Dün Basın İlan Kurumu'nun rutin yıllık denetlemesini geçirdik… Ancak öğlenden sonra sosyal medyada yazdığım köşe yazısının yankılarını görebildim.
‘Terör destekçiliği aklayıcılığından' sonra ‘ırkçı' da olmuşum daha bu saatten sonra ne olurum bilmem!
Eski mevzuya dönmeyeceğim…
Irkçılık konusuna, bizdeki hali yerli-yabancı ayrımına, gelelim… Ben bir insanın söylediklerinden ziyade yaşam tarzına bakmayı hep kendime kılavuz edindim. Düşündüğüm gibi de yaşadım… Kırkıma merdiven dayadığım ömrümce kimsenin ne dini, ne mezhebi ne de doğduğu yer konusunda bir ayrıma tabi tutmadım. Beni tanıyanlar bilir bilmeyenler de, ki burası küçük bir yer/hiçbir şeyimi saklamadım, bu konuda gerekli doneleri çok kolay bulabilir.
“Silivri'yi bir ‘yabancının' yönetmesini istemediğimi' söyleyenler en son yerel seçime dönüp de AK Parti'de hangi aday adayını açıkça desteklediğime bakabilirler; yerli aday Tahir Sert'i mi, yabancı aday adayı diye AK Parti'nin haksızlık ettiği Metin Karakaş'ı mı…
Anlamakta güçlük çekenler Metin Karakaş'ı Silivri kültürünü benimsemiş bir örnek olarak inceleyebilirler; yaşam tarzı ve aile yapısı açısından… Kişisel, özel hatalarına çok kafayı takmayın, asıl mevzuyu ıskalarız…
Orhan Koç'un düşünce ve hareket tarzına saygı duyabilirim; bende o olgunluk, deneyim ve akıl var çok şükür. Uzunca da bir görüşme yaptık, çok farklı şeyleri savunmadığımızı da konuştukça anlıyoruz. Yazdıklarımı takip etme kararlılığı ve yoğunluğundan önemsediğini de bizzat belirttiği gibi anlıyorum, çok da mutlu oldum.
Şunu unutmamamız lazım; asla aynı düşünmek zorunda değiliz. Tabi ki her birimiz kimi siyasetçi, kimi gazeteci ama her birimiz kendi yaşam tarzı ve bakış açısına göre görüşlerini ortaya koyacak, hatta onları empoze etmeye çalışacak. Bizi bir arada tutan şeyi, ‘bizi' biz yapan değerlere gözümüz gibi bakmalıyız. Tek başımıza kurtuluş yok! Ya hep birlikte var olmayı öğreneceğiz ya da birer birer yok olacağız.
Necmettin Erbakan'ı andık dün AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Orhan Koç ile görüşmemizde; “İktidara giden her yol mubahtır” sözünü günümüzde geliştirilen yöntemlerini düşünerek sarf etmedi bence.
Oy alınamayan yerden gönül almak gibi bir iddiası vardı AK Parti'nin Silivri'de her durumda daha çok işlerine yarayacağı kanısındayım.
Tabi daha iyisini kendileri bilir.
Hüseyin Turan ile de konu üzerine derin ve hararetli bir görüşme gerçekleştirdik. “Yazın baştan sona yanlış” deyip de başladığı ve özetle “Dahilim yok…” demesinin ötesinde ara ara sarf ettiği kelamlara ve satır aralarında söylediklerine fena takıldım… Dünkünden daha çarpıcı bir yazı çıkacak ortaya şu an için hiç bunlarla uğraşmaya mecalim yok. Ben anlayacağımı anladım.
Söylediği her şeyi aynen kabul ettim ve aklıma yazdım : )
***
Özetle bir köşe yazarı için yazdıklarının ses getirmesi iyi bir şey deyip mevzuyu noktalıyorum.
Yarın, haftayı kek tarifi ile kapatmayı ciddi ciddi düşünüyorum : ))
LİONS BEYAZ MELEKLER KULÜBÜ ETKİNLİĞİNİ ERTELEDİ
Silivri Lions Beyaz Melekler Spor Kulübü Başkanı Mesut Özdoğan, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda Silivri Lions Beyaz Melekler Spor Kulübü olarak düzenlemeyi planladığımız etkinliğimizi, şehitlerimiz ve ülkemizin içinde bulunduğu durum göz önüne alınarak aldığımız karar gereği ileri bir tarihe erteledik. Biz milli hassasiyeti olan insanlarız. Bize yakışmaz.” açıklamasında bulundu.
