1996 yılıydı. Trabzon'da Trabzonspor ile Fenerbahçe ligin en önemli maçlarından birini yapacaklardı. Kazanan şampiyonluğa ciddi bir adım atacaktı. Bordo-mavili takımın başında teknik direktör Şenol Güneş vardı. Fenerbahçe Başkanı da Ali Şen'di. Tribünler tıklım tıklım doluydu. Yer-gök Trabzon diye inliyordu. Maç başladı. Trabzonspor 1-0'da öne geçti. Ama iş istedikleri gibi yürümedi. Fenerbahçe önce beraberliği sonra da galibiyeti sağladı. Ortalık bir anda karıştı. Trabzonsporlular bu beklenmedik yenilginin faturasını önce hocaya sonra da futbolculara kestiler.
Bu Trabzon için büyük hayal kırıklığı idi.
Aradan yıllar geçti. 2011 yılında Fenerbahçe ile Trabzonspor yine karşı karşıya geldiler. UEFA Fenerbahçe'ye ceza verince Trabzonspor kupanın, yani lig şampiyonluğunun kendisine verilmesini istedi. Ama yıllar süren bu kavga hala bitmedi, bitecek gibi de gözükmüyor.
Sonra Trabzonspor ligde hep şampiyonluk mücadelesi verdi ama bunda başarıya ulaşamadı. Taa ki bu seneye kadar. Kulüp başkanı Ahmet Ağaoğlu akıllı bir adamdı. Futbolunda içindeydi, başka sporlarında. Golf Federasyonu başkanlığı yapıyordu. Golf Türkiye'de iş insanlarının önem verdiği ve gittikçe yayılan golf sahaları ile büyüyen bir spordu. Ağaoğlu geçtiğimiz yıl Trabzonspor'a çok düzgün transferler yapmıştı. Bu yılda Sörloth gibi oyucuları ucuz fiyatlara kulübe bağlamıştı. İyi takım kurmuştu. Ancak Ünal Karaman ile başladıkları ligi onunla sürdüremediler. Sürdüremedikleri gibi şampiyonluğu da son dört hafta da büyük puan kayıpları ile ikinci sırada bitirdiler.
Trabzonspor bir süredir UEFA ile mücadele ediyordu. UEFA hesapların tutmadığını öne sürerek bir yıl ceza vermişti. Cas 'a (Tahkim kurulu) gittiler. Ancak Cas'da istedikleri sonuç çıkmadı. Üstelik Cas, Trabzonspor'a haber vermeden ‘sitesinde' sonucu yayınlamıştı.
UEFA'nın başında Sloven Ceferin vardı. Alman futbol ve siyasilerin getirdiği bir adamdı. Resmen Almanlar ne diyorsa onu yapardı. Hele hele bize Avrupa şampiyonasında attığı ‘kazık' hiç unutulmamıştı. O eski Yugoslavya'dan çıkan bu küçük ülkenin adamı her UEFA etkinliğinde Türkiye'yi devre dışı bırakmaya bayılırdı. Nitekim bu yıl Türkiye'de oynanacak Şampiyonlar Ligi finalini Portekiz'e vermiş Avrupa ligi finallerini de play-off şeklinde Almanya'ya adeta hediye etmişti.
Bu yıl da Trabzonspor 'un aldığı cezaya benzemese de Manchester City ve St.Germaın'e verilen cezaları kaldırtmıştı. FİFA başkanı Gianni Infantino yolsuzluk iddiaları ile mücadele ediyor. Bilindiği gibi eski UEFA başkanı Platini ve FİFA başkanı Bletter'de yolsuzluktan ‘yolcu' oldu. Türkiye'nin başına adeta '' bela '' kesilen Sloven Ceferin'inde bir gün ‘yolculuğa' çıkmasını temenni ediyoruz.
GÖTZE GALATASARAY'A GELİYOR MU?
2014 dünya kupasıydı. Alman milli takımı başta Mesut Özil ile Brezilya da dünya kupasında ‘fırtına' gibi esiyordu. Hele hele Brezilya ile oynadıkları maç öyle kolay unutulacak cinsten değildi. Almanya rakibini tam 7-1 mağlup etmiş ve Brezilya'da ulusal yas ilan edilmişti.
Alman milli takımı o maçtan sonra finale kaldı. Rakibi her zamanki gibi Arjantin'di. Alman milli takımı çıktığı o maçta da iyi bir futbol ortaya koydu ve Götze'nin golüyle dünya şampiyonluğuna ulaştı.
İşte o Götze Bayern Münih ve Borussıa Dortmund ikilisinden sonra herhalde şansını yurt dışında denemek istiyor.
Galatasaray'ın da bu güçlü hücum futbolcusuna şiddetle ihtiyacı var. Ama transfer gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi bilemiyoruz....
