“Tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmalıyız”

İstanbul İli Yüzey Araştırmaları (İSTYA) Projesi kapsamında eğitim etkinliği planlandı. Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı ilk ve orta dereceli okullardaki öğrencilere kültürel ve çevresel bilinç oluşturmak ve onların kültür varlıklarımıza, çevrelerine karşı daha duyarlı bireyler olarak yetişmelerini sağlamayı amaçlayan etkinlik dün başladı. Selimpaşa İMKB Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi'nin ev sahipliğinde kendi öğrencilerinin, Silivri Anadolu Lisesi, Atatürk Anadolu Lisesi ve Selimpaşa Mustafa Kemal Ortaokulu 8. Sınıf öğrencilerinin katılımıyla düzenlenen 2013 Silivri Kültürel ve Doğal Çevremiz konulu seminere Proje Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Prehistorya Bilim Dalı Yardımcı Yrd.Doç. Dr. Emre Güldoğan ve arkeolog ekibi katıldı.
Arkeolog ve Öğretmen Fatma Karamısır, öğrencilere ekibi tanıtarak eğitim etkinliğinin konusunu ve amacını açıkladı. Karamısır, öğrencilere arkeoloji mesleğini anlattı, içinde bulunduğu ekibin Orta Anadolu'da 5 yıl boyunca yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Kültür Bakanlığı izniyle 2013 yılında İstanbul İl sınırlarında özellikle de Silivri'de yaptıkları çalışmanın sonuçlarından şöyle söz etti: "Silivri'de arkeoloji anlamında ne var ona baktık ve eskileri teyit ettik. Bir yıldır adım adım gezdik. İşimiz sadece arkeoloji de değil, doğal çevre ve kültür adına da ne varsa onu araştırdık.”
Fatma Karamısır, öğrencilerle ufak bir oyun oynayarak sözü Proje Başkanı Yrd.Doç. Dr. Emre Güldoğan'a bıraktı.

GÜLDOĞAN: ÖNEMLİ OLAN YAPTIĞINIZ İŞİ SEVMEK
Güldoğan, arkeolojinin kazı bilimi olarak bilindiğini, arkeologların toplumdaki algılarının mezar kazıcısı olarak bilindiğini açıkladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: "İdealist bir meslektir. Her işi düzgün ve doğru yaparsanız mutlu olabilirsiniz. Önemli olan yaptığınız işi sevmektir. Para bir şekilde kazanılabilir. Arkeologlar iğneyle kuyu kazıyor. Bu yüzden bu iş çok sabır istiyor.

"TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ GELECEK NESİLLERE TAŞIMALIYIZ”
Bizler öncelikle yüzey araştırması yapıyoruz. Bu yürüyerek gerçekleştiriliyor. Bu şekilde geçmiş dönem insanlarından iz arıyoruz, ardından laboratuvar çalışması yapıyoruz ve bulduklarımızı konferans düzenleyerek aktarıyoruz. Amacımız tarihi ve kültürel değerlerin korunarak gelecek nesillere taşınması.”
Emre Güldoğan, Höyük, Tümülüs gibi terimlerin açıklamasını ve bulunan örneklerini slayt eşliğinde gösterdi.

SİLİVRİ'DE YAPILAN BİLİMSEL KAZI ÇALIŞMALARI
Ülkemizin inanılmaz zengin kültürel bir mirasa sahip olduğunu söyleyen Güldoğan, Kültür Bakanlığı izni ve İstanbul Üniversitesi'nin katkılarıyla 2013 yılında Silivri'yi pilot bölge seçerek 36köyünde yaptıkları çalışmayı anlattı. Seymen, Küçük Çavuşlu, Çanta, Selimpaşa gibi mahallelerimizde bulunan altın değerindeki çanak çömlek parçaları gibi küçük buluntuları, su yollarını gösteren Doç. Dr Emre Güldoğan, 1.5 milyon yıl öncesine dayanan bir yaşamın izlerine ulaştıklarını paylaştı.
Sözlü tarih çalışmaları hakkında da bilgi veren Güldoğan, bölgede yaşayan insanlarla görüşerek onları bilinçlendirdiklerini ve onlardan tarihi dokumanlar edindiklerini söyledi. Sadece tarihi ve kültürel değil, sosyal anlamda da insanların geçmişleriyle ilgili bildi edindiklerini paylaşan Yrd.Doç.Dr. Emre Güldoğan, araştırma yaptıkları her bölgeyi bilgisayar ortamına kaydettiklerini açıkladı.

ÖĞRENCİLERDEN  BEKLENTİLER ŞÖYLE AÇIKLANDI
Öğrencilerden beklentilerini ise şöyle açıkladı: "İlçenin sınırlarındaki arkeolojik tarihsi alanları korumanızı, bilinçli bir birey olmanızı kültürel değerlere sahip çıkmanızı, bugün yaşadığınız yerlerin ve bu yerlerden geçmiş mirasın sizden sonraki kuşaklara en azından aynı şekilde kalabilmesi konusunda duyarlı olmanız ve bizlerin işimiz bittiğinde bu yerleri bulduklarımızı sizlere bırakıp gideceğimizi unutmamanızı istiyoruz.”