Bombasıydı, patlamasıydı, silahlı saldırısıydı, anayasa tartışmalarıydı derken, ülke gündeminin iyiden iyiye cadı kazanına dönerek, yerel meseleleri her daim gölgede bıraktığı bir dönem geçiriyoruz. Belki de ülkemizin kaderinin ebediyen değişeceği bir süreçte kalkıp da Silivri'ye yapılması planlanan termik santrali bir kez daha gündeme getirmek tuhaf olurdu değil mi? Ancak ben getireceğim. Zira Türkiye'ye sahip çıkmamız gerektiği kadar güzide ilçemiz Silivri'yi de elimizden geldiğince koruyup, kollamamız gerektiğine inanıyorum.
Maalesef Silivri'miz termik santral gibi büyük bir tehdit ile karşı karşıya ve yine maalesef bazı kesimler bu tehdide göz yummayı seçiyor…
Ne kadar itici bir deyim, değil mi? “Göz yummak”… Sessiz kalmak… Etliye, sütlüye karışmayarak... Gıkını çıkarmadan oturmak…
“Göz yummak” deyimine neresinden bakarsam bakayım olumlu bir anlam çıkartamıyorum doğrusu. Gelin hep birlikte göz yummanın sözlük anlamına bir göz atalım. Dünyanın en saygın sanal ansiklopedisi olarak kabul edilen Wikipedia'nın sözlük kısmına baktığımızda “göz yummak” deyiminin açıklaması olarak karşımıza “kusurları görmemezlikten gelmek, hoş görmek, bağışlamak” gibi manalar çıkıyor…
Peki, şimdi soruyorum size pek değerli okurlarım; Silivri'ye yapılmak istenen bu termik santralin görmezden gelinecek, hoş görülecek, bağışlanacak bir yanı var mı? Bence cevap gayet basit; elbette ki hayır!
Komşumuz Çerkezköy ve ilçemiz Silivri sınırlarına inşa edilmesi planlanan termik santralin saçtığı tehlikenin farkında olmak için profesör olmaya gerek yok… Gazetemizin köşe yazarlarından Ahmet Yücegök bunan birkaç ay evvel yayınlanan bir köşesinde termik santral ile ilgili kullandığı ifadeler çok hoşuma gitti. “Bırakın Çayırdere'yi, Trakya'nın herhangi bir yerinde, bırakın sebze meyvecilik yapmayı, balkonunuza çamaşır asmayı, balkonunuzda çiçek yetiştirmek bile mesele olacak… Hatta, hatta nefes almanız bile sorun olacak” demiş Ahmet abim, ne kadar da doğru söylemiş!
Böyle durumlarda sağduyulu bir şekilde hareket etmenin yanı sıra zeki davranmanın da tartışılmaz gerekliliğine inanıyorum. Sağduyulu olmak yetmez… Elbette ki ülkemizin bu santrale ihtiyacı var ise yapılması icaba eder, ancak Trakya sınırlarına değil, hele şu sıralar hiç değil.
Malumunuz üzere tarım Trakya'da yükselişte. Özellikle TÜRAM ile ilçemizde de tekrardan gündeme gelen Trakya'nın tarım açısından son önemli olması meselesi es geçilecek bir konu değildir…
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sırf Trakya'da tarımın önemiyle ilgili bir toplantı gerçekleştirip, TÜRAM'ı bizzat ziyaret edişinin üzerinden henüz 6 ay bile geçmedi. Kılıçdaroğlu ilçemize geldiğinde bizzat “Trakya toprakları tarımın başkentidir” ifadesini kullanmadı mı?
Ee durum böyleyken, önemli isimler dahi Trakya'da tarımın öneminin farkındayken ve de vurgulamaktayken gelip Trakya'nın ortasına termik santral inşa etmek istemenin mantığı nerede? Peki ya göz göre, göre buna sessiz kalmanın mantığı nerede? Daha önce de dediğim gibi, eğer ülkemizin bu santrale ihtiyacı var ise yapılması icap eder, ancak buraya değil. Tarımın, hayvancılığın bu denli önemli olduğu bir bölgeye değil. Bu resmen kaş yapalım derken göz çıkarmak olmaz mı? Nereye mi yapalım diyorsunuz? Onu da siz düşünün, ekolojist değiliz sonuçta. Ancak bildiğimiz bir şey var ise o da buranın o santral için doğru yer olmadığı.
Gelelim işin sağduyu kısmına. Başta Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan olmak üzere ilçemizdeki pek çok önemli isimden tepkiler yükseldi. Silivrililerin çoğu konu ile ilgili aynı fikirdeler; santrali burada istemiyorlar.
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan çeşitli çalışmalar başlatıp, toplantılar gerçekleştirdi ve sürecin önüne geçebilmek adına işe koyuldu…
Belediye Başkanımız Özcan Işıklar konunun hassasiyetiyle ilgili pek çok kez çağrı yaparak halkı bilgilendirme vazifesini üstlendi ve termik santral karşısındaki net tavrı, dik duruşu ile bilhassa çevrecilerin takdirlerini topladı…
Başta ilçe başkanı Suna Göçengil olmak üzere CHP Silivri ilçe örgütü de ayağa kalktı. Sırf bu konu üzerine bir örgüt toplantısı organize eden CHP, santralin inşa edilmesi planlanan Silivri köylerini de ziyaret etti, meseleyle ilgili duyarlılığı ile göz doldurdu…
Silivri MHP teşkilatı da gerekli tepkiyi gösterdi. Özellikle MHP Silivri İlçe Başkanı Şenol Türkyılmaz, yaptığı yazılı açıklamada santralin bölgemize inşa edilmesine yüzde yüz karşı olduğunu net bir şekilde belirtti…
Tüm bunların dışında ilçemizde yer alan çeşitli dernek ve odalarda konu ile ilgili rahatsızlıklarını gösterdiler…
Ancak bilin bakalım kim sessiz kaldı? Doğru bildiniz; AK Parti!
AK Parti içerisinde yoğun bir biat kültürünün varlığı artık sağır sultanların bile malumu olsa da bu olay biat meselesini bile aşıyor!
Sırf AK Partilisiniz ve sizin hükümetiniz o santrali oraya kurmak istiyor diye buna sessiz kalmak akıl kârı değil! Böyle durumlarda Silivrililik, partililiğin önüne geçmeli. Çocuğunu, torununu Silivri'de büyütmeyi düşünen hiç mi AK Partili yok bu ilçede? Çocuklarınızı zehir bacalarının bulunduğu bir ilçede büyütmeyi göze alacak kadar mı biat ettiniz?
Göz yumuyorsunuz “Göz yuman da suçu işleyen kadar suçludur” demezler mi hep? Hiç mi duymadınız bu sözü? Sözüm AK Parti Silivri Teşkilatına; sağda solda İBB'nin Silivri'ye yaptırmayı planladığı projelerle kendinizinmiş gibi övüneceğinize, tanıtıp prim yapacağınıza şu işe bir el atın. İlçesini seven, korumak isteyen birkaç kişi de olsa illa ki vardır aranızda. Yapmayın, gözünüzü seveyim bu kadarını da yapmayın, yaptırmayın...