“79 milyonluk bir güç oluşunuz karşısında hiçbir darbe teşebbüsü başarıya erişemez!” sözleriyle 15 Temmuz'da dünya tarihinin en büyük demokrasi mücadelelerinden birinin verildiğini söyleyen İBB Başkanı Kadir Topbaş, Demokrasi Nöbetinin 12'nci gününde Silivrililere Vakkas Köprüsünün adının Demokrasi Köprüsü olarak değiştirileceği müjdesini verdi.
Önceki akşam Uğur Mumcu Meydanında düzenlenen Demokrasi Nöbetine katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş; İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, MHP İlçe Teşkilat Başkanı Zafer Yalçın ve coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Otobüs üzerinden konuşma yapan devlet erkânı, sağlanan birlik ve beraberlik fırsatının çok iyi değerlendirilmesi gerektiği kanaatinde birleşti. AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Metin Karakaş, belediye meclis üyeleri, parti yöneticileri, Silivri eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan, Silivri Sanayici ve İş Adamları Dernek Başkanı Hakan Kocabaş ve yönetim kurulu üyeleri ellerindeki Türk bayraklarıyla darbe girişimini protesto eden vatandaşlarla tek yürek oldu.
YALÇIN: HAİNLERE KARŞI AYNI SİPERDEYİZ
“İhtilalin acı faturasını ödeyen bir parti olarak tüm demokrasi dışı oluşumların karşısındayız” diyen MHP İlçe Teşkilat Başkanı Zafer Yalçın, açılış konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz. Hedefimiz, düşüncelerimiz, ilkelerimiz ne olursa olsun amacımız aziz Türkiye Cumhuriyeti'nin devamlılığını sağlamaktır. Kanla alınmış bu yüce toprakları kan dökmeden kimseye vermeyiz. Bilinmelidir ki MHP'nin ülkücü kanadı Türkiye Cumhuriyeti'nin savunucusu olmaya devam edecektir.”
GÖÇENGİL: MECLİS İRADESİNE UZANAN HER EL KARŞISINDA TEK VÜCUT OLACAĞIZ
CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, “15 Temmuz akşamı ulusumuz olarak çok büyük bir demokrasi sınavı verdik. Siyasi görüşümüz, hayata bakış açımız ne olursa olsun ortak bir paydada buluşmak en önemli görevdir. Değerli hemşerilerim, bu çok önemli bir durumdur ve tarihe geçmiştir. TBMM'nin cumhuriyet ve demokrasiye olan bağlılığıyla meclisimizin iradesine uzanan her el karşısında Türk ulusumuz olarak bugün olduğu gibi tek vücut olacağız. Hiç kimse bunun aksini düşünemez. Ben bu vesileyle ülkemizin bir daha böyle acılar yaşamaması dileğimle o mücadelede şehit olan cumhuriyet şehitlerimize Allah'tan rahmet, tüm ulusumuza ise başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
KUTLU: BİR ARADA OLDUĞUMUZ MÜDDETÇE KİMSE BİZİ YIKAMAYACAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla sokaklara çıkarak demokrasi nöbeti tutmaya başladıklarını vurgulayan AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, şunları söyledi: “Bu otobüsün üzerinde gördüğünüz tablo Türkiye Cumhuriyeti'nin tablosudur, Türk milletinin tablosudur. Gölgeler üzerimize geldiğinde tek vücut durmasını bilen bir milletiz. Bizim buradaki duruşumuz Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü duruşudur. Biz Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda durun söylemiyle buradayız. Türkiye'nin tamamında, İstanbul'un tüm ilçelerinde, Silivri'nin 12'nci gününde meydanlarda duruşumuz; Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğine kasteden düşmanlara korku, Türkiye'de büyüklüğünden, geçmişinden, ecdadından, medeniyetinden umut bekleyenlere karşı da bir şefkat duruşudur. Bu duruşumuzu Allah'ın izniyle başkomutanımızın söylemleri çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Rabbim birlik ve beraberliğimizi bozmasın. İşte Uğur Mumcu Meydanında sağcısı, solcusu, ülkücüsü, milliyetçisi, Laz'ı, Türk'ü, Çerkez'i bütün millet bir arada olduğumuz müddetçe kimse bizi yıkamayacak inşallah. Bugün bizlerle birlikte olan Belediye Başkanımız Sayın Özcan Işıklar'a ve birazdan bizlerle birlikte olacak Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş'a çok teşekkür ediyorum. Hepinizi Allah'a emanet ediyor, hayırlı akşamlar diliyorum.”
IŞIKLAR: BUGÜN TEK YUMRUK OLMANIN GÜNÜ
Demokrasi ilkesinin mantıkî uygulamasını sağlayan hükümet şekli cumhuriyet rejiminin korunması gerektiğinin altını çizen Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, şunları kaydetti: “Sevgili Büyükşehir Belediye Başkanımız, Kadir ağabeyimiz, sizlerin söylediği gibi ‘Kadir Babamız' hoş geldiniz, şeref verdiniz. Burada 3 gün önce de benzer bir toplantı yaptık. Bugün kimliği, kişiliği, inancı, memleketi, siyasi tercihi ne olursa olsun herkesin bir arada olduğu bir gün. Bugün milli bir gün. Bugün dayanışmanın, beraberliğin, tek yumruk olmanın günü. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) kalkıştığı soysuz, alçakça bir darbeyi atlattık. Bu gücü, kudreti nereden aldığımızı hepimiz biliyoruz. Milletçe ayağa kalkarak karşılarında dimdik durduk.
“ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜNE GÖZ DİKEN HAİNDİR!”
FETÖ lideri New York Times gazetesinde ABD'ye çağrı yaparak, “Beni Türkiye'ye iade etmeyin. Ben ve arkadaşlarım Batı'nın hizmetindeyiz” dedi. İşin özü burada, kime hizmet ettiğini söyledi. Durum o kadar net ki; bizi parçalamaya, bölmeye, iç savaşa sürüklemeye, Allah korusun kardeşi kardeşe düşürmeye kalktılar. Niyet buydu. Bu ülkenin birliğine bütünlüğüne göz diken kim varsa haindir, alçaktır! Bir musibet bin nasihatten evladır. Türk milleti düşmana karşı bir oluş hafızasının derin birikimini şimdi bir kez daha coşkuyla hatırladı. Bu musibet bize; bizim bizden başka dostumuz olmadığını gösterdi. Biz hoşgörü, huzur, birlik, beraberlik içerisinde tek yumruk olduğumuzda karşımızda durabilecek hiçbir güç yok!
“BİZ BİRSEK VARIZ”
Şimdi bu musibetten bir hayır çıkaracağız. Birbirimizin karşıtı değil, birbirimizi tamamlayan büyük bir yürek olduğumuzu gördük. Bu güç Dumlupınar'dan, Sakarya'dan, Çanakkale'den geldi. Halkımız, “Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir” dedi. Hukukun üstünlüğünü, adaleti, özgürlüğü, eşitliği, insanca yaşamayı, birbirimize tahammül edebilmenin hoşgörüsünü yaşatacağız. Biz birbirimizin rakibi olabiliriz ama dostuyuz, tamamlayanıyız.
Bir halı düşünün; halıya güzelliğini veren üstündeki rengârenk ipliklerdir ama halı bir tanedir. Bizim zenginliğimiz insanımız. Kudretli geçmişimizi geleceğe taşımanın iradesini göstereceğiz. 15 Temmuz bir milat olacak. Biz birsek varız. Biz birlikte güçlüyüz diyeceğiz bunların son hainini bulana kadar bu mücadele devam edecek. Öyle bir silkinişti ki bu dosta da düşmana da ibret verecek.
“KAHRAMANLIK DESTANI YAZAN MİLLETİMLE GURUR DUYUYORUM”
Bu çabayı gösterdiğiniz için sizleri kutluyorum. Anadolu'da yedi düvele meydan okumuş, tarihi kahramanlıklarla dolu bir milleti üç tane çapulcuyla teslim alabileceklerini sandılar. 15 Temmuz akşamında cihanı âlem bayrak, vatan, toprak nedir gördü. Bu güzelim rejimin cumhuriyetle olan adından, birlik ve beraberliğin gücünden asla ayrılmayacağız.
Gelecek bizim. Aydınlık yarınlar umudunu kimse bizden alamayacak! Bu uğurda can veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Ve en önemlisi bu silkinişi sağlayan, her koşulda bir araya gelebileceğimizi gösteren sizlerle, bütün dünyanın gözü önünde bir kahramanlık destanı yazan milletimle gurur duyuyorum.”
BEKARLAR: 15 TEMMUZ'U HAFIZAMA BİR GURUR GÜNÜ OLARAK NAKŞETTİM
İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar, darbeci zihniyetin girişimini sonuçsuz bırakan millet direnişine dikkat çekti. “Silivrili hemşerilerim, iki yıla yakın görev süremde iki gün çok önemliydi. 1 Nisan 2016 tarihinde ilçemizde Güneydoğu'da şehit verdiğimiz Emre Sarıtaş'ın cenazesinin geldiği gün. İkincisi de 15 Temmuz'da yaşadığımız o gece. Bu iki gün ben Silivri'yi tek yürek gördüm, bu yüzden önemliydi. Değerli Silivrili hemşerilerim, 15 Temmuz akşamından kısaca bahsetmek istiyorum. Saat 10.30'da ilk bilgileri alıp televizyondaki bilgileri teyit etmek için valilikle görüştükten sonra saat 11.00 sularında kendi anahtarımla açıp girdiğim hükümet konağında darbe oluyor diyen bir mesaja şu şekilde cevap verdim, “Hiçbir şey olmuyor. Devlet görevinin başında!” Hükümet konağına gittikten beş dakika sonra ilçe emniyet müdürüm yanıma geldi. 10 dakika sonra ilçe cumhuriyet başsavcımız yanıma geldi. Hemen arkasından ilçe jandarma komutan vekilimizi çağırdık, geldi. Belediye başkanımız geldi. O gün burada bulunan milletvekilimiz Tülay Kaynarca geldi. AK Parti İlçe Başkanımız da buradaydı. O arada hiçbir siyasi parti ayrımı yapmaksızın çağırdığımız vatandaşlarımız hükümet konağının önünde kamyonlarıyla, kepçeleriyle, bedenleriyle siper oldular. İşte ben o günü bir gurur günü olarak hafızama nakşettim.
Çünkü millet olmanın gerektirdiği gündü. Bütün vatandaşlarımız hangi siyasi görüşten, hangi inançtan, hangi felsefi düşünceden olursa hiçbir tereddüt göstermeden devletlerine ve demokrasilerine sahip çıkmak için sokağa döküldü. O günden beri nöbet tutmaya devam ediyorlar. İşte bu yüzden bu ilçede kaymakam olarak görev yapıyor olmanın gururunu bir kez daha bana yaşattığınız için tüm milletime teşekkür ediyorum. Allah bir daha milletimize böyle acılar göstermesin. İBB Başkanımıza da baş sağlığı dilemek istiyorum çünkü en fazla şehit verilen kurumların ikinci sırasında İBB geliyor. O gün 19 görevlisini şehit vermiştir. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Değerli başkanımıza bugün buraya gelerek bizlere verdiği güç için de ayrıca teşekkür ediyorum.”
TOPBAŞ: ŞANLI BİR SAYFA AÇTINIZ
Esenyurt ve Çatalca'dan sonra Silivri'de demokrasi nöbeti tutan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Silivri'nin güzel insanları hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ne güzelsiniz, meydanları doldurup al bayraklarla gelincik tarlaları gibi süslediniz. Söz konusu vatan olduğunda, devletin bekası diyerek yüreklerinizle meydanlara çıktınız.
Bir duruş sergilediniz. Destansı tarihimize yeni bir şanlı sayfa açtınız. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ülkenin yarınları karartılmak isteniyor dediniz; tanka, f16'lara, helikopterlere rağmen göğsünüzü siper ettiniz. Çanakkale destanını yazmış ecdadın torunları olarak gün bugündür dediniz. Dünyaya devlet, millet nedir bunu gösterdiniz. Allah hepinizden razı olsun.
“BU TABLONUN DAİM OLMASINI DİLİYORUM”
FETÖ'nün asker kisveli teröristleri bu ülkenin geleceğini karartmak istediler. Darbe niyetiyle ihtilal yapmaya kalkıştılar. Karanlık gece sizlerin aydınlığıyla farklı güzelliklerle buluştu. Milletimizle ne kadar gurur duysak azdır. Hiçbir toplumun yapamayacağını ortaya koydunuz ve halen demokrasi nöbeti diyerek 7'den 70'e meydanlardasınız. Su uyur düşman uyumaz diye sabahlara kadar beklemektesiniz. Bu tablonun daim olmasını diliyorum. Rabbimiz devletimize, milletimize, askerimize, polisimize güç versin. Değerli kardeşlerim, darbeler zayıf toplumlarda gerçekleşir. Gergin toplumlarda başarıya ulaşır. Sizin 79 milyonluk bir güç oluşunuz karşısında hiçbir darbe teşebbüsü başarıya erişemez. Başarılı olsalardı bugün ülkemizde kan ve gözyaşı vardı. Onlarca yıl geriye gitmiş olurduk. Kardeş kavgasına düşürülmüş bir Türkiye olurdu. Son kalemiz parçalanmış olurdu.
“DÜŞMAN İŞGALİ YAŞAMIŞ BİR İSTANBUL'UN YAŞAMADIĞI DRAMATİK TABLOLARA TANIKLIK ETTİK”
Gerçek liderlerimizi bulduğumuz zaman tarihte destanlar yazmış bir millet olarak sayın cumhurbaşkanımız her şeyi bir tarafa bırakıp ateşin içine yürüyerek bir devlet adamı sorumluluğuyla milletimizin önüne düştü. “Tanklarıyla toplarıyla gelsinler, hodri meydan!” dedi. Tahmin etmedikleri bir tabloyla karşılaştılar. İşgal etmeye çalıştıkları yerlerde on binlerce insan karşılarına dikildi. Tanklardan, helikopterlerden insanlar üzerine ateş ettiler. Düşman işgali yaşamış bir İstanbul'un yaşamadığı dramatik tablolara tanıklık ettik. Tarihimizde kendi milletine kurşun sıkan yok! Ecdadımız, “Aman dileyene kılıç kalkmaz” diyor. Silahı olmayan düşmana silah doğrultmamışız. Bu nasıl bir haşhaşilik ki millete silah doğrultuyorlar, tanklarla üzerlerinden geçiyorlar. Hamd olsun ki onların darbe girişimini iki kahraman hezimete uğrattı. Bunlardan bir tanesi sayın cumhurbaşkanımız, büyük bir kahraman. Bir kahraman da milletimiz. Gerçekten saygı duyulacak bir millete mensubuz. Ayrıca siyasi parti liderlerimiz gün bugündür diyerek bir tavır koydular ve ülkenin geleceği için milletimizin sokaklarda olmasını istediler. Yine kahramanlarımızdan polislerimiz gerçek askerlerimizle birlikte gücümüzü ortaya koydu. Bu ülke maalesef 60-80 ihtilallerini gördü. 60 ihtilalinde radyo evi kuşatılıyor, PTT kapatılıyor, ajans dinleyemeyen halk bu iş bitti zannederek evine kapanıyordu. Sıkıyönetim ilan ettiler, sindirmek istediler, nifak sokmaya çalıştılar ama bağımsız medya kuruluşları da darbe yapmak isteyenlerin karşısında durdu, haber akışını sağladı ve böylece milletimiz sokaklara çıktı ve halen demokrasi nöbetini sürdürüyorlar. Her şerde bir hayır vardır deriz. Bu inşallah bizim bundan sonraki birlikteliğimize vesile olsun, kardeşlik duygularımız gelişsin, sen ben deme dönemi bitsin, siyasi partilerimiz maksadı aşan ifadeler kullanmasınlar, sizler selamlaşın, birbirinizin farkında olunuz çünkü hepimizin kaderleri birbirlerine bağlı. Tek yürek olarak yakaladığımız bu dostluğu geleceğe taşıyalım. Bu bir başlangıç olsun. Bundan sonraki süreç çok daha güzelliklerle dolsun.
“FETÖ'NÜN AKLININYETECEĞİ BİR İŞ DEĞİL!”
Bu topraklarda bedelsiz gelecek yazılmadı hiç. Alpaslan'dan, Fatih Sultan Mehmet'e, aziz Atatürk'ten günümüze kadar nice şehitler verdik. Bu topraklar bize vatan kılınırken, al bayrağımızın rengini şehitlerden aldık. Zorluklardan geçtik. Bizden başka bize dost olmadı. Birlik olduğumuz zaman gücümüze güç katıldı. Yine böyle bir dönemden geçiyoruz. Şehitlerimize, rahmet, gazilerimize şifa diliyorum. Ailelerin ve milletimizin başı sağ olsun. Sizin imanlı, vatansever yüreklerinizle bu darbe girişimi kendi başlarına bir felaket olarak döndü. Kaçacak delik arıyorlar. O FETÖ'nün aklının yeteceği bir iş de değil! Üst akılların kullandığı bir sistem oluşturmuşlar. Ben bundan dolayı bütün dünya belediyelerine mektup göndererek, “Bu ve benzer faaliyetler kendi kentlerinizde olabilir. Bunları takip edin, sonlandırın. Biz bunu yaşadık. Yerel yönetimler olarak halkınızın yaşamını tehdit edecek unsurlara fırsat vermeyiniz” dedim. Duruşu görsünler ama zaten bizi dünya izliyor. Bu başarıyı gölgelendirmek için bazı fitne uçları ortaya çıkmakta bunlar sönsün ve etkili olmasın diye yazdım. Bir sıkıntıdan geldik ama milli mücadele fertleri olarak sizinle buluşmak bir başka güzel. Bu güzel tablonun içinde olmaktan duyduğum gururu ifade etmek istiyorum. Sağ olun, var olun, sizleri Allah'a emanet ediyorum.”
Hazal BAŞARAN