Ak Partİ'nİn bir yıl önceki darbeyi ve üç ay önceki referandum sonuçlarını yeteri kadar değerlendirmediğimi düşünüyorum. Vahim tabloyu gören Erdoğan ülkeyi ve partiyi kurtarma kararlılığı sergilerken, her zaman olduğu gibi gene yalnız bırakılıyor. ‘Nerede hata yaptık?' demekten çok uzakta olanlar; mazeret bulmayı bıraktılar, suçlayacaklarının avına çıktılar. Suçlanacaklar listesinin ilk sırasına da Trakya'yı yerleştirdiler. Geçmişte Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin ve ANAP'ın oy deposu olan Trakya'yı. Utanmadan, sıkılmadan, cehaletlerini gizleme gereği duymadan.
AK Partimin kalesi kabul edilen İstanbul'da tam bir hezimet yaşandı. Evet %48,6 Hayır %51,4. Oy farkı 249 000. Bütün ülke İstanbul gibi sonuçlansa bugün kaos ve iç karışıklık yaşıyor olacaktık. Umarım hayır oyu kullananlar; korktuklarının olmadığını ve de olmayacağını gördükçe rahatlayacaklardır.
AK Parti kalesi kabul edilen ilçelerde (Beyoğlu-Esenyurt-Eyüp-Fatih-Küçükçekmece- Üsküdar- Zeytinburnu) hüsran yaşadı. Evetler 21 ilçede önde çıkmasına rağmen 3 ilçede farkın çok az olması moral bozucu. En farklı kazanılan yerlerde; Sultanbeyli %70,5 ve Arnavutköy %66,7 olmasına karşılık, hayır bloku güçlü olduğu yerleri perçinledi. Beşiktaş %82,9 – Kadıköy %80,6 – Bakırköy %77,7 – Adalar %73,7 – Şişli %71,8. Bu tablo bu şekilde sürecek olur, tedbir alınmazsa sadece İstanbul kaybedilmez, ülke genelide etkilenir. 2019 da Erdoğan'ın ve AK Parti'nin işinin zor olduğunun sinyallerinin ciddiye alınması gerekiyor.
Bütün ikazlara ve yazılarıma rağmen Trakya ön yargısından kurtulamayanlar, Erdoğan'dan çekinmeseler İstanbul'a da Bizans kokusu almış deyip sıyrılacaklar. “Silivri bize lazım değil” diyerek siyaset yapmayı marifet kabul edenlerin, kimlerin değirmenine su taşıdığını görmeliyiz artık. 2019'da İstanbul'un kaderini etkileyecek ilçeler Avcılar-Beylikdüzü-Büyükçekmece-Çatalca-Silivri olacaktır. AK Parti temsilcilerinin aymazlığı yüzünden yüzde kırklar seviyesini aşamayan bu ilçeler yüzde elli üzerine taşınabilirse (yürekten inananlardanım) İBB garanti olacaktır. Aksi halde İstanbul'u hüsran bekliyor demektir. Eyüp-Fatih-Üsküdar-Küçükçekmece'deki kırılan kalpler tamir edilmeli, gönüller tekrar kazanılmalı.
Silivri'mizin AK Partiyle ters düşen kaderi, bu güzel ilçeye zarar verdi. Bunda AK Partili kabul edilenlerin payı büyük. Atanmış ve seçilmiş zannedilenlerin tamamı basiretsiz-kalitesiz-kifayetsiz-kabiliyetsiz insanlardan ve ekiplerden oluştu. Silivri dışından ithal edilenlerin Silivrili olabilmelerini boşuna bekledik. Suyunu içtikleri Silivri yerine, kendilerini Silivri'ye görevlendiren iradeye hizmeti tercih ettiler. Elde ettikleri mevki ve makam Silivrili olmalarına yetmese de kendilerini Silivri'nin kralı kraliçesi görme densizliğini gizlemediler. Daha fazla yazacaklarımı okuyucunun anlaması gerekiyor. Mahkemelik olma sınırından dönmek zorundayım.
Genel Başkan Erdoğan nezaket gösteriyor “Yorulan varsa kenara çekilsin” diyor. Şimdiye kadar olduğu gibi anlamazdan gelineceğine eminim. Onlar yorulmadıklarını iddia edecekler. Evet, sizler zarar vermekten yorulmadınız ama artık yeter be kardeşim bizler yorulduk. Silivri sizden yorulmanın ötesine geçti; bıktı, usandı, lanetledi. Anlama erdemini gösterebilseniz herşeye rağmen adamsınız diyeceğim ama nerdeee? Bir zamanlar kendini Fatih Terim gibi görenler; Fatih bile gitti haberiniz ola… İkametgâhını taşıdığı halde ellerini Silivri'den çekmeyenler ilçe başkanı belirleme hakkını kendinde göremez. ANAP'ı tarihe gömen, başarısı ve Silivri'de karşılığı olmayanlardan medet umanlar; eski başkanı ikna edip bizi kontrolle görevlendirebilirler ama bilsinler ki kendi sonlarını hazırlıyorlar.
Hiçbir hizmet yapmadan (hadi yapamadan diyeyim) belediye başkanı olanların, gelecekteki seçimini garantilemek AK Partili vekilin görevi olamaz.
‘Vatandaşın içinde olun' sözünün tersini yapanlar, seçim kazandığı arkadaşının oyundan şüphe duyma utanmazlığı sergileyenler, kızdıklarını partiden attırabilmek için gayret sarfedip; ilgili ve yetkili gördüklerini teşvik edip yönlendirenlerin yaptıklarını yapacaklarının teminatı kabul ediyorum! Aldıkları vekaleti şahsi hırs ve ikballeri için kullanıp, hiçbir istişareye ihtiyaç duymadan tek belirleyici olma mantığının verdiği zarar artık son bulmalı. Silivri'nin sonuyla birlikte kendi sonlarını da hazırladıklarını anladıklarında herşey için çok geç kalınmış olacak.
Bütün hatalarınıza rağmen görevlendirilecek ve seçilecek yeni yönetime kayıtsız, şartsız yardımcı olabilirseniz hakkınızda beyaz sayfa açma, açtırma rahatlığına kavuşursunuz. Aksi davranış ve niyetler olumsuzluklarınızı katmerliyecektir. Sonuç ne olursa olsun Silivri'ye zarar verme döneminiz bitti haberiniz ola.
Silivri'ye zarar verenler olarak kalmayın. Zarar verenleri alkışlayan yardakçılardan olmayın.