Doğumumuzda anatomik, genetik ve biyolojik özelliklerimizle belirlenen cinsiyetimize ‘biyolojik cinsiyet' denmektedir. Kişi 2-3 yaşlarındayken ‘ben kızım' ya da ‘ben erkeğim' duygusu yani ‘cinsel kimliği' oluşmaya başlar. İnsanların büyük bir kısmının cinsel kimliği biyolojik cinsiyetleri ile uyumlu olmasına rağmen bazı kişiler kendilerini biyolojik cinsiyetlerine değil karşı cinsiyete ait hissedebilirler (örneğin doğumunda kadın cinsel organlarına sahip bir kişinin kendisini erkek, ya da erkek organları ile doğan bir kişinin kendisini kadın olarak tanımlaması gibi…) Kişinin cinsel kimliği ile biyolojik cinsiyetinin örtüşmediği bu duruma ‘transseksüalite' denir.
“Transgender” kavramı 1970lerde ilk kez Virginia Prince tarafından, “sahip oldukları üreme organlarına göre beklenilenin dışında cinsiyet kimliği özelliklerini tam zamanlı sergileyen kişiler” olarak tanımlanmıştır.
Tüm translar uyum sürecinde benzer şeyler istemeyebilirler, talep etmeyebilirler. Bedenleriyle ilgili farklı oranlarda hoşnutsuzluk yaşayabilirler.
Transseksüel bireyler her tür cinsel yönelime sahip olabilirler.
DSM-5'te cinsiyetinden hoşnutsuzluk teriminin kullanımıyla ilgili yaşa bağlı bir ayrım yapılmamıştır. Ancak, çocuk ve ergenlerin tanı ölçütlerinde bazı farklar mevcuttur. Çocuklarda cinsiyetinden hoşnutsuzluk diğer cinsiyetten olmak isteğinin ifade edilmesi ve yaygınlıkla diğer cinsiyetten çocuklarda beklenen bir dizi davranış sergilenmesi ile kendini gösterebilir.
Transseksüelliğin Nedenleri Nelerdir?
Araştırmacılar transseksüalitenin biyolojik, genetik, ailesel, sosyal ve kültürel faktörlerin etkileşiminden kaynaklandığı konusunda hemfikirlerdir.
Fakat cinsel kimlik bozukluğuna neden olabilecek bir faktör saptanmamıştır.
Her geçen yıl bunların göreceli katkısını anlamaya biraz daha yaklaşılsa da, çoğu faktör hala bilinmemektedir.
Eldeki veriler, transseksüelliğin genetik, fiziksel ya da hormonal bir bozukluktan kaynaklanmadığı yönündedir.
Psikolojik faktörler göz önüne alındığında, sosyal öğrenme kuramları, yetiştirme unsurları, ebeveyn tutumları ayrıntılı bir şeklide pek çok araştırmada değerlendirilmiş fakat belirgin bir sonuç elde edilmemiştir.
Sonuç olarak bazı bireyler transseksüel olarak doğmaktadır, bu ne bir seçim ne de başkasının (en yaygın kanı ile ebeveynlerinin) hatası değildir, sadece bir farklılıktır.
Transseksüellik nasıl anlaşılır ve nasıl belirtiler gösterir?
Genel olarak, dışarıdan bakıldığında bir kişinin transseksüel olduğu anlaşılamaz.
Çocuklarda tipik olarak 3 yaş civarında cinsiyet kimliği hissi gelişmeye başlar. Bu dönemde cinsiyetle ilişkili davranışlar ve ilgiler geliştirebilirler ve bazıları başka cinsiyetten olma isteğini ifade etmeye başlayabilir.
Ergenlikle beraber transseksüellik kendisini daha çok gösterir. Çünkü ergenlikteki cinsiyet karakterleri ortaya çıkacak ve bedensel hoşnutsuzluk daha belirgin olacaktır. Çocuk ve ergenlerdeki cinsel kimlik çatışmasının sıkça rastlanan görüntüsü, karşı cinsiyete sahip olma arzusunun ifade edilmesi, karşı cinsiyet gibi giyinme, hissettiği cinsiyete ait oyun ve oyuncaklarla oynama, halihazırdaki kabul edilen cinselliğine ve cinsiyetine uygun beklenen hal ve tavırlardan, giyinmekten ve oyunlar oynamaktan kaçınma, hissettiği cinsiyetten oyun arkadaşı ve arkadaşları tercih etme, vücut olarak cinsel özelliklerinden ve işlevlerinden hoşlanmama şeklindedir.
Çocukken karşıt cinsiyete özgü davranışlar cinsel kimlik bozukluklarından daha sık görülür.
Başka bir deyişle, her karşıt-cinsiyet davranışı gösteren çocuk ergenlik ya da erişkinlik döneminde transseksüelite yönünde gelişme göstermeyecektir.
Süreç ve sonuçları belirgin olmasa da hem erken çocukluk hem de ergenlik dönemlerinde ebeveynlerin yapması gereken cezalandırıcı ve yargılayıcı olmadan, hem destek hem de bilgi alabilecekleri konunun uzmanı bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmaktır.