Tik Tok son zamanlarda o kadar popüler hale geldi ki dünya çapında telefonlara indirilme sayısı yani kullanıcı sayısı 1,5 Milyarı geçti. Çıkış yeriyse Çin kıtası. Peki, bu platform ne işe yarıyor? Neden ve nasıl bu kadar popüler hale geldi? Uluslararası İlişkilerle bağlantısı nedir? Bu yazımda bu konuyu ele alıyorum.
Tik Tok'ta kullanıcılar 15 saniyelik videolarının üzerine popüler olan ses kayıtları ve efektler ekleyerek kendi çektikleri videoları daha eğlenceli hale getiriyorlar. Canlı yayınlar yapıyorlar. Eğlenceli vakit geçirmeye yönelik bir video uygulama platformu. Kullanıcılar gerek kendi videolarını hazırlarken gerekse paylaşılan videolarla günün stresini üzerinden atarken aynı zamanda uygulama üzerinden yaptıkları canlı yayınlardan para da kazanıyorlar.
10 yaş itibariyle tüm yaş grubunun kullanımına açık olan bu uygulamanın %43'ünün yaş ortalaması 18-24. %32'si ise 25-30 yaş arasında. Kullanıcıların %3'ü ise 55 yaş üstü. 2016 yılından bu yana da Çin'den adeta virüs gibi tüm dünyaya yayılmaya devam ediyor. Uygulamayı indirenlerin sayısı da her geçen gün dünya genelinde artıyor. Siyasetçilerin ve sanatçıların da seslerini daha çok kitleye duyurmak adına bu uygulamayı aktif olarak kullanmaya başlamış durumdalar.
Madalyonun bu yönü işin para kazanma ve eğlence kısmı özelinde gayet masum.
Bu satırları okurken ne iyi bir uygulamaymış hemen ben de indiriyorum dediğinizi duyar gibiyim. Ama durun hemen indirmeyin çünkü size madalyonun diğer tarafından bahsedeceğim.
Şimdi gelin madalyonun diğer tarafını çevirip Tik Tok uygulamasının aslında göründüğünün aksine devletler ve bireyler için nasıl güvenlik riski oluşturduğuna değinelim. İşin psikolojik boyutu da cabası.
İşin güvenlik boyutuna geçmeden önce uygulamanın bireyler açısından psikolojik etkisine değinmek isterim. Tam da bu noktada dünya genelinde yapılan bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Dünya genelinde Tik Tok'u aktif olarak kullanan gençler arasında yapılan araştırmaya göre platformun gençlerin zihinsel ve fiziksel sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiği tespit edildi. Bu tehlikenin farkına varan hükümetlerse gençlere olan bu olumsuz etkiyi azaltmak için özel Tik Tok komisyonları kurmaya başladılar. Anlayacağınız işin psikolojik boyutu da oldukça ciddi ve önemli. Tik Tok'un 154 ülke tarafından kullanıldığını göz önüne aldığımızda çarpan etkisiyle milyarlarca kişinin bundan olumsuz etkileneceği aşikâr.
Öte yandan son zamanlarda Tik Tok'un hızlı yükselişi nedeniyle benzer sosyal medya platformları arasında (özellikle Instagram ve Facebook) ciddi bir rekabet oluştu. Tik Tok'un yükselişiyle birlikte kullanıcı kaybetmeye başlayan bu uygulamalar etkisini de kaybetmeye başladı. Bu da rekabete yol açtı. Öyle ki Facebook ve Instagram'ın sahibi Mark Zuckerberg rekabeti arttırmak ve kaybettiği kullanıcıları geri kazanmak için bir takım radikal kararlar almaya başladı. Örneğin aldığı kararlardan bir tanesi kullanıcıların platform üzerinden gelir elde etmesine yönelik. Mark Zuckerberg kendi platformları üzerinden gelir elde eden kullanıcılardan pandemi öncesine kadar belli oranda komisyon kesiyordu fakat aldığı kararla birlikte 2024 yılına kadar komisyon almayacağını ilan etti. Tamamen stratejik atılan bu hamle sayesinde kullanıcılar Facebook ve Instagram'dan elde ettiği gelirlerden komisyon ödemeyecekler. İçerik üreticilerini uygulamada tutmaları için de kritik bir hamle. Zira bu platformlardan ne kadar çok içerik üretilirse ve buna bağlı olarak platform içinde ne kadar çok zaman geçirilirse hem platformun kendisi hem de içerik üreticileri daha çok para kazanabiliyor. Sistem bu şekilde kurulu. Atılan bir stratejik hamlenin başarılı olup olmayacağını ise zamanla göreceğiz.
TİK TOK VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Yukarıda da bahsettiğim üzere tamamen eğlenceli paylaşımlar ve yayınlar üzerinden para kazanmaya yönelik olan Tik Tok sayesinde kullanıcılar işin Uluslararası İlişkiler boyutunda Ukrayna-Rusya Savaşı üzerinden da gelir elde ettiler ve etmeye de devam ediyorlar. Nasıl mı?
Hala devam eden Ukrayna- Rusya arasındaki savaş sırasında yaptıkları sahte yayınlarla insanları duygusal açıdan etkileyip ciddi paralar kazanılıyor. İş öyle bir boyuta ulaştı ki bu işi Ukrayna'ya gitmeden, savaş koşullarını yerinde görmeden, evinde oturduğu yerde teknolojinin imkanlarını sonuna kadar kullanarak yapıyorlar. Yayınlar sırasında arka plana da fon olarak Ukrayna'daymış havası yaratarak savaş resimleri, videoları koyup canlı yayınlar yapıyorlar. Koyulan bu görsellerin çoğuysa eski dönemlerdeki savaşlardan kalma. Yani şuan yaşanan durumla alakası yok. Gerçek bile değil. Gerçek yayın yapanları bu durumdan tenzih ederim. Yapılan bu sahte yayınları da ne yazık ki milyonlarca kişi gerçekmiş gibi izledi ve izlemeye devam ediyor. Bu yayınlar sayesinde de Ukrayna'ya yardım adı altında Tik Tok kullanıcılarından bağışlar toplanılıyor.
Diğer bir taraftan Tik Tok ülkeler arasındaki ticari ilişkileri dolaylı yoldan etkiliyor. Ülkeler tarafından da ulusal güvenlik problemi olarak görülüyor. Örneğin Amerika'da uygulamayı kullanan kişi sayısı 100 milyonu geçmiş durumda. Bu kadar kullanıcıya ulaşan, tabiriyle adeta evimize giren bu platform üzerinden özellikle seçimler öncesi rahatlıkla dezenformasyon kampanyaları yapılabiliyor. Ki Trump son seçimlerde Tik Tok'u ülke genelinde indirmeyi yasaklamaya yönelik karar aldı. Bu karar yürürlüğe girmeye dakikalar kala Federal Hükümet tarafından son dakika durdurulsa da Tik Tok'un ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak algılanmaya devam edildi. Diğer ülkelerde benzer tartışmalar devam ediyor ve bir takım tedbir ve yaptırım kararları alınıyor. Güvenlik riskini kontrol altına almanın yoluysa ülkeler tarafından Tik Tok'un veri merkezleri bir şekilde sözleşmelerle kontrol altında tutulmaktan geçer. Aksi durumda video eğlence platformu olan basit bir uygulama kitleleri rahatça organize edebildiği için ülkelerin seçiminin kaderini değiştirebilecek güce sahip. Bu durum ülkemiz içinde geçerli. Bizden uyarması.
Bu arada, dünya genelinde 1 milyar aylık aktif kullanıcı sayısı olan platformun ülkemizdeki kullanıcı sayısıysa 26.5 Milyon kişi. Tik Tok'u aktif kullanan ülkeler sıralamasında da 9. sıradayız. Şirketin resmi açıklamasına göre 2021 yılında ülkemizdeki faaliyetlerinden elde edilen gelirse 1 Milyar 239 milyon TL.