Hanau; Almanya'nın Hessen eyaletinin bir kenti. Benim ergenliğe yeni adım attığım yıllarda St. Georg'da (Avusturya Lisesi) okurken bazen elime aldığım ''efsane'' Alman yazarlarından ''Grimm Kardeşler” vardı. Masal dünyasının bu unutulmaz yazarları iki kardeşti. 1800'lü yılları ortalarına kadar yaşadılar. Hanau kentinde doğmuşlardı.
İşte bizim Türkler 1960 sonrası çalışmak, ailelerine geçim sağlamak için Almanya'nın yolunu tutmuşlardı. Adapazarı Hendek'ten Baba Havutçu da ekmek parası için Almanya'ya gitmişti. Baba Havutçu Hanau kentine yerleşti. Orada ailesine bakıyor ve baba olmak istiyordu. 1970 yılında bir oğlu oldu. Adını Tayfur koydular.
Tayfur Almanya'da futbol hastası olmuştu. Hem Teknik Liseye gidiyor, hem de amatör kulüplerde oynuyordu. Yetenekliydi. Hanau'nun etrafı Alman liglerinde yer alan kulüplerle doluydu. Bunlardan birini seçecekti. Darmstadt kulübüne transfer oldu. Darmstadt Alman ikinci liginde oynuyor, zaman zaman da birinci lige yanaşıyordu. Tayfur başarılı maçlar çıkardı. Ancak o yıl Darmstadt küme düşmekten kurtulamadı. Tayfur'a da Türkiye yolu gözüktü.
FENERBAHÇE KAPISI AÇILIYOR
Tayfur 1993-94 sezonunda Fenerbahçe 'ye transfer olmuştu. Fenerbahçe'nin başına da Alman milli takımının yardımcı antrenörü Holger Osieck getirilmişti. Osieck ciddi bir adamdı. Ciddi bir Fenerbahçe yaratmak istiyordu. Başardı da. Fenerbahçe o yıl şampiyon oldu. Tayfur Havutçu'ya Milli takım kapısı da açılmıştı. Fenerbahçe - Milli takım derken Mustafa Denizli Kocaelispor'un başına geçmişti. Tayfur'u Fenerbahçe'den alıp, Yeşil - Siyahlı kulübe getirdi. Tayfur iki yıl Kocaelispor'a faydalı oldu. O yıl Denizli'nin takımı Inter-toto kupasına bile katıldı. Ama Hendek Soğuksu köyünden Tayfur Havutçu Beşiktaş'ın '''muhteşem'' başkanı Süleyman Seba'nın yakın akrabasıydı. Ne zamandan beri Tayfur'un Beşiktaş formasını giymesini istiyordu. Amacına da ulaştı. Tayfur 1997 yılında Beşiktaş 'a transfer oldu. Bu arada Tayfur Milli takımda da oynarken 2000 yılında Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finali de görmüştü. 2002 'de Dünya kupasına da gitmişti. Teknik direktör Şenol Güneş Tayfur'a Galatasaraylıların ağırlıkta olduğu takımda pek fazla görev vermedi. Çin milli maçında Tugay Kerimoğlu'nu çıkarıp yerine Tayfur'u soktu. Tayfur böylece dünya üçüncülüğünü de yaşayacaktı.
BEŞİKTAŞ'A HOCA OLUYOR
Tayfur futbolun bıraktıktan sonra Beşiktaş'a Mustafa Denizli'nin yardımcısı oldu. O yıl bir kez daha Türkiye ligini kazanmıştı. Sonra Denizli takımdan erken ayrıldı. Tayfur Beşiktaş'ın başında çıktı. Ertesi yıl Beşiktaş'ın başına getirildi. O yıl takımda Guti ve Quresma'da vardı. Tayfur onlarında kalmalarını istemiş, Real Madrid'in başında olan Mourinho'da iki yardımcısını Beşiktaş'a göndereceğini söylemişti. Tayfur'un Beşiktaş günleri Tigana ile başlamış ve sonra devam etmişti. Tayfur Havutçu el üstünde tutuluyor ve efsane başkan Süleyman Seba'nın yakını olmasından dolayı da sevgi görüyordu. Çok kibar bir insandı. Yardımseverdi. Çok seviliyordu. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra bir süre hocalık yapmadı. Ne zaman ki Milli takım başına Lucescu getirildi, Tayfur'da yardımcısı oldu
KASIMPAŞA ZİRVEYE YÜRÜR MÜ?
Tayfur 17 maç Lucescu ile çalıştı. Ancak istenen başarı gelmedi. Türk toplumu Şenol Güneş'i istiyordu. Nitekim Lucescu Türkiye'nin küme düşmesinden sonra Milli takımı bıraktı. Ama Şenol Güneş, Tayfur'la birlikte iş başı yapmak istiyordu. Öylede yaptı. Başarılar geldi, Tayfur'da morallendi. Milli takım serüvenini bitirdi. Artık ligde hocalık yapmak istiyordu. Kasımpaşa'dan birkaç hafta önce teklif gelince ''Hayır'' demedi. Şimdi önünde zorlu maçlar var. Türk futbolunun ona, onun da başarıya ihtiyacı var. Türkiye liglerinde kulüplerin takımlarını teslim edeceği Okan Buruk, Erol Bulut, Bülent Uygun, İlhan Pulat, Hamza Hamzaoğlu, Bülent Korkmaz gibi hocalar var. Arzumuz, isteğimiz Tayfur Havutçu'nun da bu ismi geçen hocalardan biri olması. Çünkü Tayfur bize '' unutamadığımız başkan ''' Süleyman Seba'nın bir hediyesi.