Dün Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın en çok önemsediği yatırım projelerinden biri daha hayata geçti. Tarım Koleji öğrencileri ile buluştu… Açılışta Abbas Güçlü ve Halim Orta'nın konuşmalarını dinleyince aklıma Hayaller ve Gerçekler üzerine bir dizi kıyas takıldı…
Abbas Güçlü Milliyet Gazetesi Eğitim Koordinatörü ve Köşe Yazarı… Genç Bakış diye yaptığı programlardan çoğunuz daha da iyi tanırsınız… Tarım Koleji'ni değerlendirirken, “20-30 yıl sonra önemi daha iyi anlaşılacak” dedi… Günü kurtarmak ve ay sonunu atlatmak üzere kurulu toplumsal düzenimizde geleceğimizi kurtaran projelerin değerini bugünden anlamamız imkansız olmasa da çok zor takdir edersiniz… Ama her türlü derdi, belayı atlatıp 30 sene sonra birilerinin büyük zahmetlere katlanıp bizim için hazırladığı hayatın rahatlıklarına kavuştuğumuzda şükrederiz kuşkusuz… Onlara bugün de sövmek değil, saygı duymamız, destek olmamız gerekir…
Bir insan on gömlek yerine mecbur kalınca iki tane ile de idare eder… Ama her gün yemek yemek zorunda, her saniye nefes almak mecburiyetinde…
Türkiye şükür ki her şeye rağmen hala bir tarım ülkesi, 80 Milyonu aşmış bir nüfusu barındıran memleket sınırlarımızda tüm sektörden çok daha önemlisi bu alandaki üretim. Eskiden tarım bir başına hayatımızı sürdürmek için yeterliydi, şimdi ona bir de akılcı özelliğini ilave etmek zorunluluğumuz var…
Tarım Koleji bir kayıp olabilir mi?
Güçlü diyor ki “Diploma değil meslek gerek”… Hangimiz buna karşı çıkabiliriz? Ve ekliyor “En iyi meslek karnımızı doyuran ve mutlu olduğumuz”…
Silivri Belediyesi Tarım Kolejini, “Türkiye'nin kaderini değiştirecek çocuklar yetiştirecek okul” olarak değerlendirdi… Silivri'ye bile razıyken, böyle birinden bu denli iddialı bir öngörü… İnanmak istiyorum... “Adana'da topraklarını satanlar kendi tarlalarında ırgat oldu, Antalya'da yerlerini satanlar otellerde temizlikçi… Trakya, katma değeri yüksek ürünler yetiştirmeli… Silivri'ye Silivrililer önce sahip çıkacak” diyerek sözlerini noktaladı Güçlü…
***
Tarım projeleri, Özcan Işıklar'ın en doğru Silivri yatırımı, yaklaşımı… Bunun ötesinde Silivri'nin, Trakya'nın Türkiye'nin ihtiyaç ve gerçeği… Dünyanın kurtuluş reçetesi… Kişiler geçici, akılcı tarıma dayalı üretim ise Silivri'nin kurtuluşu…
Köy çocuğuyuz, okuma konusundaki en önemli teşvikimiz köyden, tarım ve hayvancılıktan kurtulmaktı… Zayıf bir not alınca babam “Olsun kızım; bu memlekete çoban da lazım!” deyince canımın nasıl yandığını hala hatırlarım… Babam da zaten bu amaçla yapıyordu, kızıp derslerimize daha azimle sarılalım diye… Bugün karşılaştığım iyi tarım uygulamalarını gördükçe ‘Kalsaydık köyümüzde de böyle bilimi, teknolojiyi ve günün ihtiyaçlarını takip etseydik' daha iyi olmaz mıydı diye giderek daha sık düşünür oldum… Ağzımızın tadı bozulmaz, ruh halimiz erkenden raydan çıkmazdı…
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Halim Orta'nın “Tarımda iki kral var; biri iklim diğeri toprak. Bunları anlaştırıp ellerinden bir şey almak zor” tespiti de ne kadar yerinde…
Tarım Koleji öğrencilerine “Sabretmeyi öğrenin (eliniz kolunuz bağlı olarak değil, elinizden geleni yaparak) ve davranışlarınızı disipline edin” tavsiyeleri hepimiz için geçerli…
İnsanoğlu; kaybetmeden hiçbir şeyin kıymetini bilmiyor…
Tarım Koleji, Silivri'ye hayırlı, uğurlu olsun…
Büyük bir umut bağladığımız bu projeye başarılar diliyorum…