Emre Akıncıoğlu

Teknoloji aile yapısının en büyük düşmanı mı?

Günümüz dünyasında teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

Telefonlarımız, tabletlerimiz ve bilgisayarlarımız sayesinde her an her yerde bilgiye ulaşabiliyor, iş yapabiliyor ya da eğlenebiliyoruz.
Ancak bu kolaylıkların gölgesinde büyüyen bir sorun var:
Teknolojinin aile içi iletişimi ve çocuklarla olan bağımızı nasıl etkilediği.
Çocukların gelişim süreçlerinde ebeveynlerle kurulan bağ, onların özgüvenlerini, duygusal zekalarını ve sosyal becerilerini şekillendirir.
Ancak bir çocuğun, gözlerinin içine bakarak ilgiyle konuşan bir ebeveyn yerine telefon ekranına dalmış bir anne babayı görmesi, bu bağı zedeleyebilir. Çocuklar, sadece söylediklerimizi değil, davranışlarımızı da model alır.
Bir ebeveyn sürekli telefonla ilgileniyorsa, çocuğa şu mesaj verilir: “Ekran, senden daha önemli.”
Çocuk, ebeveynin ilgisini ekranla paylaşmak zorunda kaldığını hissettiğinde, değersizlik duygusu yaşayabilir.
Bu bir zaman sonra duygusal körelmeleri de peşinden getirecektir.
Sadece değersizliği barındırmaz bu süreç.
Çocuklar, anne babalarının alışkanlıklarını kopyalar.
Ebeveyn sürekli ekrana bakıyorsa, bir süre sonra çocuk da benzer bir alışkanlık geliştirebilir.
Teknoloji, ailenin yüz yüze iletişim anlarını çalar.
Farkında olmadan bu durum git gide kanıksanmış bir gerçeğe evrilir.
Çocuk, anne babaları ile duygularını ve düşüncelerini paylaşma isteğini kaybedebilir.

Peki ebeveynler için teknoloji kullanımında nelere dikkat edilmesi gerekir?
Çocuğun yanında telefon veya tablet kullanımını minimumda tutmaya çalışın. Özellikle yemek masası gibi aile içi etkileşimin yoğun olduğu anlarda ekranlardan uzak durun.
Çocuğunuza ekran bağımlılığı hakkında uyarılarda bulunmadan önce kendi kullanım alışkanlıklarınızı gözden geçirin.
Günün belirli saatlerini teknolojiye değil, çocuğunuzla birebir iletişime ayırın.
Bu, çocuğun kendisini daha özel ve değerli hissetmesini sağlar.
Çocuklar, teknoloji yerine sizin ilginizi ve sevginizi tercih eder.
Birlikte oyun oynamak, kitap okumak veya dışarıda vakit geçirmek, ekranın yerini doldurabilir.

Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken ilişkilerimizi zorlaştırmasın.
Teknoloji, doğru kullanıldığında hayatımızı kolaylaştıran bir araçtır.
Ancak bu araç, aile bağlarımızı zayıflatmamalıdır.
Çocuklarımız, ekranların değil, bizim rehberliğimize ve sevgimize ihtiyaç duyar.
Ebeveyn olarak teknolojiyle olan ilişkimizi dengeleyebilirsek, onlara sağlıklı bir örnek sunabilir ve birlikte daha güçlü bir bağ kurabiliriz.
Unutmayalım, çocuklar büyürken onlara verebileceğimiz en değerli şey, ekranlar değil, zamanımız ve ilgimizdir.

YORUM YAP