Öncelerİ…
"barış” dendi…
O sihirli sözcük her zeminde o tekrarlandı…
Sonra…
"Silahlar sussun” dendi…
Ardından…
"Analar ağlamasın” dendi……
Bu dileklerde her ortamda dile getirildi…
Derken…
Ortaya "süreç” lafı çıktı …
Ardından " İmralı” …
En son…
Sürece "Kandil” ilave edildi…
Şimdi de…
"akil insanlar heyeti” …
Gayet tabii ki…
Akil insanlar heyeti tanımına muhalefetten , anında tepki geldi …
"Bunlar akil adam değil Damat Ferit heyeti”
"Akil insanlar heyeti; Başbakanın söylediklerini topluma kabul ettirmek için görevlendirdiği memurlar” v.s…
***
Başbakan gecikmeden "akil adam” atamasını tamamladı …
O akil adamlar şimdi yollarda …
Ama…
Bildikleri tek şey…
Gidecekleri yerler…
En ilginci de…
Bu akil insanlar heyeti denilen bu "heyet” henüz "Akil” ne demek, onun üzerinde bile anlaşabilmiş değil …
Neyse…
Devam ediyoruz…
Bu akil insanlar heyetini bizzat Başbakan seçmiş…
Peki…
Kim bunlar ?.
Ve…
Neden bu isimler ?.
Ve…
Hangi ölçülere göre seçilmişler ?.
Onu geçtik…
Bu heyetlerin …
Yapacakları belli mi ?.
Yani…
İşlerini biliyorlar mı ?.
***
Bilinen…
(7) Bölgeye pay edilmişler…
Her bölgeye belli sayıda insan görevlendirilmiş…
Heyetlerin başı belliymiş…
Başbakan seçmiş…
***
Peki…
Bunların masrafları …
Araç gereçleri…
***
Kiminle ne konuşacaklar…
Belli mi ?.
Konuştukları ile ilgili olarak…
Savcının biri dava açarda başları derde girerse ne olacak ?.
Bunlar…
Düşünüldü mü ?.
***
Ve…
O güzel dilek ve temenniler bir yana…
Eğri oturup doğru konuşalım…
Sayın Başbakanın, son günlerde muhalefete karşı kullandığı dile bir bakın…
Allah aşkına hiç "barış” diline benziyor mu ?
Sürecin selameti için olumlu bir dil mi ?.
Ve…
Sorunun muhatabı olarak kabul ettiklerine yönelik söylediği :
"Silahları nereye bırakırsa bıraksınlar, öyle gitsinler”
Bu sözler de, altyapısı olmadan bir anlam ifade eder mi ?.
Yıllardır…
Silahlarınızla beraber teslim olun denmedi mi ?.
Ve…
Bu "Silahları bırakıp gidin” çağrısına anında , eş başkandan cevap geldi ;
"Ne yani, ben arkamı döneceğim siz çaktırmadan gidin mi diyorsun ?. "
"Bu gayri ciddi öneridir ”
***
Tekrar başa döneyim…
Gerçekten çok merak ediyorum…
Allah aşkına …
Bu akil insanlar heyetinin görevi ne ?.
Listede Hülya Avşar yok…
Hülya Koçyiğit’in beyanlarından da ben pek bir şey anlamadım…
Orhan Gencebay’ın söylediklerinde de…
Kadir İnanır ne söyledi bilemiyorum…
Diğerlerinin de…
Sır gibi saklandığına göre…
Demek ki…
Var bir şey…
***
"analar ağlamasın”
"akan kan dursun”
Bu sloganlardan başka laf duyan oldu mu ?.
Gerçekten merak ediyorum…
Merak ediyorum !.
Endişem …
Geçmişte "Habur Süreci” denen bir süreç yaşadık…
Orada da belki amaç iyiydi belki…
De…
Sonucu…
İyi olmadı…
Tekrarlansın istemiyorum …
İyi haftalar…
BENDEN SÖYLEMESİ
"Yağmur gibi Ecrimisil tahakkukları geliyor. Köylüler postacıyı görmek istemiyor.” Demiştim bu köşeden…
Ve…
Biliyordum ki…
Bu tahakkukların arkası gelecek…
Ve…
Tahakkukları aldıktan sonra da…
Yasal süresi içinde itiraz etmek veya yargıya gitmek lazım geldiğini biliyordum...
Şayet bu yapılmaz ise …
"O tahakkuklar kesinleşir” demiştim , bildiklerime , tanıdıklarıma…
İlave etmiştim…
Ödeme emrine dönüştüğünde "Kişinin hanesine borç, Mal Müdürlüğü Hanesine de alacak yazılır” demiştim…
Yani…
"Amme” alacağına dönüşür, demiştim …
Sonra …
Ödeme emirleri çıkar …
Ve…
O ödeme emirlerini ödemez isen…
İcra safhası başlar,demiştim…
İcra safhasında…
Ya…
İcra masraflarınla beraber ödeyeceksin ya da, "Mal” bildiriminde bulunman lazım , demiştim …
***
Üç Orman köyüne ait yağmur gibi gelen o "tahakkuk ve ödeme emirlerinden sonra şimdi , banka hesaplarına tedbir koymaya başlamış Maliye …
Henüz duymadım…
Ama olabilir…
Üzerine kayıtlı hiçbir şeyiniz yoksa Emekli aylığı var ise, belli bir miktarına el koyabilir…
Benden söylemesi…
Demiştim…
***
Tekrar etmekte fayda var…
Bu (3) Orman köylüleri…
Bu günkü iktidar dönemine kadar " işgalci " kime denir ?.
İşgalci ne demek ?. bilmiyordu…
Kendi toprağında olduğunu zannediyorlardı…
Meğerse işgalci kendileriymiş…
Evet…
Bu üç köy için söylüyorum…
"Ecrimisil” ne demektir ?...
Bilmiyorlardı…
138 Yıldır bu topraklardaydılar…
Çok hükümetler geldi geçti…
Onlara…
Hiçbir iktidar…
Hiçbir hükümet siz " işgalcisiniz” dememişti…
***
Sonuç :
"İşgal edene, misli ile kira salmak” demek olan ecrimisil uygulaması başladığından bu yana bilhassa Çayırdere, Sayalar ve Danamndra Köylerinde hayat adeta dayanılmaz hale gelmiş…
Öyle bir ceza ki…
Tarlayı satsan cezayı karşılamaz…
Ve…
Ezici bir çoğunlukta tarlayı işlediği de yok …
Bunun anlamı…
Vatandaş…
Mal Müdürünün "ödemez isen ön alım hakkını kaybedersin” tehdidinden korkmuş , boyun eğmiş "işgal etmiyorum” diyememiş …
ÖNERİLERİM
Havalar güzel…
Yağmurlu olsa bile dindiğinden "yarım saat sonra” her taraf kurur. Otların üstüne uzanabilirsiniz. Şimdi mis gibidir. Otlar mis gibi kokar.
Silivri henüz yakın bir yerde , mesai bitiminde bile olsa piknik yapmaya müsait. Öyle yerler var…
Neresi, demeyin…
Düne kadar köy olup bu gün artık mahalleye dönen tüm orman köyleri bilhassa…
Her birinde göl veya gölet mevcut…
Oturma yerleri de…
Mangal yapma yerleri de…
Suyu da…
MEKTUP MESELESİ
"Bak postacı geliyor, selam veriyor, herkes ona bakıyor merak ediyor. "
Bir zamanlar dilimizden düşmüyordu…
Sonra…
"internet”
"Elektronik posta” çıktı…
Unutur gibi olduk…
"süreç” meselesinden bu yana
Tekrar gündemimizde…
Televizyonlarda …
Basında…
Sık,sık…
"İmralı Mektupları”
Daha doğrusu "mektup alış-verişi” konuşuluyor…
Efendim…
"Adaya giden BDP heyetinden alınan bilgilere göre Abdullah Öcalan süreçle ilgili olarak (3) gün içinde yazacağı mektubu "MİT” alacak, BDP’ye verecek, mektup onlar aracılığı ile "Kandile " ulaşacak. Sonra o mektubun cevabı mektup BDP’liler tarafından alınıp İmralı’ya ulaştıracak.”
Sürecin sonunu bilemem …
Ama…
"Postacı”
"Mektup”
Meselesine çok katkısı oldu…
Hayırlısı…
HERKES İŞİNİ YAPSIN
1943 Yılı …
İkinci Dünya Savaşı yılları ,Amerikan Başkanı Roosevelt ücretlerin dondurulmasını ister…
Kömür İşçileri buna karşı çıkar…
Grev kararı alırlar…
Sendika o güne kadar Roosevelt’i desteklemiştir…
O nedenle …
Roosevelt sendika Başkanı Lewis’e sitem eder…
Lewis’in cevabı :
"Sen Amerikan Başkanısın,Ulusal çıkarları korumak için maaş alıyorsun.Benim maaşım ise maden işçileri veriyor.Yani, haklarını korumam için veriyorlar.”
İSTER İNAN İSTER İNANMA
" Silivri Belediyesi de bir iş yapmış olsa onun da söylerdik. Ama yaptığı bir şey yok ki ne söyleyelim.”
(Metin Karakaş/ Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman’ı Partisinin İlçe Binasında ağırlarken yapmış olduğu konuşmadan.)
GÜNE UYAN
"Bilginin amacı kendini bilmek ve kendini geliştirmektir.”
(Sokrat)
DUDAK UÇUKLATAN
Almanya’nın resmi makam araç sayısı (11.000), Japonya’nın (10.000), Fransa’nın (9.000), Türkiye’nin resmi araç sayısı (125.000)
(Hürriyet/4/4/2013-Yalçın Bayer’ın köşesinden )
