Bir aylık aradan sonra Silivri Belediye Meclisi Pazartesi günü toplandı. Tahmin ve öngörüldüğü üzere muhalefet, iktidarın siyasi balayına son noktayı koydu.
Önce CHP'nin Grup Sözcüsü Önder Çolak söz aldı. Silivri'de iktidarın faaliyetleri arasında kayda değer bir şey olmadığını hissettiren gündem konuşması, hiç olmasa da olurdu aslında!
Sahneye MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın çıktı. Doğrudan konuşmasının ikinci bölümüne, yerel yönetime yönelik değerlendirmeleriyle başlasa, hem üzerinde toplanan ilgiyi hem de fırsatı daha iyi değerlendirmiş olurdu. Beyaz sayfada tek satırlık çıkışın hakkını Başkan Bey de teslim etti! İyi hamleydi doğrusu. Aşkın konuştukça önceki ve şimdiki iktidarın yönetim tarzındaki farklılığın sınırları iyice belirginleşti. MHP iktidarındaki fiziksel ve maddi yatırım çıta yüksekliğinin, oy karşılığına yönelik veriler hâlâ taptaze.
Aşkın'ın ardından AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı kürsüdeydi. O da konuşmasının ilk bölümüyle devamındaki tespitlerinin etkisini harcadı kanımca. Plan sancısı malum, temizlik sıkıntısı ve güreş ağası seçimi güncel meseleler.
Muhalefetin çıkışı ve gündem dışı konuşmalar uzayınca, iki aylık biriken gündemin yoğunluğunu gerekçe göstererek Başkan Bora Balcıoğlu, bütün ‘düzenli orduları' ve stratejilerini kurgulayarak üzerine gelen muhalefeti geçiştirir sanmıştım. Ne kadar cesur olabileceğine hâlâ inanamıyorum demek ki! Konuşmaların uzamasıyla kazandığı zamanı yeterli buldu hazırlanmak için demek.
Önceki iktidarın “Yaptım oldu” tavrına yönelik eleştirisi yersiz olmadığından ilgi çekti, kurtarıcı da oldu doğrusu. Ama asıl can alıcı hamleyi “Halka rağmen siyaset, hizmet olmaz. Ne yaparsanız yapın, insanlara özel hissettirdiğiniz sürece başarı kazanırsınız. Tarihinin en çok oyuyla seçilmiş bir belediye başkanımız var. Vatandaşımız neye hizmet ettiğimizi, neye göre oy verdiğini gayet net bir şekilde ifade etti. Belediyecilik sadece yol, beton ve demirden ibaret değildir. Ekonomik zorluklara rağmen düzenlediğimiz festivallerde insanlar mutluydu, sıkıntılarını unuttular. Ufak gördüğünüz o dokunuşlar, bir ailenin geçimini kurtarıyor" sözleriyle gerçekleştirdi bence.
Balcıoğlu'nun siyasetteki yükselişi “küçümsenmek” üzerine gelişti. Başkan Yardımcılığı döneminden, muhalefette geçirdiği zamanlara ve iktidara yükseldiği parti içi rekabete kadar.
Bugün iktidar hoşgörüsüne atıfta bulunurken “Geçen dönem mikrofonlarımız kapatılıyordu” sözleri aslında gerçeği hiç yansıtmıyor. Çünkü Volkan Yılmaz kimin konuşmasından rahatsız olursa olsun, Balcıoğlu'ndan hiç olmadı!
Balcıoğlu'nu bugünlere, Silivri'de güç dengesinin tepesine taşıyan “İnsanlara özel hissettirmek” hiç de saklamadı başarısının formülünü. Ama gelin görün ki herkes her şeyi yapamaz!
Volkan Yılmaz'ın “Bir şey değişti, her şey değişti” sloganı ile bitirelim… Bugün konular zaten yeterince uzadı…
Çok uzağa gitmeyelim… 22 yıldır Türkiye'de genel iktidar olan parti, Silivri'de kazanamıyor. Yaklaşık aynı dönem içinde İBB'de İstanbul'u tarihi oyla kazanan Kadir Topbaş yerine, Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu dedik! Biz aslında hiç hizmet ve yatırımı iktidara taşıma gerekçesi saymadık. Kalbimize, hislerimize aklımızın önünde seyretmesine müsaade ettik. Hepimiz değil tabii ama belirleyici olan kesimin kararını yaşıyoruz.
Muhalefette halen Balcıoğlu'nu ‘küçümseme' tavrı hissediliyor ama onları bu hususta çok da suçlayamam çünkü iktidarının bütün damarlarında da muktedir bir Başkan henüz yok!
