyim; yönetilenler ile yönetenler arasında bu durumdan kaynaklı algı açığını kapatmak adına : )
Her seçim arifesinde muhtarlarla bir yurt dışı programı yapılır; son baharda seçim bağıra bağıra geliyor galiba… Hiç gereği yoktu ama ne yapalım; devlet büyüklerimiz böyle hükmettikten sonra, çekilecek çilemiz varmış deyip kaderimize rıza göstereceğiz!
Işıklar yeni haftaya Silivri ile ilgili aklındakileri, gündemindekileri gerçekleştirmek adına güçlü bir kozla başladı. Işıklar'ın şansı, Silivri'nin kısmeti demek mevcut koşullarda; artmasını, sürmesini dileyelim…