Temizlik eyleminin ardından

Oldukça hareketli bir haftayı, aynı yoğunlukta bir hafta sonu ile noktaladık.
Pazar günü ofise gelirken, aylardır ihmal ettiğim yürüyüşlere dönüş yapayım dedim. Sokak köpeklerinden korkunun arkasına sığınarak sergilediğim tembelliğe son vermek için iyi bir fırsat gibi geldi.
Araçla olduğu gibi hızla seyretmediğiniz için hafta içi hararetle yaşadığımız temizlik ve çöp konusunda epey gözlem imkanım da oldu. Klassis tepeden indikçe sahile doğru karşılaştığım çöp ve kirlilik manzaralarından epey bir gözüm korktu açıkçası. “Eylem formaliteden bitirildi, iş bırakma devam mı ediyor!?” derken şehir içi sokaklarının temizlenmiş olduğunu fark ettim. Öğlenden sonra aynı güzergâh, yoğun insan popülasyonuna rağmen, pırıl pırıldı, rahat bir nefes aldım.
Geçen hafta yaşanan eylem ışığında çöp toplama ve temizlik işlerini yapan personelin halk gözünde görünür olduğunu düşünüyorum. Belediye yönetimi, şartlar doğrultusuna bir iyileştirme sözü vermiş ve gerçekleştirilecektir kuşkusuz da Allah aşkına, vatandaş olarak bizler de biraz daha sorumlu davranamayız mı? Çöplerimizi belirlenen yerlere atmak, çevremizi kirletecek şeyleri yapmamak ne kadar zor olabilir? Arkanızdan sebep olduğunuz kirliliği, bir insan evladının toplayacağını düşünmek bu kadar güç mü? Hadi bunları da geçtik, insan kendine etrafını kirletmeyi, çirkinleştirmeyi nasıl yakıştırabiliyor ki?! Pisleterek kalktığın yere, eşin, dostun, çocuğun oturacak belki! Gözünü kırpmadan kirlettiğin dünyaya çocukların, torunların gözünü açacak bir düşün!
Her atık, kendisini oluşturan maddelerden mütevellit, doğadaki serüveninin son bulması için farklı zamanlara ihtiyaç duyar. Bir elma çöpü için 2 ay yeterliyken; plastik bir şişe için 450 yıl, bebek bezleri için 550 yıl, alüminyum kutular için 200-300 yıl geçmesi gerekir. Sorumsuz davranmanın faturası ne kadar ağır düşünün!
Konu açılmışken bir de yerlere tüküren insanlar var. Nasıl iğrenç bir şey olduğunun, ne kadar çirkin göründüklerinin farkında değillerse, dışarı attıkları şeyi içlerinde tutsunlar insanlık için büyük, kendileri için küçük bir adım istirham edeceğim.
Başka bir şeyden daha korktum Pazar sabahı yürüyüşte. Geçtiğimiz yıl köpek saldırısına uğramıştım onun yarattığı travmayı yenmeye çalışırken bir arkadaşıma denk geldim, sevimli dostunu sabah yürüyüşüne çıkarmış. Sahipleri için ne kadar sevimli ve cana yakın olursa olsunlar, yabancı birine verecekleri tepkinin tahmin edilmezliğini yaşadık. Allah'tan tasması sahibinin elindeydi ve ben fazla yaklaşmayarak tedbirli davrandım. Sahilde köpeklerini gezdiren başkaları da vardı. Kimi son derece sorumlu tasmayı sıkı sıkıya yakalamış, bazı kimseleri de köpekleri gezmeye çıkarmıştı adeta kontrol hak getire. Sevimli evcil dostlarınız sizin canınız olabilir ama biz yabancılar için can tehlikesi arz eden unsurlara dönüşebiliyorlar lütfen empati ve duyarlılık.
Siyaset yazmadan bitireceğim diye gözü korkanlar var sanki…
Yapmayacağım öyle bir şey, endişe etmeyin…
26 Ağustos'ta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in merakla beklenen açıklaması yapıldı. Akşener, cephesinde sakinlik hak getire. Eminim ki ağzından çıkan her kelime ile birlikte CHP'liler bildikleri bütün “iyi niyet” dileklerini sıralamak durumunda kaldı.
Silivri siyaseti açısından “Volkan Yılmaz'a ikinci dönemi hayırlı olsun” yorumu için zorlama demeyeceğim ama erken. Yılmaz, başarısını rakiplerinin başarısızlığına dayandırmaktansa, bu kadar emek ve çabasının üstüne siyaseten ölmeyi tercih edecek kadar politik ego (benlik) yaptı.
Silivri 2024'te enteresan bir yerel seçim yaşayacak olmakla birlikte bu sürece ilgi duyanlar aktif siyaset yapanlar, bir yerlere adaylık düşüncesi bulununlar dışında çok az. Bugünkü yerel iktidar da yerine geçmek için mücadele edenlerin de karşı tarafla çatışarak kazanacakları elle tutulur bir şey görünmüyor ortada. Kendi kalelerinin duvarlarını güçlendirmeyen, giriş çıkışlarını kontrol altına almayanların ihtiyaç duyacakları tek şey savunma, saldırı değildir. Komutanı unutmadım yok… Sözünü ettiğim şartları yerine getirecek olan odur zaten!
Sen iyiysen, güçlüysen, başarılıysan kimseyle derdin kalmaz! Hedefine yürür gidersin…