Yeterince destek görmedikleri ile ilgili tepkilerinin odağına başta Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ı, sırasıyla da protokol üyeleri ve iş insanlarını oturtan Silivrispor Kulüp Başkanı Akgün Duru ve yönetimi, Salı akşamı bir basın toplantısı düzenledi.
Ayrıntılarını haberlerden okursunuz kısaca bir kaç gözlemimi paylaşmak istiyorum.
Duru'nun kulübe yapılan lojman, konaklama desteklerini “Siz yıktınız”, “Siz sebep oldunuz” diyerek çıkan (3 Milyon TL'lik) maliyetin kulübe fatura edilmesine itiraz hakkı tabi ki var. Ancak bu Belediyenin söz konusu paraları kulüp için harcadığı gerçeğini değiştirmiyor.
“Silivri'ye Hükümet Konağı ve Millet Bahçesi yapılmasın (200 Milyon TL'lik yatırım) da, stat ve lojman yerinde kalsın…” diyen kaç kişi çıkar bilmiyorum ama artık bunun da bir anlamı olmadığı, Hükümet yatırımlarının harıl harıl devam ettiği ortada.
Şimdi Silivrispor yönetimi ile hepimizin derdi bağcığı dövmek değil, de üzüm yemekse temelde şu gerçeği kabul edeceğiz; eğer ki Duru ve yönetimi Silivrispor'u, misal ben Hürhaber'i, bir başkası yuvasını ya da iş yerini ayakta tutmakla yükümlüyse Volkan Yılmaz Silivri sorumluluğunu sırtlanmış durumda.
Şöyle bir silsile düşünün Türkiye, İstanbul, Silivri, B ailesi ve A kişisi… Türkiye zarar görmesin diye İstanbul feda edilebilir, Silivri zarar görmesin diye içindeki A kişisi de… Kimse İstanbul için Türkiye'yi gözden çıkarmaz! Mantıksız olur çünkü! Türkiye gittikten sonra İstanbul nasıl kalsın!? Çarpıcı olsun diye böyle bir örnekleme yaptım. Volkan Yılmaz'ın Silivrispor yerine Silivri'yi öncelemesi şart. Bir kulüp başkanı ile belediye başkanının olay ve konulara ne kadar farklı pencerelerden baktıklarını gördüğümüze göre, onlar da ancak ve mutlaka ortak bir müşterekte uzlaşacaklar; dertleri egoları değil kamu ve toplum adına üstlendikleri sorumlulukları ise…
Yılmaz, “Silivrispor'un başında kim olursa olsun vereceğimiz destekte değişiklik olmayacak aynen devam edecek” dedi. “A kişi gelince daha çok, B kişisi olunca daha az” demedi, “Kim gelirse gelsin desteğimiz imkanlar ve belirlenen şartlar dahilinde devam edecek” ifadesini kullandı.
Ben de Silivrispor ile Silivri Belediyesi arasına çıkan tartışmalarda siyasetin etkisi olduğunu düşünenlerdenim. Seçim süreçlerinin bu tartışmaların alevini körüklediği de bir değil, iki değil artık tesadüf olarak yorumlanamaz.
“Görevimiz biter o zaman siyaset nasıl yapılır görürsünüz hep beraber. Biz ya siyah ya da beyaz oluruz asla gri olmayız” diyen Akgün Duru'ya Silivrispor forması giyerek seçim kazanılamayacağını söyleme ihtiyacı hissetmiyorum çünkü bunu en iyi bilen kişi kendisi olsa gerek. Aksi durumda ne Özcan Işıklar ne de Volkan Yılmaz'a kulüp ihtiyaçlarını anlatmak durumunda kalmazdı.
Bir belediye başkanını eleştirmek en kolay iş. Bunu herkes yapabilir. Çok da beğenmiyorsanız ve daha iyisini yapabileceğiniz iddiasına sahipseniz aday olur kazanırsınız seçimleri istediğiniz gibi bir yönetim şeklini oluşturursunuz.
Ben Akgün Duru'ya veya yönetimindeki isimlere nasıl kulüp yönetilir konusunda ne söyleyebilirim ki? Nasıl haber yapılır konusunda ya da gazete çıkartılır hususunda onlardan öğrenebileceğim fazla şey olduğunu da sanmıyorum.
“Telefon direği aşı tutmaz, yüzleşmek zordur ama mecburidir” ne kadar güzel söylemiş Duru, Silivri Silivrispor'dan ibaret değil. Lojman ve dış konaklamalar hususunda belki biraz şansız bir dönem, yaşadığımız enflasyonist ortam da sorunları tetiklemekte.
Duru, sakin kalmak ve çekilmek istenilen ortamlara çokça dalmaya gönüllü olmasına karşın girmeyerek, kulüp başkanı sorumluluğunu yerine getirmeye gayret ediyor. Diğer yöneticilerin de kavga değil, sportif başarılar ile huzur içinde bir kulüp şartları tercihi her halinden belli.
Ancak Akgün Duru için siyaseti sportif araçlar ile etkilemenin limitleri tükenmiş görünüyor. Artık açık aktör olarak politik sahaya bekliyoruz kendisini… Bu arafta kalma durumu kendisini yoruyor. Saha değişikliği yeni bir heyecan getirir, hem de olaylara farklı bir noktadan görmesini sağlar.
Silivrispor ile Silivri Belediyesi kavgasının kazananı olmaz, olmuyor bunu defalarca gördük. Taraflardan biri daha az diğeri daha çok kaybediyor. Amaç kazanmak ise bu kaybetme oyunlarını sonlandırmak gerek.
YILMAZ'DAN OKULLARA YÖNELİK ÖNEMLİ BİR HAMLE DAHA
Beslenme çantası malzeme desteğinin ardından çocuklarımız için önemli bir hamle daha geliyor. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ilçemizde bulunan 65 ilk ve orta devlet okulunda musluk sularının içilebilir olmasını sağlamak için gerekli düzenlemelerin araştırılması talimatını verdi. Göreve gelir gelmez başlattığı çalışmalar ile 12 devlet okulunda, 90'ın üzerinde tuvaletin (pek çoğunda kütüphane, tiyatro salonu, bilgisayar odası, dış cephe ve çevre düzenlemesi de yapıldı…) yenilenmesini sağlayan Başkan Volkan Yılmaz'ın bu projesi birkaç gün önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde başlatıldı. Belirtmek isterim ki Silivri'de bu çalışma salgının s'si yokken düşünülüp yapıldı. Yılmaz bu ve diğer yaptığı her şey ile ilgili yeterince tebrik ve teşekkür alıyordur, böyle bir anlayış tarafından yönetiliyor olmaktan gurur duydum...
ZEREN SARIBEKİR GÜZELBAHAR ANISINA MEVLİT
Vefatının 41. Günü vesilesi ile Sarten Yönetim Kurulu Üyesi, Sarten Onursal Başkanı Yusuf Sarıbekir'in kızı Zeren Sarıbekir Güzelbahar'ın ruhu için 23 Kasım 2022 Çarşamba günü öğle namazına müteakip, Piri Mehmet Paşa Camisi'nde mevlit okutulacak.
15 Ekim 2022'de tarihinde Güzelbahar, 45 yaşında sevenlerini gözlü yaşlı ardında bırakarak son yolculuğuna uğurlandı. Sarten ailesi mevlit ile ilgili tüm yakın, dost ve sevenlerine açık davette bulundular.
Merhumeye bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesi ve tüm sevenlerine sabır ile başsağlığı diliyoruz.
